Yazının başında da belirttiğimiz gibi HTC Vive adeta “anlatılmaz yaşanır” bir cihaz. Başlığı takıp oyunu başlattığınız an gerçek dünya ile iletişiminizi kolaylıkla koparabilirsiniz. Özellikle daha gelişmiş içeriklerin de yolda olduğu düşünülürse, Vive herkesin evinde isteyebileceği bir cihaz diyebiliriz. Rakiplerine kıyasla en büyük avantajı hareketli oyun imkanı. Ancak bu sizi korkutmasın. HTC Vive’ı kurarken, oyun alanının sınırlarını belirlediğiniz için oyun esnasında sınırlara çok fazla yaklaşırsanız belli belirsiz bir duvar beliriyor ve sizi uyarıyor. Böylelikle oyun içinde yürürken duvara toslama ihtimaliniz de ortadan kalkıyor. Ancak yine de kumandaları sağa sola savururken dikkatli olmakta fayda var, çünkü oyun heyecanıyla onları etraftaki eşyalara çarpma olasılığınız çok yüksek.
Tavanda pervane, avize gibi eşyaların bulunduğu odalara kurmamanız ya da buralarda oynarken daha dikkatli olmanız tavsiyemiz. Çünkü oyunun içine girdikten sonra bir anda aslında salonunuzda olduğunuzu unutabiliyorsunuz.
HTC Vive başlığının önünde bulunan kamera da yine en büyük destekçiniz. Kumanda üzerinden açabileceğiniz kamera etrafı görmenizi sağlıyor. Böylelikle odada kimin nerede olduğunu rahatlıkla tespit edebilir ya da yorucu oyun seansı arasında su içmek isterseniz masadan suyunuzu rahatlıkla alabilirsiniz. HTC Vive her ne kadar benzersiz bir sanal gerçeklik deneyimi yaşatıyor olsa da bu kusursuz bir cihaz olduğu anlamına gelmiyor. Öncelikle gözlük kafanızdayken oldukça komik görünüyorsunuz. O yüzden yalnızken oynamayı tercih edebilirsiniz. Tabii gerilim oyunlarında korkmazsanız… Ayrıca HTC Vive gerçekten yorucu bir cihaz. Sürekli ayakta ve hareket halinde olduğunuz için ciddi bir efor harcıyorsunuz. Bir süre sonra bacaklarınız ağrımasa bile kollarınız ağrıyor. Ayrıca uzun süreli kullanımlarda biz bir parça göz ağrısı hissettik ancak bu eksi kullanıcıdan kullanıcıya göre değişkenlik gösterebilir. Cihazı kullanırkense hiç mide bulantısı yaşamadık. Vive’ın hareket algılayıcıları sizin hareketlerinizle oyundaki hareketi neredeyse gecikmesiz senkronladığı için böyle bir sorununuz olmuyor. Tabii aşırı hassas midesi olan kullanıcıları ayrı tutuyoruz.
Tüm bu muhteşem deneyimi en çok baltalayan unsur ise HTC Vive başlığından çıkan kablolar. Evde deneyimlerken çok sıkıntı yaşayacağınızı düşünmüyoruz ancak dışarıda deneyimliyorsanız yüksek topuklu ayakkabılardan kaçınmanızda fayda var. Kablolar kolayca ayaklarınıza dolanıyor, bu yüzden ani hareketler bir parça tehlikeli. Ancak her şeye rağmen HTC Vive’ı bir kez taktığınızda bir daha çıkarmak istemeyecek, hatta sıradan PC oyunlarını da eskiye kıyasla sıkıcı bulacaksınız.
HTC Vive kullanıcıları kesinlikle cezbedecek bir cihaz. Kısa süreli bir denemenin sonunda dahi sizi kendisini satın almaya ikna edebilir. Ancak bu noktada küçük bir sıkıntı var. Evet, HTC Vive herkes için bir içerik sunuyor ancak ne yazık ki herkesin erişebileceği bir cihaz değil. HTC Vive’ın bu etkileyici deneyimi cüzdan yakacak cinsten. Yurt dışı fiyatı 800 dolar olan Vive’ı satın almış olsanız dahi çalıştıramayabilirsiniz. Zira HTC Vive aynı zamanda güçlü bir konfigürasyona sahip bir bilgisayara ihtiyaç duyuyor.
Biz HTC Vive incelemesini MSI‘ın VR Ready modeli Nightblade MI2 ile gerçekleştirdik. Nightblade MI2 incelemesine buradan ulaşabilirsiniz. Şimdilik sadece PC desteği olan HTC Vive’ı almadan önce bilgisayarınızın Vive’ı kaldırıp kaldırmayacağını resmi sitesi üstünden kontrol edebiliyor, alabileceğiniz alternatif bilgisayar modellerine bakabiliyorsunuz. Uzun lafın kısası HTC Vive’ın astarı yüzünden pahalıya geliyor. Ancak var olan içeriklerin yanı sıra geliştirilen ve geliştirilebilir içeriklerin sunduğu potansiyel çok yüksek. Bu fiyatla ve sistem gereksinimleriyle bir anda her evde bir tane olmasını beklemek güç ancak eğlence sektörünü alt üst edecek olan bu teknoloji HTC Vive ile sonuna kadar yaşanıyor.