Halo 5: Guardians incelemesi

Master Chief, video oyun tarihinin en ikonik karakterlerinden bir tanesi. Konsolda, hem de bir FPS oyunuyla, böylesi bir noktaya ulaşmak gerçekten muazzam bir başarı. Halo 5: Guardians, bu ikonik karakteri ön plandan çekerek riskli bir harekete girişmesine rağmen, bu riskin karşılığını fazlasıyla alıyor Xbox One bu konsol jenerasyonunda beklediğini ne yazık ki bulamadı. Global satışlarda PS4’ün çok ciddi anlamda arkasında kaldı. Xbox departmanı yöneticisi Phil Spencer, geçtiğimiz ay yaptığı bir konuşmada PS4’ü geçip geçemeyeceklerini bilmediğini çünkü rakiplerinin çok iyi bir ürünle güzel satışlar yaptığını kabul etti. Bunun elbette pek çok sebebi var. Konsolun duyurusu sırasında sürekli çevrim içi kalma, Kinect’i kutunun içine zorunlu dahil etme ve kullanılmış oyunlara karşı gösterilen olumsuz tavır gibi sebeplerle büyük tepki çekmişlerdi. Sonrasında bu kararların hepsinden vazgeçmek zorunda kaldılar. Hayatına 1-0 yenik başlaması yetmiyormuş gibi, konsol en önemli unsur olan oyun desteğinde de güçsüz kaldı. Bugün baktığımızda Forza Motorsport ve Sunset Overdrive dışında bir tane bile dikkate değer konsola özel oyuna sahip olmadıklarını görüyoruz. Konsol satmak istiyorsanız, bunu sağlayacak özel bir oyuna her zaman ihtiyacınız vardır. KONSOL SATTIRACAK OYUN Halo 5: Guardians, Xbox One için çıkan gerçek anlamda ilk “konsol sattırıcı oyun” olma özelliğini taşıyor. İki yıl boyunca elleri armut mu topladı onu bilemeyiz tabii ama önemli olan bugüne odaklanmak. Halo ismi önemli çünkü şu an hem Xbox, hem de PS4 için çıkmakta olan en güçlü özel seri olma özelliğini taşıyor. Bakın PS4’ün kendisine özel oyun kataloğu çok geniş ve ağır bir üstünlüğü var. Ancak God of War, Killzone ve hatta Uncharted bile Halo’nun büyüklüğünün yanına yaklaşabilecek durumda değil henüz. Bir tek Metal Gear Solid bu seviyenin üzerindeydi, onu da kaybettiler zaten. O nedenle rahatlıkla herkes konsolu satın almak için bugünü bekliyordu diyebiliriz. Burada kritik soru, Halo’nun Guardians ile kendi seviyesine çıkıp çıkamadığı. Cevabımız kesinlikle evet. Guardians’ın, Xbox One için şimdiye kadar çıkmış en iyi özel oyun olması bir yana, oyun, pek çok konuda seri içinde de en yüksek seviyeye çıkıyor. Kabul edelim; Bungie sonrası Halo’ya biraz yabancılaşmıştık. Halo 4 kötü bir oyun değildi tabii ama özellikle çevrim içi modlarda ağızda nahoş bir tat bırakmıştı. 343 Industries, Guardians ile hem Halo 4 sonrası gelen eleştirilere karşılık vermiş oluyor, hem de Bungie’nin açığını kapatabilecek en iyi firma olduğunu ortaya koyuyor. Tabii Halo 4’ü görmezden gelmiyorlar. Öyle ki, oyun Halo 4’ün bitiminden kısa bir süre sonra başlıyor ve oyuncuya konuyla ilgili hiçbir özet geçmiyor. Yani sanki dün Halo 4’ü oynamışsınız da, bugün kaldığınız yerden devam ediyormuşsunuz muamelesi gösteriyor. Şöyle güzel bir video ile kaldığımız yeri toparlamak çok zor olmazdı sanki. Tabii bu hikayenin ilgi çekici başladığı gerçeğini değiştirmiyor. MASTER CHIEF’İN İZİNDE Guardians, pek çok anlamda Halo 2’nin izinden gitmeyi tercih eden bir yapım. Hikayesi de tıpkı onun gibi iki farklı bakış açısının üzerinden anlatılıyor. Master Chief, Halo 4’te yaşananlar sonrası Spartan II ekibiyle birlikte kayıplara karışıyor. Onları bulma görevi ise Spartan Jameson Locke ve ekibi Fireteam Osiris’e düşüyor. 15 bölümden oluşan hikayenin 12 tanesinde Locke’u yönettiğimiz düşünülürse Master Chief’in ne kadar geri planda tutulduğunu daha iyi anlayabilirsiniz. Bu demek değil ki hikayede önemli bir yeri yok. Tabii ki var, ancak Halo 5’in en güçlü yanının senaryosu olduğunu söylemek pek de mümkün değil. İlgi çekici başlayan senaryo, oyun ilerledikçe çekiciliğini kaybediyor. Temponun çok yavaş seyretmesi ve merak uyandırıcı konuların çok geç cereyan etmesi senaryonun genel bütünlüğüne zarar veriyor. Diğer yandan Halo’nun en güçlü olduğu yer hiçbir zaman senaryosu olmadı zaten. Battlefield kadar ayrışmamakla birlikte, bu oyunu bize sevdiren oynanış ve çevrim içi ögeleri oldu daima. ESİNLENME BELİRTİLERİ Halo 5: Guardians, oynanış mekaniklerinde mükemmel bir işçilik çıkarmış. Bazı kararlar muhtemelen serinin fanatiklerini üzecek ama bizce hepsi çok yerinde olmuş. Mesela artık hemen hemen tüm FPS oyunlarında olan ancak Halo’nun görmezden geldiği “çok basit” ögeler oyuna dahil edilmiş. Örneğin artık hiçbir güçlendiriciye ihtiyaç duymadan koşabiliyor karakterimiz. Şu cümleyi okumak komik geliyor olabilir ancak Halo için çok önemli bir detay bu. Zaten genel anlamda Halo’nun başarılı yapımlardan bir etkilenme içinde olduğunu anlayabiliyoruz. Titanfall’un dikey düzlemi başarıyla kullanan savaş mekaniğinin de Halo sistemine entegre edildiğini söyleyebiliriz. Hem anlık itici güç sağlayan motorlar, hem de haritaların dikey çarpışmaya müsait şekilde tasarlanmış olması bu hissiyatı perçinliyor. Tabii fikir çaldıklarını söylemek büyük haksızlık olur. Ortada bir esinlenme ve kendi sistemlerine uyarlama durumu var ki bunun da Halo’nun dünyasına çok yakıştığını belirtelim. Hala konsolda FPS oynanamayacağına dair bir düşünceniz varsa Halo 5 bir kez daha bu önyargınızı darmadağın edecek. Hele Xbox Elite Controller’ın da çıkmasıyla çok daha kusursuz bir deneyime dönüşecektir. İŞTE ÖZLEDİĞİMİZ HALO Elbette herkesin merak ettiği asıl konu oyunun multiplayer kısmıdır diye tahmin ediyoruz. Daha önce de belirttiğimiz gibi, Halo 4’ün multiplayer’ı biraz nahoş gelmişti bizlere. Guardians, bu alanda da dört dörtlük bir sonuç elde ediyor. Günümüz online FPS’lerinin kirlettiği Halo 4’ün aksine burada tüm oyuncular eşit şartlarda mücadele ediyor. Geliştirmeler nedeniyle çok ciddi farklılıkların oluştuğu çevrim içi maçlar düşünülünce, bu noktada Halo 5’in kararına şapka çıkartmak gerekiyor. Kazandığınız puanlarla sadece kozmetik geliştirmeler alabiliyorsunuz. Yani en azından bireysel olarak mücadele ettiğiniz Arena kısmında. Ancak oyunun en büyük yeniliğini Warzone isimli yeni multiplayer modu oluşturuyor. Warzone, alıştığımız Halo haritalarının yaklaşık 3-4 katı büyüklüğünde olan haritalarda geçen ve 12 kişilik takımların mücadele ettiği bir mod. Oynamaya başladığınızda buram buram MOBA havası alacağınızı söyleyebiliriz (yine bir popülerden esinlenme çabası). Her iki takım da yapay zekanın kontrol ettiği noktaları ele geçirmeye ve mümkün olduğunca rakip takım oyuncusunu öldürmeye çabalıyor. Kazanılan puanlar da tüm takıma ait oluyor. Oyunun açık ara en eğlenceli ve heyecanlı yeri olmuş Warzone. BEKLEDİĞİMİZE DEĞDİ Belirtilmesi gereken bir detay daha var ki o da oyunun önceki yapımlara göre biraz daha kolay olması. Bunun en büyük sebebi ise ciddi darbe aldığımızda ekibimizin bizi hayata döndürebiliyor olması. Neyse ki ekip yapay zekası sık sık saçmalıyor da, bu kolaylıktan her zaman faydalanamıyoruz. Halo 5: Guardians, Xbox One sahibi olan herkesin mutlaka edinmesi gereken bir oyun. Eğer konsolu almak için bir fırsat bekleyenlerdenseniz, Rise of the Tomb Raider’ı da eklersek bunun için en doğru zaman aralığında olduğumuz bir gerçek. DETAYLAR Oyunun sahip olduğu haritalar geçmişteki tüm Halo oyunlarına nazaran daha büyük. Ancak alanın geniş olması, alıştığımız lineer yapının yok olduğu anlamına gelmiyor. Hikayenin hangi tarafını oynarsak oynayalım, yanımızda daima 3 kişi daha oluyor. Bu sayede 4 kişiye kadar co-op yapabiliyorsunuz. Ancak split-screen seçeneği çıkarılmış ne yazık ki. Warzone uzun zamandır Halo serisine eklenmiş en keyifli yenilik. 12 kişilik takımlar halinde oynanan maçlar, özellikle MOBA severleri ihya edecektir. Master Chief bu oyunun bu denli tutmasının belki de yegane sebebi. Ancak hikaye kendisine pek hoş davranmıyor oyun boyunca. Üstadı düşürdüğünüz hallere utanın be! PUANLAMA

Halo 5: Guardians incelemesi

DETAYLAR

İLGİLİ HABERLER