Sadece oyun dünyası için değil, sinema, edebiyat ve drama gibi sanat dalları için bile önemli sayılabilecek yanları olan, her yanından emek akan inanılmaz bir deneyim.
YAĞMURDA NEFES ALMAK
Birbirlerinden çok farklı hayatlara sahip dört farklı karakterin, olağanüstü durumlarla karşılaşmalarını yaşıyorsunuz Heavy Rain’de. Fakat bu dört karakterin hiçbiri başrolde değil. Başrolün asıl sahibi yağmur. Hikaye boyunca durmayan, sağanak halinde caddeleri yıkayan, içinize içinize yağan yağmur. Hele ki oynarken bir de yağmur yağıyorsa dışarıda oyunun etkisi daha da yoğunlaşıyor. Oyunda Origami Killer denen bir seri katilin peşine düşüyorsunuz. Katil sadece küçük erkek çocuklarını kaçırıyor. Belli bir bölgede ve yılın belli zamanlarında aktif oluyor sadece. Yola çıktığınız dört ayrı karakterin de yolları katili arama sürecinde kesişiyor birbirleriyle. Daha fazlasını anlatmak istemiyorum çünkühikaye Heavy Rain’in her şeyi. Sizi daha ilk dakikalardan itibaren içine hapsediyor ve oyunu oynamadığınız saatlerde dahi kafanızı kurcalamaya devam ediyor. Şunu söyleyebilirim ki Heavy Rain hoşça vakit geçirilecek bir oyun değil. Yani, tam olarak salt eğlenmek için oynayacağınızı söyleyemem. Ama dünya klasiklerinin hepsini kendinizi iyi hissetmek için okumaz ya da mesela Tarkovksy filmlerini eğlenmek için seyretmezsiniz. Bazı sanat eserleri sizi duygusal yönden besler, farklı duygular hissetmenize aracılık eder. İnanın Heavy Rain bu kalitede ve değerde bir yapım. Müzikler, yağmurun sesi, karakterlerin işlenişi, her şey o kadar incelikli bir üslupla bir araya getirilmiş ki sonucunda hissettiğiniz sadece eğlenmek olamıyor. Heyecanlanıyor, yoruluyor, üzülüyor, paniğe kapılıyor, endişeleniyorsunuz. Kısacası bir oyun çıkıp bize insan olduğumuzu hatırlatıyor sonunda. Özellikle oyunun kontrolleri üzerinde durmak istiyorum. Daha önce kontrol ettiğiniz hiçbir oyun karakterini aslında duyumsamadığınızı fark edeceksiniz ve çok şaşıracaksınız. Ekranda karakterinize her ne yaptırmayı düşünüyorsanız Heavy Rain size o aksiyonu gerçekten yapma imkanı sunuyor. Ayağa kalkıp pencere açmak bile kontrollere o denli gerçekçi yedirilmiş ki hem hikayenin, hem de karakteri hissetmenin en geçerli yolunun bu olduğunu düşünmeye başlıyorsunuz. Emin olun daha önce PS3 gamepad’ini hiç bu şekilde kullanmamıştınız. Örneğin, dikenli telin arasından mı geçeceksiniz? Önce sağ analog çubuğu yukarı doğru hafifçe ittirmeniz gerekiyor. Bunu yavaşça yapmanız gerekiyor ki karakteriniz eli yaralanmasın. Ardından R1’e basarak kafanızı içeri doğru uzatıyor, L1 ile bedeninizi içeri doğru hareket ettiriyor, R2 ile ayağınızı içeri sokuyor ve son olarak yine sağ analog çubuk ile son hamleyi yaparak içeri giriyorsunuz. Bunu yapmak sizi karakteriniz ile öylesine bir bütün kılıyor ki onunla birlikte yoruluyorsunuz. Paniğe kapılıp tuşları karıştırır ya da elleriniz birbirine girerse muhtemelen yaralanıyorsunuz.
ŞEHRİN KOKUSU
Elbette ki kontrollerin tek uygulanış şekli bu değil. Doğru zamanda doğru tuşlara basmanızı gerektirecek yerler de var oyunda. Örneğin, Sixaxis hareket algılama özelliğini de kullanarak otobanda ters yönde araba kullandığınız bir sahne var ki, hiçbir oyunda bu denli bir heyecan fırtınası yaşamadığınıza eminim. Özellikle Sixaxis kullanımı çok başarılı uygulanmış. Yaktığınız kibriti söndürmek için gamepad’i sallamanız yeterli ya da bir kapıyı zorla açmak için cihazı hızlıca aşağı çekmeniz… Gerçekten bu aksiyonları gerçekleştirğinizi hissediyor ve hatta yaşıyorsunuz. Oyun içinde her ne yaparsanız, hikayenin gidişatına ve oyunun sonuna direkt etki ediyor. Evet, oyunun birden fazla sonu var ve oyun içinde verdiğiniz kararların hepsinin sonucuyla bir şekilde yüzleşmek zorundasınız. O yüzden çok ama çok dikkatli olmalısınız.
KALABALIKTAN KAÇMAK
Oyunun yazarı ve yönetmeni David Cage. Bilenler bilir, daha önce benzer türde olan Fahrenheit adlı oyunu yapmıştı. O da oldukça iyi bir oyundu ancak sahnelerin birbirine bağlanmasında ve kontrollerinde problemler vardı. Cage, yıllar önce Fahrenheit de ne yapamadıysa Heavy Rain’de katbekat fazlasını yapıyor ve bizlere ömrümüzün sonuna dek hatırlayacağımız bir başyapıt sunuyor. Ve PlayStation 3’ü olmayanlara, konsolu aldırmak için yeni bir neden de sunuyor. Çünkü Heavy Rain başka bir platformda yok.
EŞSİZ BİR DENEYİM
Heavy Rain bir benzeri daha olmayan ve video oyunlarının artık oyun olarak tanımlanmasının yeterli olmadığını bize kanıtlayan muhteşem bir yapım. Eğer bu oyun elime daha önce geçmiş olsaydı ciddi anlamda elim diğer oyunlara zor giderdi. Öylesine derin ve harika bir hikayenin üzerine diğer oyunların bana benzer yoğunlukta şeyleri hissettirmeyeceğine adım gibi eminim çünkü.
SAKİN
Heavy Rain daha önce oynadığınız hiçbir oyuna benzemiyor. Bu nedenle oyuna başladığınız zaman lütfen yavaş olun. Sakin bir şekilde kontrollere alışmaya çalışın. Etrafta yapılacak tonla şey var.
HIZLI
Zaman zaman hızlı bir şekilde kararlar almak zorundasınız. Ani kararlar alırken düşünmek için çok fazla zamanınız yok. Bu nedenle tansiyonun yükseldiği sahnelerde pür dikkat kesilmeniz gerekiyor.
BEKLENTİ
Oyun sırasında verdiğiniz her kararın bir sonucuyla karşılaşabileceğinizi aklınızdan çıkartmayın. İyi ya da kötü fark etmez, aldığınız aksiyonların hiçbiri boşa değil. Er ya da geç mutlaka karşınıza çıkacaktır.
KONTROL
Yaşadığınız sahneyi bir bütün olarak düşünün. Yani, kontroller size ters geliyorsa, o sahne içinde kaçırdığınız bir şeyler var demektir. Örneğin, ters dönmüş aracın içinde baş aşağı dururken kontrollerin ters görünmesi gibi.
KALMASINKesinlikle aramadığınız bir yer, dolanmadığınız nokta kalmasın. Emin olun hikayenizin parçalarının eksik kalmasını istemezsiniz. Senaristler her bir köşeye ayrıntılar ve hikaye kırıntıları saklamışlar.
OYNANABİLİRLİK
-5YILDIZ-
GRAFİK
-5YILDIZ-
EĞLENCE
-5YILDIZ-
SES – MÜZİK
-5YILDIZ-
YAPIMCI
QUANTIC DREAM
DAĞITICI
SONY
PLATFORM
PS3