Herkes için teknoloji, herkes için yaşam

Bir teknoloji ürününü elinize aldığınızda onunla neler yapabileceğinizi ister istemez gözlerinizin önüne getirirsiniz. Belki işleriniz içindir, belki sosyal hayatınız, sanatınız ya da belki de sadece eğlenmeniz içindir o. Kasadan ayrıldığınız anda görüntüler daha da netleşir. Kendinizi yeni fotoğraf makinenizle göz alıcı bir manzaranın tam karşısında ya da hızla akıp geçen şehir yaşamının tam ortasında anı yakalarken hayal edersiniz. Satın aldığınız ürün bir televizyon ya da bir sinema sistemi de olabilir. Bu sefer sevdiklerinizle birlikte ekranın karşısında toplanmış yılın en heyecanlı maçının ya da en gözde filminin keyfini çıkarıyorsunuzdur.

İşte biz Panasonic olarak, ürettiğimiz her ürünü tüketicilerin gözlerinin önüne getirdikleri en iyi deneyimlerin aynısını yaşamaları için tasarlıyoruz. Çünkü teknolojinin 21. yüzyılda hayatı kolaylaştırmanın yanında, mutluluğu anlık değil, herkes için uzun süreli hale getirecek bir niteliğe kavuşturması gerektiğine inanıyoruz. Bu vizyonu bize sağlayan kurucumuz Konosuke Matsushita’dan başkası değil. Kendisi en temel ilkesini şöyle açıklamıştı: “Sanayiciler olarak sorumluluklarımızı bilerek, kendimizi toplumların ilerlemesine ve gelişimine adamak, kurumsal faaliyetlerimiz aracılığıyla insanların refahına katkı sağlamak ve böylece dünyanın her yanında yaşam kalitesini yükseltmek.” Toplum refahıyla el ele yürümeyen bir inovasyon anlayışının sınırlı kalacağını bundan daha iyi ifade eden bir söz olamaz.

Amacımız inovasyonla toplum refahının bir arada yürüyebileceğini, olağanüstü performansla maliyet avantajının bir hayalden ibaret olmadığını ve her yaştan, her kesimden insanın teknolojinin nimetlerinden faydalanabileceğini Türk tüketicilere de göstermekti. Bu çerçevede sürekli olarak geliştirdiğimiz kalite anlayışımızı çevre duyarlılığı ile bir araya getirdik. Bunun yol haritasını da küresel çapta uygulanacak bir politika ile birlikte açıkladık: Kuruluşumuzun 100. yılı olan 2018 itibarıyla elektronik sektöründe dünyanın bir numaralı çevreci inovasyon şirketi olmak. Bu hedefin anlamı iş faaliyetlerimizin ve ürünlerimizin tümünde çevre duyarlığını benimsememiz. Söz konusu hedefe giden yol olarak belirlenmiş iki ana adım bulunuyor; çevre dostu bir yaşam tarzı için fikirler sunan “Yeşil Yaşam İnovasyonu” ve kendi iş alanlarımızın çevreye etkisini en düşük seviyeye indirmeyi amaçlayan “Yeşil İş İnovasyonu”.

İlk adım karbon salınımının sıfıra yakın olduğu bir yaşam tarzının eğitim ve çevre dostu ürünlerle desteklenmesi anlamını taşıyor. Bu çerçevede Avrupa çapında uygulanan “Kids School – Eco Learning” programını ülkemizde “Okulumuz Yeşil” adıyla başlattık. Panasonic ve FEE’nin (çevreciliğe odaklı bir sivil toplum kuruluşu) birlikte hazırladığı bu eğitim programı, yaşları 7 ila 11 yaşları arasındaki ilköğretim çağındaki çocuklara yönelik çevre odaklı bir eğitim sunuyor. İlk etapta İstanbul’daki 39 ve Balıkesir’deki 20 okulda hayata geçirilen Okulumuz Yeşil!, çocukları gezegenin korunma yollarına dair kolay ve eğlenceli bir eğitimle tanıştırdı. Proje kapsamında videolardan ders notlarına kadar tüm eğitim materyalleri Panasonic tarafından sağlanıyor. Bu programdaki amacımız 2013 yılına kadar Türkiye’de toplamda 14.000 öğrenciye ulaşmak. Ürün bazında da Panasonic’in çevre dostu birçok teknolojisini Türk tüketicisiyle tanıştırdık. Akıllı ve çevre dostu Panasonic klimalar sağladıkları tasarruf ve yüksek performansıyla Türkiye pazarında fark yaratıyor. Panasonic Etherea serisi klimaları, hassas sensörleri sayesinde odadaki insan varlığını ve hareket seviyesini algılayıp sıcaklığı buna göre ayarlıyor. Bu özellik elektrik giderlerinde yüzde 30’a kadar tasarruf sağlıyor. İlerleyen dönemlerde tüketicilerimizle buluşturacağımız diğer çevre dostu ürünlerle Avrupa çapında ulaşılması hedeflenen noktaya Türkiye olarak da katkı sağlayacağız. Bir diğer hedefimiz de Panasonic’in kendi iş alanlarının çevreye etkisini sıfırlayacak Yeşil İş İnovasyonu. Bu yaklaşımla enerji ve kaynakları en iyi şekilde kullanmaya odaklı bir iş tarzını benimsiyoruz.