Hayatımıza giremeyen teknolojiler #2: Akıllı gözlükler

24 Aralık 2017 12:00

Teknoloji fuarlarında gördüğümüz ancak gerçeğe dönüşmeyen birçok teknoloji var. Konsept halleri geleceği yaşatan bu ürünler, maalesef pratikte karşımıza çıkamıyor. İlk bölümünde akıllı aynalara değindiğimiz “hayatımıza giremeyen teknolojiler” konu dizimizin ikinci bölümünü ise akıllı gözlükler oluşturuyor.

Akıllı gözlükler üzerinde çalışmalar oldukça eskiye dayanıyor. Ancak bu ürünlerin esas patlama noktası 2013 yılında tanıtılan Google Glass ile başlıyor. İnternet devinin hazırladığı en önemli ürünlerden olan Glass, yeni bir devrin başlangıcını yapacak kadar dikkat çekici görünüyordu. Üzerinde yer alan ufak ekranıyla kişilerin gözleri önüne navigasyondan uygulama bildirimlerine kadar birçok veri getiren gözlük, yan tarafında yer alan dokunmatik yüzeyden kontrol ediliyordu. Aynı zamanda 5 megapiksel kamerasıyla video ile fotoğraf da çekebilen Google Glass, kedine özel “Glass OS” isimli bir işletim sistemi kullanıyordu. Çift çekirdekli işlemcisiyle bağımsız bir çözüm oluşturan gözlük, zaman içerisinde önemli rakipler de kazandı. Bunlar arasından aşağıda görebileceğiz Vuzix m100, Recon Jet, Meta Pro ve Lumus DK40 gibi modeller öne çıktı.

Hayatımıza giremeyen teknolojiler ve adeta hayal olan akıllı gözlükler

Birçok teknoloji otoritesi akıllı gözlüklerin akıllı telefonların yerini alacağını belirtmişti. Herkes kişilerin artık akıllı telefonlar yerine akıllı gözlük modelleri kullanacağını hayal etmiş ve geleceği de bu ürünler üzerine kurmuştu. Google herkes rahat etsin diye Glass’ın numaralı cama sahip versiyonlarını dahi karşımıza getirdi. Ancak tüm bu beklentiye ve çabaya rağmen gözlük kesinlikle istenilen seviyeye ulaşamadı. Gelişen akıllı telefonlar sundukları geniş imkanlar ile bu giyilebilir ürün / ürünleri bir kenara itmeyi bildi. Bırakın Türkiye’yi Amerika Birleşik Devletleri’nde dahi Google Glass bazı teknoloji liderleri haricinde son kullanıcıyı etkileyebilecek bir seviyeye gelemedi. Bunda hem fiyatın, hem sunulan özelliklerin hem de pil süresinin etkisi vardı. Pil için çok fazla yeri olmayan Google Glass, kağıt üzerinde bir gün batarya süresi sunacaktı. Ancak yoğun kullanımda bu 5-6 saati geçemedi. Bu böyle olunca da insanlar telefonlarına geri döndü.

Neden böyle oldu?

Akıllı aynalar gibi akıllı gözlükleri de açıkça akıllı telefonlar bitirdi. Ancak akıllı gözlük modelleri çok daha büyük sorunlar yaşadı. Akıllı telefonlarda yaşanmayan güvenlik ve gizlilik problemleri gözlüklerde sıkıntılar çıkarttı. Örneğin Google Glass, üzerinde yer alan kamera ile ortamı sürekli olarak kaydedebiliyordu. Kayda başladığı zaman bunu karşı tarafa herhangi bir bildirim ışığıyla aktarmayan gözlük, sinemalarda filmleri kaydetmekten ve insanları gözetlemeye kadar birçok sorun yaşadı. Bunun sonucunda birçok yerde yasaklanan cihaz, resmi kurumlarla da sıkıntılar yaşadı. Göze takılan ve gözün önüne sürekli bilgiler getiren bir ürün, otomobil ile motosiklet kullanırken haklı olarak çok tehlikeli bulundu.

Amerika Birleşik Devletleri içerisinde birçok eyalet Google Glass ile otomobil kullanılmasını yasakladı. Tüm bunlar sonucunda da firmalar akıllı gözlük kavramından çok ama çok uzak kaldı. Peki akıllı gözlükler tamamen bir fiyasko mu oldu? Bunun cevabına hayır diyebiliriz. Son kullanıcı arasında yaygınlaşmayan bu ürünler endüstriyel alanda büyük popülerlik gördü. Google, Glass’ın 2.0 sürümüyle fabrika çalışanlarına yönelik bir çözüm hazırladı. Bu alanda yer alan diğer isimlerden Epson ve Olympus da hep fabrika işçilerine yönelik çözümler hazırladı ve bu konuda oldukça başarılı oldu.

Sonuç

2018 yılına sayılı günler kala satın alıp günlük olarak kullanabileceğiniz bir akıllı gözlük modeli bulunmuyor. Akıllı telefon yüzüden akıllı saatlerin dahi geride kaldığı günümüzde bunun değişmesi de kolay görünmüyor. Akıllı gözlük kavramının gelecekte karşımıza sadece Apple ya da Magic Leap gibi devler sayesinde “AR altyapısıyla” birlikte geleceği düşünülüyor. Ancak bu gözlükler Glass gibi her zaman kullanmaya değil eğlenceye yönelik olacak. Yani baktığımız zaman akıllı telefonları bitirecek bir gözlük uzak vadede dahi çok mümkün görünmüyor. Bu noktada siz ne düşünüyorsunuz? Akıllı gözlük modellerini ilk çıktıklarında heyecan verici bulmuş muydunuz?

Paylaş