Son yılların en kaliteli aksiyon/macera oyunlarından biri olan Horizon Zero Dawn, kendini henüz fazla unutturmamışken yepyeni bir içerikle karşımıza çıkıyor. Oyun olduğunu iddia eden pek çok yapıma nispet yaparcasına, yaklaşık 15 saatlik bir oyun süresi sunan The Frozen Wilds sayfalarımızda olmayı kesinlikle hak ediyor. Bundan yaklaşık olarak 10 ay önce, Horizon Zero Dawn’ın incelemesini şu cümleyle noktalamıştık; “Henüz yolun çok başındayız ancak yıl bittiğinde Horizon’ı yılın oyunu listelerinde mücadele ederken göreceğimizi tahmin etmek hiç de zor değil.” Bugün o söz konusu yolun sonuna geldik ve Horizon Zero Dawn, tahmin ettiğimiz gibi 7 Aralık’ta sahiplerini bulacak Video Oyun Ödülleri’nde, aralarında Yılın Oyunu, En İyi Yönetmenlik ve Hikaye Sunumu da dahil olmak üzere toplamda 6 dalda aday gösterildi. Özellikle “Yılın Oyunu” kategorisinde Super Mario Odyssey varken kazanmasını pek muhtemel görmesek de, Horizon Zero Dawn’ın 2017 yılına damga vurmuş en önemli oyunlardan biri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Üstelik bunu, yalnızca ana oyunu dikkate alarak dile getirmiştik biz. Şimdi bir de o muazzam içeriğe içerik katan The Frozen Wilds eklentisi çıktı karşımıza. MAKİNELER YİNE İSYANDA Hatırlayacağınız üzere Horizon Zero Dawn; Aloy isimli bir hanım kızımızın, teknolojinin hüküm sürdüğü bir dünyada ilkelleşmiş insanlık içinde kendi yolunu bulmasını konu alıyordu. Kabilelere ayrılmış olan bu insanlar tarafından daha çocukken dışlanan Aloy, bir yandan bunun sebebini araştırırken, bir yandan da kendileri bu denli yokluktayken ortalıkta at koşturan robotik canlıların arkasında yatan gizem perdesini aralıyordu. Hala oynamamış olanları düşünerek oyunun hikayesini fazla deşifre etmeden, finalde bu soruların cevaplarını bulduğumuzu ve yoldan çıkmış yapay zeka temalı bir öyküden söz ettiğimizi belirtelim. The Frozen Wilds; yapısı itibarıyla hikayenin genel resmine daha kısıtlı oranda cevaplar sunarken, içinde bulunduğumuz dünyayı ise biraz daha genişletmeyi ve insanlığın geldiği noktayı anlamamızı amaçlıyor. Ana oyunu oynamış olanların hatırlayabileceği üzere, haritanın sağ üst köşesinde aşılamayan bir bölge bulunuyordu. The Frozen Wilds işte bu engeli ortadan kaldırıyor ve uzun bir tırmanışın ardından, yepyeni bir bölgeyi haritaya dahil ediyor. Bu bölge rakım farkı nedeniyle ana haritamızdan soyutlanmış durumda ve tamamen kendine ait bambaşka dertlere sahip. Ana oyunda sağa sola serpiştirilmiş çizimler ve toplanabilir eşyalarla kulak aşinalığı edindiğimiz Banuk kabilesine misafir oluyoruz bu yeni bölge ile beraber. Her daim soğuk ve kar yağışı ile uğraşmak durumunda kalan bu kabile, bir yandan mücadele odaklı kendi törelerinin dertleriyle cebelleşirken, bir yandan da aşağıda olanlara benzer ancak yapısal anlamda farklı bir kontrolden çıkmış makine problemiyle karşı karşıya. Eh hal böyle olunca da, gariban dostu karakterimiz Aloy fazla dayanamıyor ve bir kabileye daha kendini kabul ettirerek tüm sorunları çözmeye odaklanıyor. DAHA NE KADAR GENİŞLEYEBİLİR? Eğer bu eklentiye, ana oyunu da ilk kez oynayarak başlayacaksanız, yeni bölgeye erişebilmek için birazcık beklemeniz gerekecek. Açılan yeni bölgeye ulaşabilmek için “A Seeker at the Gates” ana görevini tamamlamış ve en az 30. seviyeye ulaşmış olmanız gerekiyor. Eğer oyunu bitirdiyseniz bu kısıtlamalar zaten sizin için bir sorun teşkil etmeyecektir. Ancak olur da kayıt dosyanızı sildiyseniz de üzülmeyin. Oyun sizler için 30. seviye bir karakter oluşturarak başlama imkanı da sunuyor. Ancak şunu belirtelim; The Frozen Wilds’ın sunduğu yeni bölge cidden zor. Yalnızca yeni eklenen makineler nedeniyle değil, mevcutların da olduklarından çok daha güçlü hale gelmesine sebep olan bir bozulma da söz konusu. Bu nedenle karakterinizi geliştirebildiğiniz kadar geliştirip bu bölgeye geçmenizde yarar var. Hatta ana oyunun sunduğu özel zırhı da hala almadıysanız mutlaka almaya özen gösterin. The Frozen Wilds da size yeni gelişmiş kıyafetler sağlıyor ancak hiçbiri “Shield-Weaver” zırhının sağladığı güvenliğe yaklaşamıyor bile. HİÇ OLMADIĞI KADAR ZOR Bu bölgeye geçtiğimizde de, yine makinelerin garip davranmasına neden olan bir sıkıntı olduğunu görüyoruz. Banuk kabilesinin “The Daemon” olarak nitelediği bu bozulmaya yakalanmış makineler, olduklarından çok daha güçlü bir seviyeye ulaşarak agresif davranmaya başlıyor. Ana oyunda da benzer bir durum vardı hatırlarsanız. Ancak burada bu bozulmaya sebep olan “kişi” aynı değil ve biz de bunun kaynağını öğrenmeye çalışıyoruz. Ancak bu kez bir de başımıza iş açan kule makineler söz konusu. Belirli bölgelere konuşlanan bu kuleler, düzenli aralıklarla gönderdikleri dalgalar sayesinde etraflarındaki diğer tüm makinelerin enerjilerini dolduruyor. Bu nedenle kuleyi saf dışı bırakmadan makinelerle mücadeleye girişmek tam bir sinir harbine dönüşebiliyor. Hele de kataloğa eklenen yeni makineler söz konusu olduğunda. Ağzından alevler saçan kurt benzeri Scorcher bir nebze kolay olsa da, bir ayı muadili olan Frostclaw ve Fireclaw makineleri kelimenin tam anlamıyla kök söktürüyor. Eğer bozulmaya uğramış ve etrafında kule bulunan bir robotik ayıya denk gelirseniz, haritanın diğer bölgelerinin ne kadar güzel göründüğünü hatırlayarak kaçmanızı tavsiye ederiz. ROBOTLAR ARASINDA İNSAN KALABİLMEK Bu eklenti ile beraber elbette pek çok yenilik de oyuna dahil oluyor. Her ne kadar daha güçlü yeni makineler karşımıza çıksa da, bunlarla uğraşabilmek için hizmetimize sunulmuş daha güçlü silahlar da mevcut. Burada hem tamamen yeni silahlardan, hem de mevcut favorilerinizin çok daha güçlü versiyonlarından söz ediyoruz. Aynı şekilde yetenek ağacınızda da karakterinizi geliştirebilmek için yeni bir sekme açılmış durumda. Makineye binme ve etraftan toplayabildiklerinizi daha verimli kullanabilme konularına odaklanan bu yeni yetenek basamağı sayesinde Aloy hiç olmadığı kadar işlevsel bir hale geliyor. Eklenti paketinin işlediği ana görev fena değil. Makinelerle ilgili olan kısımları ana oyunu büyük oranda andırsa da, Banuk kabilesini ilgilendiren kısımları oldukça ilgi çekici. Bir noktada kendinizi kabile lideri olma mücadelesinde bulacak ve bunu oldukça ilginç bir kapışma sonucunda elde edeceksiniz. Yan görevler ise bu dünyanın insani boyutuna dokunan sıcak içeriklere sahip. Yeri gelecek duvara daha güzel resimler çizebilmek isteyen birine nadir renk pigmentleri bulacak, yeri geldiğinde ise eski kalıntılara vurarak müzik yapmak isteyen birinin derdine derman olacaksınız. Bu sıcak ilişkiler, böylesine soğuk bir dünyada insanlığını korumaya çalışan karakterlere daha da yakınlaşmamıza neden oluyor. HİÇ BİTMESİN BU RÜYA! Tıpkı ana oyunda olduğu gibi, The Frozen Wilds da teknik anlamda mükemmel bir iş ortaya koyuyor. Oyunun grafikleri hala konsolun sunabildiği en üst seviyede zaten. Yeni karakterlerin animasyonları ve seslendirmeleri de kusursuza yakın hayata geçirilmiş. Ve hemen hemen her yeri kardan oluşan bu yeni bölgenin atmosferine aşık olacağınızı rahatlıkla söyleyebiliriz. The Frozen Wilds; zaten çok iyi olan bir oyunu bir basamak daha yukarı taşımıyor belki ama, bu güzel yolculuğa daha uzun bir süre eşlik edebilmenizi sağlaması bile yeterli oluyor. DETAYLAR Oyun ekstra bir görev bile eklemese, sırf şu muazzam grafiklere biraz daha bakabilmek adına satın alabilirdik The Frozen Wilds’ı. Hala konsolun en üst noktasını oluşturuyor Horizon. Bu kez tüm sorunlarımızın yanında bir de kule makinelerimiz bulunuyor. Bu kuleler düzenli olarak etraflarındaki diğer makineleri iyileştirdiği için, ilk önce onlara odaklanmanız lazım. Bu eklentide elde edeceğimiz yeni yetenek puanları boşa gitmesin diye “Traveler” isminde ayrı bir başlık açılmış. Çok elzem değil ama hayatınızı kolaylaştırıyor bu yetenekler. Yeni eklenen makinelerden Scorcher çok hızlı, Frostclaw ve Fireclaw ise çok güçlü. Kolayca başa çıkabilmek için, bu eklentiyle gelen güçlü silahları bir an önce almaya bakın. PUANLAMA