DENGELİ PERFORMANS
Tasarımında parlak gri rengin hakim olduğu bilgisayarın ağırlığı 2 kilogramdan biraz daha fazla. Kalınlığı da 30 cm’nin üzerinde. Taşınabilirliğinin çok yüksek olduğunu söyleyemeyiz ama kabul edilebilir bir sınırda sayılır. Ayrıca taşınabilirlik bunun gibi bir durumda önemini yitiriyor çünkü karşımızda 8 GB RAM ve AMD A8 işlemcili bir donanım mevcut. Üstelik de son kullanıcının ihtiyaç duyacağı pek çok bağlantı noktasına kasada yer verilmiş. VGA, HDMI, USB ve Ethernet bağlantılarını yüksek taşınabilirlik sunan modellerde ya göremiyoruz ya da mini boyutlu ve adaptörle kullanılması gereken versiyonlarına rastlıyoruz. Yani söylemeye çalıştığımız şu: Pavilion 15 taşınabilirlikten feragat ederek performans ve kullanılabilirlik noktasına odaklı bir cihaz.
HP Pavilion 15’in kasasının sağ yanında optik sürücü, USB ve Ethernet girişleri yer alırken sol yanda iki USB, HDMI, VGA, SD kart okuyucu ve kulaklık/mikrofon bağlantılar bulunuyor. Bilgisayarın fanı da yine bu tarafta. Kapak üzerinde açık gri ve parlak kaplama üzerinde HP logosu görünüyor. Genel olarak sade, fazla dikkat çekmeyen bir tasarım hakim.
Bulunduğu sınıf için standart bir çözünürlük olan 1366×768 piksellik ekranıyla Pavilion 15 açık havada gündüz vakti kullanmak için uygun gibi görünmüyor. Parlamaya müsait yapısı ve çok parlak görüntüler üretemeyen panel, kullanıcıların çalışmalarını iç mekanlarda yapmaları için iyi birer sebep. AMD’nin yeni nesil Trinity APU’larından A8-5550 işlemciye sahip olan cihaz günlük işlerde gerekenin de ötesinde performans sunarak göz dolduruyor. Biraz daha ileri götürerek, fotoğraf editleme yazılımlarıyla çalışırken bile performans düşüşü görülmüyor. Üstelik de sunduğu grafik çözümleriyle çok daha güçlü bir imaj çiziyor. Ancak Pavilion 15’i satın almayı düşünüyorsanız tüm bunların şık, sağlam ve ergonomik bir kasada bulunmayışına itiraz etmemeniz gerekiyor. Bizi en çok rahatsız eden klavye oldu. Ancak onun dışında performans, pil ömrü, bağlantılar ve tabii ki fiyatıyla iyi bir denge yakalamış gibi görünüyor.