YILLARDIR ÖZELLİKLE AMERİKA VE AVRUPA’DA HER HALO OYUNUN ÇIKIŞI ŞENLİKLERLE KUTLANIR. HER YENİ HALO OYUNU OYUN DÜNYASININ EN BÜYÜK OLAYLARINDAN BİRİ OLARAK KABUL EDİLİR. ARTIK XBOX 360 TÜRKİYE’DE RESMİ OLARAK BULUNDUĞUNA VE XBOX LIVE‘DAN TÜRK OYUNCULARI DA YARARLANABİLDİĞİNE GÖRE, BİZİM İÇİN DE BAYRAM ZAMANI DEMEKTİR
Türkiye’de çok hissedilmese de Halo oyun dünyasının en büyük markalarından biri. Geçtiğimiz ay Microsoft bir sürpriz yaparak Xbox 360’ı ve tüm servislerini Türkiye’de de resmi olarak açmaya karar verdi. Bu müthiş olay aynı zamanda bu güzide konsolun en iyi özelliği olan Xbox Live’dan da sonuna kadar faydalanabileceğimiz anlamına geliyor. Bildiğiniz gibi Halo markasının en büyük özelliği, konsolların da online oyunlar için öncelikli platformlardan biri olabileceğini kanıtlamasıydı. Orijinal Xbox’a çıkan ilk Halo oyunu neredeyse tamamen online için tasarlanmıştı. Yıllar içinde hem hikayesi hem karakterleri hem de gelişen online özellikleriyle tam bir fenomen haline gelen Halo’nun son bölümü Halo 4 yine muhteşem bir içerikle çıkıyor karşımıza ve yüksek beklentilerimizin hakkını veriyor. Sürükleyici hikaye ve sürpriz bir şekilde daha da gelişmiş bir şekilde karşımıza çıkan teknik özelliklerin yanında, yeni eklenmiş olan multi özellikler de Halo 4’ün serinin diğer oyunları gibi kalburüstü yapımlar arasına girmesini sağlıyor. Bildiğiniz gibi artık oyunun başında, serinin yaratıcısı Bungie yok. Markayı devralan 343 Industries, markanın ağırlığı altında kesinlikle ezilmeyerek ortaya muazzam bir iş çıkarmış.
MASTER CHIEF GERİ DÖNÜYOR
Serinin yaratıcısı Bungie’nin Microsoft ile olan münhasırlık anlaşması sona erince kimileri için Halo serisinin ipi çekilmişti. Fakat görevi devralan 343 Industries herkesin ağzını açık bırakacak bir performansın altına imza atmış. Firma seriyi çok iyi özümsediğini ve hatta onu daha da geliştirebileceğini göstermiş. Oyun, Halo 3’ün bitiminden dört yıl sonra 2557 yılında başlıyor. Son oyunu bitirenler, Master Chief’in oyunun sonunda kaybolduğunu hatırlayacaklardır. Oyunun hemen başında Cortana, Master Chief’i uyandırıyor ve müthiş bir kaçış sahnesiyle oyuna başlıyorsunuz. Oyunun büyük bir bölümü gizemli bir gezegen olan Requiem’de geçiyor. Nasıl yapmışlar bilemiyoruz ancak gezegene iner inmez grafikler karşısında şok olabilirsiniz. Aynı nesil içinde bile bu denli grafik sıçrama yaratabildikleri için geliştirici ekibi takdir etmek gerek. Requiem, yine büyük arazilerden, ormanlara ve askeri üslere kadar çok çeşitli şekillerde oyun alanları sağlıyor bize. Alanların çok çeşitli olması sadece görsel bir öğe değil, oyun stilinizi değiştiren bir unsur. Dolayısıyla oyun içindeki görevler de bu sayede değişkenlik gösteriyor. Mesela, açık bir arazide siper savaşı yaparken, bina içlerinde kullandığınız silahlardan, ilerleme taktiklerinize kadar her şey değişiyor. Bu noktada öne çıkan bir diğer unsursa silah modelleri… Çatışma mekaniklerinin bu denli başarılı olmasının en büyük sebeplerinden biri silahların kullanımlarının inanılmaz oturaklı olması. Attığınızı, vurduğunuzu gayet net bir şekilde hissediyorsunuz. Bildiğiniz gibi Halo serisi sizi kullanabileceğiniz silahlar konusunda kısıtlamaz. Halo 4 de bir istisna değil. Hem kendi silahlarınızı, hem de düşman silahlarını kullanabiliyorsunuz. Tüm silahlar farklı durumlarda işe yarıyor. Bu nedenle hem çatıştığınız bölgeleri hem de silahlarınızı bulunduğunuz duruma göre taktiklerinizi belirlemek için değerlendirmeniz gerekiyor. İşin güzeli Halo 4’ün bu konuda son derece esnek çatışma dinamiklerine sahip olması. Oyunun ciddi anlamda en iyi kısmı çatışma dinamikleri. Oyunun yüzde 80’inin çatışmayla geçtiğini düşünecek olursak, muhteşem silah modellerinin ve görev çeşitliliğinin bu konuda sunduğu açılımlar Halo 4’ü klasikler arasına girebilecek kadar iyi bir FPS oyunu yapmaya yetiyor. Ana hikayeyi de Xbox Live üzerinden üç arkadaşınızla birlikte oynayabiliyorsunuz. Eğer online olarak değil, yan yana oynamak isterseniz split-screen seçeneğiniz de mevcut. Yine çok kişiyle oynanmak için tasarlanmış bir oyunla karşı karşıyayız kısacası. Ayrıca oyunu oynadıkça “easter egg” tadında oynanışı modifiye edebileceğiniz özellikler de açılıyor. Mesela düşmanlarınızın gücünü artırabiliyor ya da HUD’ınızı kişiselleştirebiliyorsunuz; tercihinize kalmış.