Honda’dan elektrikli otomobillerin hareket halinde şarj olmasını sağlayan teknoloji

Geleceğin otomobilleri yolda giderken kendilerini şarj edebilecek mi?

Elektrikli otomobillerin giderek geliştiği günümüzde otomobil üreticilerinin bu alanda da artık ciddi anlamda çekişme içerisine girdiğini rahatlıkla görebiliyoruz. Markalar için şu anlık hibrit, hidrojen ve tamamen elektrikli modeller çevresinde şekillenerek atılan gelecek planı adımlarının yanı sıra şu anlık gerek kullanıcıların kafasında gerekse üreticilerin karşısında aşması gereken önemli bir duvar var. Geçtiğimiz günlerde sizlerle KPMG‘nin otomobil endüstrisinin önemli markalarında görev yapan 1.000 kişilik yönetici kadrosu arasında yaptığı ve otomobil endüstrisinin geleceğiyle ilgili önemli sonuçların yayınladığı anketi paylaşmıştık. Bu anket sonucunda elektrikli otomobillerle ilgili yüksek bekletinin idareciler çevresinde hidrojen yakıtlı araçlara göre geride kaldığını gördük.

Anketten bu sonucun çıkmasındaki temel noktaysa haberimizin başında bahsettiğimiz ve aşılması gereken problem olan şarj noktası ve ünite sıkıntısı var. Üretici gözüyle de ileriki süreç için dezavantaj olarak görülen bu probleme günümüzde yarım saatte yüzde 80 doluluk sağlayan hızlı şarj istasyonları en büyük opsiyon olarak gözüküyor. Honda’nın bu alandaki planıysa çok daha farklı. Halihazırda sunulan üretim bandında tamamen elektrikli herhangi bir modeli bulunmayan Honda, bu alanda tek depoyla 589 km yol kat edebilen hidrojen yakıtlı modeli Clarity ile şu anlık geleceğin izlerini günümüze taşıyor. Japon devinin bu alandaki planıysa geliştirilen yeni bir sistemle otomobillere, seyir halinde “sınırsız” menzil değeri sunmak.

Hidrojen yakıtlı Clarity’nin yanı sıra modelin elektrik motoruna sahip hibrit versiyonu üzerinde de geliştirme süreci yürüten Honda’nın bahsettiğimiz bu dinamik şarj sistemini yakın zamanda sunması elbetteki beklenmiyor lakin geliştirilen sistemin ilk detaylarının bir demo şeklinde 4-6 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan ve otomobil mühendislerini bir araya getiren WCX 2017 kapsamında tanıtmayı planladığı ifade ediliyor. Peki sistemin çalışma prensibiyle ilgili ilk bilgiler neler?

Bu sistemin benzeriyle aralık ayı içerisinde dünyanın ilk güneş panelli otoyoluyla Fransa‘da karşılaşmıştık. Projeye göre güneş enerjisinden depo edilen güç yol üstünde yer alan ışıklandırmaların enerjisini sağlayabileceği ifade edilmişti. Bu tarz sistemlerle birlikte, elektrikli otomobiller için uzun yolda en büyük problemlerden bir tanesi olan şarj kriterinin benzer projelerle otomobiller için geliştirilebileceği, kullanıcıların ve üreticilerin kafalarındaki “bariyerin” bu şekilde alt edilebileceği düşünüldü. Tüm bu sürecin sonunda bizi bu habere yönlendiren Honda’nın planı da tam da bu noktadan ortaya çıkıyor. Plan; otomobili şarj edecek donanımların yola entegre edilmesi. Elektrikli otomobillerin kablosuz olarak şarj edilebilme teknolojisiyle çalışacak olan bu sistemde, besleyecek gücün elde edilmesi için otomobilin belirlenen hız kriterinde yola devam etmesi gerektiği ifade ediliyor. Şu anda Ar-Ge süreci devam eden sistemde otomobillerin saatte 155 kilometrelik bir hızla seyretmesi sırasında 180 kW‘lık şarj gücü elde edilebildiği de gelen haberler arasında.

Honda’nın geliştirdiği bu sistemin elektrikli otomobil devriminin yaşandığı günümüzde, kısa dönemde sürece doğrudan etki edeceğini söylemek şu anlık şüphesiz mümkün değil. Lakin bu Ar-Ge sürecini uzun dönemi baz alarak yorumladığımızda otonom sürüş teknolojisiyle donatılacak olan otomobillerimizin aynı anda ihtiyaç duydukları enerjiyi yolda giderken herhangi ek bir duruma gerek kalmadan temiz edebildiğini düşünmek artık o kadar da imkansız değil gibi. Bu işlemin maddi boyutu da şimdilik bir soru işareti olsa da zaman ilerledikçe bu tarz çok daha etkili sistemlerle karşılacağımızı düşünmeden de edemiyoruz.