Akıllı cihazlar ve ev eşyaları, bulut bilişim teknolojisi, kablosuz bağlantılar ve mobil ağlar derken veri akışı son birkaç yıldır ciddi şekilde arttı. HP’nin CEO’su Meg Whitman’ın açıklamasına göre iki ya da üç yıl gibi kısa bir süre içinde tam anlamıyla bir veri patlaması yaşayacağız, ancak şimdiki bilgi işlem cihazları bu kadar veriyi işleyecek kapasiteye sahip değil. Belki de “değildi” demek daha doğru olacak, zira Hewlett-Packard, The Machine adını verdiği yeni bilgisayar mimarisiyle kapasiteyi akıl almaz boyutlara çıkardığını, aslında bilgisayarı tamamen baştan icat ettiğini iddia ediyor.
Hayatımıza giren teknolojilerin yol açtığı devasa miktarda verinin kontrol edilebilmesi için hem donanım hem de yazılımı kapsayan yeni bir bilgisayar mimarisine ihtiyaç duyulduğunu belirten Whitman, şu anki işletim sistemleri ve işlemcilerin verileri bir katmandan alıp başka bir katmanda depolamak dışında bir şey yapamadığını açıklıyor. Her yönüyle yeni bir tasarım olan The Machine, HP’nin bu ihtiyaca verdiği yanıt.
The Machine’in mimarisinde, göreve özel işlemciler iletişim için ışık tabanlı bir dokuya bağlanıyor. Bu dokular ise muazzam boyutlardaki “evrensel bellek”e bağlanıyor; böylece ayrı bellek ve depolama katmanlarına olan ihtiyaç ortadan kalkıyor. Başka bir deyişle HP; DRAM ve flash hafızayı birleştirerek bir tür “memristör” yapmaya çalışıyor.
HP’nin 2008 ürettiği mucize devre elemanı “memristör”, enerji kullanmadan depolama yapmaya imkan veren devrim niteliğinde bir icat. Memristör niteliğindeki bir bilgisayar devasa boyutlarda veri kümelerinin işlenmesi, depolanması, kısacası kontrolüne imkan verdiği gibi, bu faaliyetler için bit başına çok çok az miktarda enerji harcanmasını sağlıyor.
Son yıllarda eski ihtişamlı günlerini mumla arayan HP, bilgi işlemde çığır açmasına kesin gözüyle bakılan The Machine sayesinde parlak günlerine geri dönebilir.
