Hitman: Absolution incelemesi

AJAN 47‘DEN UZUN ZAMANDIR HABER ALAMIYORDUK. HATTA ŞİMDİKİ JENERASYONUN PLATFORMLARINA YENİ BİR OYUN DAHİ YAPILMAMIŞTI. ŞİMDİ BLOOD MONEY‘NİN ÜZERİNDEN NEREDEYSE 7 YIL SONRA AJAN 47 GERİ DÖNÜYOR. NE YALAN SÖYLEYELİM, HITMAN OLMADAN BİR YANIMIZ HEP EKSİK KALMIŞ

Nedendir bilinmez, her seri için hemen hemen her yıl bir oyun çıkar. Assassin’s Creed, Call of Duty, Medal of Honor, spor oyunları ve daha birçok marka her yıl, hem de farklı platformlara, yeni oyunlar çıkararak hem oyuncuları memnun eder hem de daha çok para kazanırlar. Hatta bazen yayıncılar, farklı geliştirici grupları aynı markanın alt oyunlarını yapmaları için görevlendiriyor. (Activision’ın Infinity Ward’u Modern Warfare; Treyarch’ı Black Ops serisi için görevlendirmesi gibi) Fakat nedendir bilinmez -muhtemelen bütçe konularından olsa gerek- bir şekilde Hitman serisi neredeyse yedi yıldır ara vermiş durumdaydı. Arada eski oyunların HD versiyonlarını platformlara çıkarsalar da bir şekilde serinin yeni oyunundan hiç ses seda çıkmıyordu. Uzunca bir aradan sonra Absolution duyurulduğu zaman serinin hayranlarını bir telaş ve heyecan sardı. Tabii ki tüm oyun basını da dikkat kesildi. Ajan 47 sonunda geri dönüyordu. Hatta Square Enix diyordu ki “Orijinal Suikastçı Dönüyor!” Hitman: Absolution’ı uzunca bir zamandır bekleyenler kesinlikle hayal kırıklığına uğramadılar. Serinin en iyisi olmasa bile, farklı taktikler kullanmamıza izin vermesi, farklı birkaç gidişata sahip olması ve güçlü teknik özellikleriyle serinin bu son bölümü kesinlikle markasının hakkını veriyor.

PİYANO TELİ
Hitman: Absolution için “serinin en iyisi olmasa da” dedik ancak kesinlikle “serinin en özenilmiş oyunu” ifadesi yanlış olmaz. Oyunun sinematik anlatımı, sunumu, grafikleri, sesleri cidden üst kalitede. Bu durum, oyunun ciddi yapısını perçinliyor ve inandırıcılığını artırıyor. Absolution kesinlikle detaylara çok özenilmiş bir yapım. Eh, öyle olmasında da fayda var açıkçası çünkü Hitman, kesinlikle salt bir aksiyon oyunu değil. Evet, oyunun bölümlerini etrafa mermi saçarak da oynayabiliyorsunuz ama o zaman bir Hitman oyunu oynamış sayılmazsınız. Şimdi oyunun genel oynanışına ve neleri iyi yaptığına bir bakış atmanın tam zamanıdır. Hitman, gizlenerek, plan yaparak ilerlemeniz gereken bir suikast oyunu. Genel olarak oynanışın en büyük özelliği gizlilik gerektirmesi; açıkçası en iyi yaptığı şey de bu. Örneğin, çoğu görevde bir yerlere sızmanız gerekiyor. Genelde gidebileceğiniz birden fazla yol ve uygulayabileceğiniz birden fazla taktik oluyor. Hedefinize giden yol üzerinde devriye gezen düşmanlarınızı öldürmek için tüm yaratıcılığınızı kullanabilirsiniz. Uzak bir noktaya bir cisim atıp dikkatin o tarafa yönelmesini sağlayabilir ve kimsenin kılına dokunmadan arkalarından dolanarak hedefinize varabilirsiniz. Teker teker düşman rotalarını ezberleyip hepsini birer birer gafil avlayabilirsiniz ya da susturuculu silahla uzaktan çalışabilirsiniz. Tabii ki cesetleri arkanızda bırakmamanız gerekiyor. Diyelim ki bir düşmanı halledip cesedini geride bıraktınız; diğer bir düşman devriye sırasında bu cesede rastlarsa ortalığı ayağa kaldırıyor. Görevlerin birçoğu açık uçlu, yani arazide dilediğiniz gibi takılmakta serbestsiniz. Önce düşmanların yerlerini tespit edip ardından kullanacağınız yöntemleri belirleyerek ilerleme şansınız var. Kesin doğru olan tek bir yöntem bulunmuyor. Elbette tüm bu yöntemleri söylemek son derece kolay; yapmak oldukça zor… Son derece dikkatli olmazsanız görülmeniz an meselesi. Hele bir de oyunu en zor modda oynamaya çalışıyorsanız size kolaylıklar diliyoruz çünkü görüldüğünüz anda göreviniz iptal ediliyor. Yine de en iyi yöntem, öncelikli olarak gizlilik yolunu tercih etmek, çok sıkıştığınız anlarda silaha başvurmak gibi görünüyor. Oyunda işinize en çok yarayacak olan özellik Ajan 47’nin içgüdüleri. Bu özelliği kullanarak düşmanlarınızın devriye rotalarını çok daha rahat bir şekilde öğrenebiliyorsunuz. Hatta onları takip edip gafil avlamanız çok daha rahat bir hale geliyor. Bu sistem Batman: Arkham serisinin dedektif moduna benziyor. Düşmanları duvarların arkasında bile olsalar takip edebilmeye başlıyorsunuz. Kulağa işinizi fazlasıyla kolaylaştırıyormuş gibi gelse de düşman nüfusunun kalabalık olması işinizin her zaman zor olmasına sebebiyet veriyor.