Kendi içerisinde patentli batarya teknolojisini geliştiren Henrik Fisker, özgün batarya teknolojisi için ortaya çılgın bir iddia attı.
Ünlü tasarımcı Henrik Fisker‘in geçtiğimiz yıl girişimini başlattığı elektrikli otomobil markası bu zamana kadarki en büyük iddialardan birisiyle tanıtıldı. Fisker’in “Dünyanın en teknolojik otomobili” olarak adlandırdığı EMotion, prototip versiyonundaki 645 km menzil ve 260 km/s maksimum sürat değerleriyle bizleri selamladı. Tabii ki aracın bu sıfatla tanıtılmasının sebebi sadece elektrikli veya otonom olması değildi. Kendi içerisinde geliştirdiği grafen tabanlı katı yapılı bataryayla geleneksel lityum-iyonları tarihe gömmeyi planlayan Fisker, özellikle şarj konusunda çok iddialıydı. Aradan geçen yaklaşık bir yılın ardından bu iddiasını kelimenin tam anlamıyla zirveye taşıyan Henrik Fisker’in son açıklamalarına göre sadece bir dakikalık şarjla 800 kilometre menzil kat edilebilecek.
EMotion’ın seri üretime hazır halini CES 2018 kapsamında tanıtmak için hazırlıklarına devam eden Henrik Fisker, geliştirdikleri bu bataryanın lityum-iyonlara göre 2,5 kat daha fazla enerji yoğunluğa sahip olduğunu ifade ediyor. Şimdilik geliştirme süreci ve genel yapısıyla ilgili bilgilerin sınırlı olduğu bu teknoloji için işaret edilen tarihse 2030. Peki böylesine bir avantaj sunan bu bataryalarda yaşanabilecek potansiyel bir sıkıntı mevcut mu? Katı halli pillerin, yaygın olarak kullanılan sıvı hücrelilerden çok daha güvenli olduğu ve daha yüksek enerji yoğunluğu için daha fazla potansiyele sahip olabileceği zaten bilinmekte. Sistemin şu an seri üretime geçirmek konusundaki engeliyse, sıcaklık aralıkları ve elektrot akım yoğunluğu gibi sınırlamaların olması. BMW‘nin de katı yapılı bataryalar üzerinde geliştirmeler yaptığını düşündüğümüzde gelecekte bu ünitelerin çok daha yaygın olabileceğini de düşünebiliriz. EMotion’un hazır haliyle tanışacağımız önümüzdeki CES’te belki bu teknolojiyle ilgili daha net ve detaylı bilgilere ulaşmayı umuyoruz.