Dünyanın en önemli yarış organizasyonunda bir süredir kullanılan brake-by-wire sistemi, binek otomobillerin elektrik geleceğinde rol alacak.
Ulaşım endüstrisinin hemen her alanında elektrikli dönüşümün konuşulduğu ve her geçen yıl örneklerinin daha da arttığı şüphe götürmeyen bir gerçek. Üretim aşamasında meydana gelen ana ürün odaklı bu kadar ön planda olan bu devrimin arka planında da ayak uydurma süreci için hazırlıklarını yapan dev bir sanayi var. Yedek parça üreticileri, modifikasyon parçaları ve küresel tedarikçiler gibi örnekleri içerisine alabileceğimiz bu süreçle ilgili dünyanın en önemli markalarından birisi olan Brembo‘nun da hazırlığı var. Fren sistemleri konusunda Ferrari ve Lamborghini gibi egzotik üreticilerin ilk tercihi konumunda olan şirket, elektrikli otomobillerle birlikte değişmeye hazırlanan fren sistemlerine çözüm için önemli bir AR-GE süreci yürütüyor. Önümüzdeki süreçte hidrolik frenlerin yerini alması gündemde olan sistemle ilgili açıklamalarda bulunan markanın önemli isimleri, elektrik destekli fren sistemlerinin geri bildirim ve güvenlik olarak çok daha avantajlı olduğuna işaret ediyor.
Marka’nın Kuzey Amerika CEO’su Daniel Sandberg ve Geliştirme Müdürü Giovanni Canavotto‘nun Car and Driver’a verdiği röportajda ortaya çıkan detaylar, bizlere bir süredir Formula 1 araçlarında yer verilen teknolojinin sokaklara yansıyacağını gösteriyor. “Elektrikli fren sistemleri önümüzdeki 10 yıllık sürecin yükselen trendleri arasında. Brake-by-wire adını verdiğimiz bu sistem bize ve otomobil üreticilerine oldukça geniş bir kişiselleştirme imkanı tanıyor. Gelecekteki araçlarda, şoföre uyarlanabilir süspansiyon ve direksiyon konusunda daha ciddi gelişmeler göreceğiz. Elektrikli frenlerin bu gelecek planında ön planda olmasının temel sebebi, üreticilerin otomobiller dışında önemli her parçayı buna dahil etmek istemesi. Bizim geliştirdiğimiz sistemde 48V’luk elektrik uygulamasına ihtiyaç yok.” diyen Canavotto, bunların seri üretimde kullanılması için biraz daha zaman ihtiyaç olduğunu ifade etti.
İşin içerisinde elektronik parçaların olmasından ötürü güvenlik adına algoritmaların geliştirilmesi gerektiğini de belirten, sistemin tamamen hazır hale geldiğinde hidrolik sisteme göre çok daha avantajlı olacağına inanıyor. Değişecek sistemle birlikte fren kaliperlerinin ve genel yapının tasarımsal olarak da değişmesi gündemde. Lakin tamamen hazır olarak sunulmaya başlanacağı ilk dönemlerde devrimsel bir değişimin planlanmadığını da belirtmekte fayda var. Uzun yıllardır kemikleşmiş bir yapı olan hidrolik frenlerin de gelecekte kendisine yer bulamama ihtimali gün yüzüne çıkarken, zamanın daha neler götüreceğini hep birlikte göreceğiz.