Bilim insanlarının hayvanların görüş keskinliğine yönelik çalışmaları, onların dünyayı nasıl gördükleri hakkında insanlara birer perspektif kazandırıyor.
Söz konusu duyular olduğunda genellikle hayvanların insanlardan daha yetenekli donatıldığı biliniyor. Çoğu hayvanda insanlara kıyasla daha etkili hisler bulunuyor. Yarasalar, duyma bakımından sesleri insanlardan daha net algılayabiliyor. Köpekbalıkları ise kan kokusunu suyun içinde çok uzak mesafelerden alabiliyor. İnsanların genellikle hayvanlara baskın geldiği duyu mekanizması ise görme. İnsanlarda çoğu hayvana kıyasla çok daha net bir görüş keskinliği bulunuyor. Bilim insanları, görüş keskinliğini resimlere dökebilmek için hayvan gözlerindeki “derece başına döngü” ölçütünü kullanıyor. Bu ölçüt, nesnelerin netliğinin uzaklıkla orantılı olarak nasıl değiştiğini açığa çıkararak araştırmacılara türler arasında karşılaştırma yapabilme imkanı sunuyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
İnsanlar ikinci sırada
Görme duyusu hangi türe en çok gerekliyse o türde daha keskin bir görüş bulunuyor. Kuşlar, bunun başka bir örneği. Kartal, akbaba ve şahin gibi muazzam yükseklikten en küçük avı dahi net görmek zorunda olan bu kuşlar derece başına 120 döngüyle görürken insanlar ise yaklaşık 60 döngüyle görüyor. Yengeç, karides gibi tabana yakın yaşayan kabuklular ise listenin en sonunda yer alıyor. Böcekler de görüş netliği açısından düşük değerlere sahip fakat gelişmiş hareket sensörleri sayesinde nerede ne olduğunu kolayca anlayabiliyor. Duke Üniversitesi‘nden Eleanor Caves ve meslektaşlarının çalışması, hayvanların görme yetenekleri hakkındaki bütün soruları cevaplamıyor. Bunun yerine hayvanların insanlara kıyasla ne derece net gördüğünü gözler önüne seriyor. Tıpkı böcekler gibi bir hayvanın net görüp görmediği ise ne dünyayla ne de kendi türleriyle iletişime engel değil. Zira her hayvanın sahip olduğu çeşitli sezgiler, onların dünyayı keşfetmesinde asıl rolü üstleniyor.