Harry Potter serisinde Ron Weasley karakteriyle boy gösteren Rupert Grint, film macerasının onu nasıl köşeye sıkıştırdığından bahsediyor.
Şimdilerde Netflix’te Sick Note dizisinde boy gösteren Rupert Grint, Harry Potter film serisinin en önemli üç yıldızından biri. Ron Weasley karakteriyle izleyicilerin beğenisini kazanan Grint’in Harry Potter’da kameraların arkasındaki mecarası ise düşünüldüğü kadar pürüzsüz değil. Seriyi bırakmayı düşündüğünü itiraf eden aktör, Guardian‘a verdiği röportajda, yaşadığı sıkıntıyı dile getiriyor. 10 yaşındayken rolü kapan Grint, rol arkadaşları gibi film serisiyle büyüyenlerden. Başlarda “rüya gibi” olan bu deneyim ise zamanla büyük bir sorumluluğa ve anksiyeteye dönüşüyor.
2001’de başlayıp 2011’de biten bu 10 yıllık koca macera Grint için başlarda hayli çekiciymiş. “İlk birkaç filmde hayallerimi yaşıyordum.” diyen Grint, seçmelere kitapları çok sevdiği için başvurduğunu kaydediyor. Oyuncunun açıklaması ise şu şekilde: “Seçmelere başvurmamım sebebi kitapları çok sevmemdi. İlk üç, dört film sonrası sorumluluğun o kaldırılamaz ağırlığını hissetmeye başladım çünkü seri olağanüstü bir şekilde popüler olmuştu. Tüm o basın, kırmızı halı gibi detaylar duyularıma saldırıyordu. Bu tarz çevrelere uygun biri değilim.”
Bu ağırlık yüzünden seriyi bırakmayı dahi düşündüğünü belirten Grint, seride daha fazla zaman geçirdikçe giderek Ron Weasley’e dönüştüğünü düşünüyor. Gerçek ile kurgu arasındaki ince çizgide yürüdüğünü söyleyen Grint, “Her yeni filmle beraber Ron ve benim aramdaki o çizgi giderek inceldi ve sanırım hemen hemen aynı işi olduk. Ron’dan bana kalan çok fazla şey var ve seriden sonra devam etmek çok zorlu oldu. Çünkü hayatımın çok büyük bir kısmını kaplıyordu.” Seri tamamlandıktan sonra uzaklaşmanın da kendisine iyi geldiğini belirtiyor.
Harry Potter: Wizards Unite oyununun fragmanı