Kullanıma sunulmasıyla ilgili henüz herhangi bir detayın verilmediği teknoloji, Honda ile birlikte yerel bir belediyenin ortaklığıyla sürdürülecek.
Kaputun altında yaşanan değişime en kısa sürede ayak uyduran markalardan birisi olan Honda, geleceğin teknolojilerini geliştirmek konusunu da atlamış değil. Bir süredir gündeme gelen sürüş teknolojisiyle ilgili detayları paylaşmaya başlayan marka, sürücü kaynaklı yaşanan kazaların önüne geçmek adına önemli bir planın içerisinde. “Akıllı Kavşak” olarak nitelendirebileceğimiz bu teknoloji sayesinde yaşanan kaza oranlarını önemli oranda azaltmayı hedefleyen Honda, projenin geliştirilme sürecini Washington sınırları içerisinde yer alan Marysville kent konseyiyle birlikte yürütüyor. Merkezinde V2X (araç ile her türlü internet bağlantısı) teknolojisinin yer aldığı sistem “duvarların ötesini” görmemize yardımcı olacak. Bu da özellikle kavşak gibi yoğun yaya ve araç trafiği odaklı bölgelerde çok ciddi bir avantajı da beraberinde getiriyor.
Geçtiğimiz süreçte Bosch, Nokia ve Siemens gibi önemli isimlerin de eğilim gösterdiği V2X altyapısı, eğer her şey yolunda giderse binlerce hayatı kurtarabilecek bir potansiyele sahip. Verilere baktığımızda, yaşanan kazaların yüzde 40 gibi büyük bir oranının kavşaklarda meydana geldiğini görebiliyoruz. Honda’yı proje için harekete geçiren temel nokta da aslında tam olarak bu. Şirketin kendi içerisinde geliştirdiği algılama yazılımı ve yol üzerindeki kavşaklara entegre edilecek olan kameralar, sistemin olmazsa olmaz parçaları arasında. Trafik lambaları üzerine yerleştirileceği söylenen toplamda dört adetlik kamera sistemi, yapı içerisinde kuş bakışı görünümü elde etmekten sorumlu. Burada, sürekli olarak yaklaşık 100 metrelik bir alanın video kaydı üzerinden kontrol edilişinden bahsediliyor. Honda’nın geliştirdiği yazılım ise elde edilen verileri anlık olarak işleyerek, kavşağa yaklaşan sürücülerin ekranlarına yaya veya araç simgesi şeklinde bir uyarı üzerinden yansıtıyor. Araştırma sürecinde toplam 200 araçlık bir ekosistem üzerinden deneme yapılacağı da şimdilik dikkatimizi çeken noktalar arasında. Önümüzdeki süreçte sürücüsüz otomobiller için de hayati bir fonksiyon olma potansiyeli barındıran yapıyı en kısa sürede asfalt üzerinde görmeyi umuyoruz.