U Play ve U Ultra modelleriyle sıvı gibi görünen tasarım felsefesine geçiş yapan HTC, U11 modelinde de bu tasarım anlayışını benimsiyor. Daha önceden metal ve cam tasarım kombinasyonu tercih eden HTC, yeni telefonunun hem ön hem de arka kısmında parlak cam malzemesi kullanılıyor. Uzaktan bakıldığında havalı bir görünüm sunan telefon etkileyeci bir tasarıma sahip olsa da telefonu çok dikkatli kullanmanız gerekiyor. Kaygan bir yapıda olan telefonu sürekli yere düşürmeniz kuvvetle muhtemel. HTC U11’in pürüzsüz kavislere sahip görünümü camın yüksek ısı ve basınç altında işlenmesiyle elde ediliyor. Ortaya çıkan benzersiz 3 eksenli simetri sayesinde telefon her açıdan ince ve zarif görünüyor. Hem ön hem arkadaki 3D camın hem tasarım anlayışına hem de konforlu bir tutuşa imkan sağladığını söyleyelim.
Ekranın hemen alt kısmında parmak izi sensörü ve iki adet kapasitif gezinme tuşu yer alıyor. Yeri gelmişken belirtelim. Telefondaki parmak izi sensörü oldukça hızlı çalışıyor. iPhone 7 ve iPhone 8’de olduğu gibi HTC U11’de de kulaklık girişi yer almıyor. Bunun yerine USB-C bağlantısının kullanıldığı telefonda SIM kart ve microSD kart girişi telefonun üst kısmında bulunuyor.
Telefonda 64 GB dahili hafıza olsa da bu hafızayı yetersiz bulanlar için HTC U11’in hafızası microSD kartlarla artırılabiliyor. HTC U11’in sağ yan kısmında ise güç ve ses tuşları mevcut. Son çıkan telefonlarda görmeye alışık olduğumuz IP67 sertifikası U11’de de bulunuyor. Bu serfika sayesinde telefonu yağmurlu havalarda kullanmak mümkün. 1 metre derinlikteki suya 30 dakika boyunca dayanabilen U11’in havuzda çekim yapmak için uygun olduğunu deniz suyunun tuzlu olması sebebiyle denizde kullanmamanız gerektiğini söyleyelim.