Leica ile güçlerini birleştiren Huawei, rakiplerinin karşısında elini güçlendirecek bir hamleyle akıllı telefon fotoğrafçılığında kuralları baştan yazıyor. 2016 yılı akıllı telefon üreticilerinin sürprizlerine sahne olmaya devam ediyor. LG’nin hepimizi şaşırtan modüler akıllı telefon çıkışının ardından Huawei’nin Leica işi birliğiyle çift kameralı P9’u tanıtması yılın ikinci sürpriz oldu. Gerçi Huawei P9’un çift kameralı olacağı son haftalarda duyulmuş, LG’nin modüler özellikteki G5’i saklaması gibi saklanmamıştı ama yine de Leica imzalı çift kamera, özellikle de telefon elimize geçtikten sonra, üzerimizde ciddi bir etki yaptı. Çift kameralı donanımları daha önce de görmüştük; hatta en yeni olanlardan biri de LG’nin G5’i. Fakat Huawei, akıllı telefon pazarına Leica kalitesini kazandırarak büyük atılım yapmış oldu. Fotoğrafçılık sektörünü düşünün; Leica’nın sıradan bir marka olmadığını ortada. Kendine özel bir kitlesi, ünü ve kalitesi olan bir isimle beraber çalışarak Huawei, rekabete bambaşka bir soluk katıyor. ZARİF TASARIM Huawei P9’un kasası o kadar ince, zarif ve şık ki eleştirilecek bir tarafı yok. Metal malzemenin verdiği his, 7 mm’lik incecik keskin kasanın estetiğiyle birleşince ortaya çıkan sonuç, bir cihazın kaliteli olduğu yorumunu yapmaya yetiyor. Genel olarak tasarımından gayet memnun olduğumuz Huawei P9’un hafifçe yuvarlatılmış köşe ve kenarları da görünüme kesinlikle pozitif katkı yapıyor. 5,2 inçlik ekranıyla LG G5 ve Samsung Galaxy S7 edge arası bir boyutta olan Huawei P9’un parmak izi okuyucusu diğer Huawei modellerinde olduğu gibi arkada bulunuyor. Leica imzalı çift kamera ve çift ton flaş ise en tepede, beyaz bir şerit halinde uzanan katmanın altında bulunuyor. Fotoğraflarından anlaşılmıyor olabilir fakat kameranın bulunduğu bu şerit de premium hissi emin olun artırıyor. Kamera sensörlerinin hiçbir şekilde çıkıntı yapmıyor olması da cabası. Tuş kilidi ve ses kontrol tuşlarının sağ tarafta konumlandırıldığı Huawei P9’da USB Type C’ye geçiş yapan Huawei, bu kararıyla bize göre doğru bir hamle yapmış. Bu standardın gerçekten yaygınlaşması için artık birilerinin bir yerden başlaması lazım. Bir şeylerin değişmesi için pazara hakim olan isimlerin bu tür konularda öncülük etmesi gerektiği düşüncesindeyiz. HTC 10 ve LG G5’te de karşımıza çıkan USB Type C, çok daha verimli ve kullanıcı için çok avantajlı. SIM ve microSD kart yuvası bir arada sol yanda bulunan Huawei P9’un kulaklık ve şarj girişi alt kısımda yer alıyor. Şarjdan ve USB Type C’den bahsetmişken şarjla ilgili eleştirimizin yeri de geldi: Huawei P9’un hızlı şarj özelliği bulunmaması üzücü. HTC 10 ve LG G5’i kullanıp da hızlı şarjın işleri ne kadar kolaylaştırdığını gördükten sonra Huawei P9’un eski usul uzun süreli şarj olması, can sıkıcı bir detay. IŞIK HIZINDA PARMAK İZİ OKUYUCU Huawei, akıllı telefonlarında parmak izi sensörünü cihazın arka yüzüne konumlandırmaya devam ediyor; iyi de ediyor. Huawei P9’dan evvel LG G5 ve Samsung Galaxy S7 edge kullanmış olduğumuz için ekranın altına yerleştirilen sensördense arka yüzde bulunan sensörün süreci hızlandırdığını düşünüyoruz. Zaten elin doğal duruşuna uygun olarak işaret parmağınız telefonun arka tarafında kalıyor. Ayrıca Huawei’nin Level 4 olarak nitelendirdiği parmak izi sensörünün şaşırtıcı bir hızda çalışıyor olmasının da bu konumlandırmayı bu kadar desteklememizde etkisi oldu. Bugüne kadar test ettiğimiz açık ara en hızlı ve en hatasız çalışan parmak izi sensörü olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. EKRAN VE ARAYÜZ 5,2 inçlik ekranı Full HD çözünürlükte olduğundan epey eleştirilen Huawei P9, son kullanıcının son dönemlerde hep 1440x2560 piksel çözünürlüklü modeller görmesinin kurbanı oluyor. Oysaki Huawei P9’un ne ekran parlaklığı yetersiz ne de çözünürlüğü. Gorilla Glass 4 korumalı ekran, IPS-NEO panele sahip. Son derece tutarlı renkler üretten panelin hem beyaz renkteki performansı hem de parlaklığı gayet başarılı. Günlük kullanımda sorun yaratmayacaktır. Fakat aynı ifadeyi Huawei’nin Emotion arayüzü için kullanamıyoruz. Android 6.0 işletim sistemi üzerinde Emotion 4.1 versiyonuyla gelen P9’da uygulama menüsünü bulunmuyor. O da problem değil ama Samsung ya da HTC gibi rakiplerinin sunduğu arayüz zenginliğini ya da estetiğini, sadeliğini sunamıyor. Telefonu açtığınızda hiç kullanmayacağınız uygulama ve oyunların yüklü geldiğini görüyorsunuz. EMUI 4.1, uygulama menüsü bulunmadığı için masaüstünü temiz tutmak isteyenleri klasörlere muhtaç bırakan bir arayüz. Her Android kullanıcısı da klasörlerle çalışmayı sevmeyebilir. GÜÇLÜ İŞLEMCİ Huawei P serisi cihazlarında kendi işlemcisini kullanıyor; P9’da da sekiz çekirdekli Huawei Kirin 955 işlemci var. Güçlü bir işlemci olduğunu ve iddialı rakiplerinden geri kalır yanı olmadığını söyleyebiliriz. AnTuTu’dan 95.302 puan alan Huawei P9, Geekbench tek çekirdekten 1.719 puan, çok çekirdekten 6.225 puan alıyor. Örneğin Samsung Galaxy S7 edge ise AnTuTu’da 117 bin puanın üzerine çıkıyor. Buna rağmen son kullanıcı için bir şey değişmediği gibi test sonuçlarının detaylarına bakıldığında, birinin 2K ekranlı diğerinin Full HD ekranlı olmasının aradaki farka etkisi var elbette. Benchmark skorlarını tamamen saf dışı bırakmak olmaz ama her şeye de ona göre karar vermek büyük bir hata olur. 3 GB RAM’Lİ, DÖRT ÇEKİRDEK 2,5 GHz + DÖRT ÇEKİRDEK 1,8 GHz’lik İŞLEMCİLİ P9’UN GÜNLÜK KULLANIM, OYUNLAR VEYA MULTİMEDYA KULLANIMINDAKİ YÜKSEK PERFORMANSI DİKKAT ÇEKİCİ. Oyunlardan bahis açılmışken devam edelim; Huawei P9’la yüksek grafik gücü gerektiren oyunlarda da sıkıntı yaşanmıyor. Asphalt 8 ve Real Racing 3, hem çok güzel görünüyor hem de akıcı bir şekilde keyifle oynanabiliyor. ÇİFT KAMERA NASIL ÇALIŞIR? Akıllı telefon kameraları için üreticiler hep eşsiz, rakipsiz ve benzeri kalıpları sıralayıp dursa da gerçekte fiziksel olarak öyle bir şey olması mümkün değil. Çünkü günümüz standartlarına uygun akıllı telefonu üretmek isteyen her üretici, ince, hafif, uzun kullanım süresi sunabilen cihazları piyasaya sunmak istiyor. Dolayısıyla en ufak değişikliklerin bile kasanın boyutundan pil ömrüne kadar farklı yansımaları oluyor. Tabii mecburen bu kadar küçük sensörlerin kullanıldığı akıllı telefon kameralarının “rakipsiz” görüntü sunması takdir edersiniz ki pratikte imkansız. İşte çift kamerasıyla kullanıcının karşısına dikilen Huawei’nin varmak istediği nokta da bu. Leica destekli çift lensiyle Huawei P9, akıllı telefondaki küçük sensör sorununa verilmiş bir cevap. f/2.2 sabit diyaframlı 12 megapiksellik iki sensörden bir tanesi monokrom yani sadece siyah beyaz fotoğraflar çekiyor. Diğeri ise standart RGB sensör. Sadece siyah beyaz fotoğrafların kalitesini veya o kadar yazılım varken sadece siyah beyaz fotoğraf çeken bir sensörün gerekliliğini sorgulayabilirsiniz. Fakat Leica imzalı monokrom lens, yazılımla renkleri siyah beyaz yapan kameralardan farklı çalışıyor. Siyah beyaz çekilen görüntünün detayları ve dinamik aralığı, çok daha iyi oluyor. Huawei’nin konuyla alakalı iddiası, sıradan akıllı telefon kameraları sensörlerine oranla, siyah beyaz çeken sensörün etkisiyle tam renkli fotoğrafların parlaklığının yüzde 200, kontrastının ise yüzde 50 daha yüksek olduğu şeklinde. Apple ve Samsung gibi rakiplerin kameralarından da katbekat daha fazla ışık alabildiğini belirtiyor. İddialar bir kenara, gerçekte durum tam olarak öyle değil. Samsung Galaxy S7 edge’le karşılaştırdığımızda iki fotoğraf arasında ışık farkı, o kadar da dikkat çekici olmadı. Sonuçta f/2.2 sabit diyaframlı Huawei P9’un ve f/1.7 diyaframlı ve optik görüntü sabitleyicili Samsung Galaxy S7 edge’in alabileceği ışık miktarı belli. LEICA FARKI Kameraların çalışma mantığı ise özetle şöyle: Siyah beyaz çekim yapan sensör sadece ışığın miktarıyla ilgilendiği için monokrom fotoğrafın detayları ve keskinliği diğerinden daha başarılı oluyor. RGB çeken sensör ise gelen ışıkla renkleri düzenlemek zorunda olduğu için detayları kaybediyor. İki sensör aynı kareyi çektiğinde iki ayrı karenin en güçlü taraflarını birleştiren yazılım sonucu final fotoğrafı, hem rakiplere göre daha aydınlık hem de daha detaylı ve keskin olabiliyor. GÜNDÜZ FOTOĞRAFLARINDA GERÇEKTEN DE DAHA DETAYLI VE KESKİN SONUÇLAR VEREN ÇİFT KAMERA, ÇOK AYDINLIK VE ÇOK KARANLIK ALANLARIN ARASINDA KALAN BÖLGELERDEKİ DETAYLARI DA KORUYOR. Yani rakiplerine, dinamik aralığıyla fark atabiliyor. Hem manzara hem de yapay aydınlatmalı iç mekan fotoğraflarında gölgede kalan alanlardaki detayları koruyabilmesi ve keskinliğiyle tam puan alan Huawei P9, “çift kamera nasıl olur” dersi vermiş olsa da yılın öne çıkan amiral gemisi modellerinin karşısında inanılmaz bir fark sunmuyor. Farkını konuşturduğu ve son kullanıcı için belki de tercih sebebi olabileceği nokta ise alan derinliği. Bu konuda hakkını teslim etmemiz gerek. Kamera arayüzünde, parmağınızı sağdan sola, soldan sağa ve alttan yukarı sürükleyince ekrana üç farklı menü geliyor. Biri çekim efektlerinin diğeri genel ayarların bulunduğu menüyken alttan gelen üçüncü menü ise manuel çekim ayarlarını ekrana taşıyor. Otomatik modun rahatlığı ve pratikliğinin yanında manuel kontrolleri ne sıklıkla kullanmak istersiniz bilemiyoruz fakat orda böyle seçeneklerin bulunduğunu bilmek de güzel. Gelelim alan derinliğine. Huawei P9, bu modda çekilen fotoğrafın odak noktasını sonradan değiştirmeye izin vermekle kalmıyor, diyaframın açıklığını da ayarlamaya imkan tanıyor. f/0.95’le f/16 diyafram arası bir değerle netlik yaptığınız objenin arkasına blur efekti verebiliyorsunuz. Bunu hem çekim sırasında hem de sonrasında yapabiliyorsunuz. Leica’nın etkisiyle olsa gerek yazılım öyle iyi çalışıyor ki bokeh etkisi bile çok güzel görünüyor. Fakat f/0.95’le çekerseniz bulanıklık efektinin aşırı keskin göründüğünü unutmayın. Arka plandan yumuşak ve doğal bir şekilde ayrılmasını istiyorsanız en açık diyaframı kullanmayın. 4K video kaydı olmayan Huawei P9, 1080p çekim yapabiliyor. Çekeceğiniz videolar anı videoları olmanın ötesine geçmeyecektir. Tabii yavaş ve hızlı çekim gibi günümüz için olmazsa olmaz efektleri de eklemeyi unutmamış. Kameraya ayırdığımız bölümü bitirirken şunu da ilave edelim: Kamerayla yoğun şekilde oynayıp uğraştıktan sonra, belli ki fotoğrafın işlenmesi süreci boyunca, telefon ısınıyor. Kamerayı ne yoğunlukta kullanırsanız pil de o hızla tükeniyor doğal olarak. Birkaç fotoğraf çekip, gün içinde her zaman kullandığınız uygulamalarla vakit geçireceğinizi ve biraz da telefon konuşması yapacağınızı varsayarsak, 3.000 mAh’lik pil birinci günün sonunda bitecektir. Yine günümüz cihazları için anormal bir durum değil. Daha uzun pil ömrü sunabilseydi o zaman avantajlı olabilirdi. SON SÖZ Özetle Huawei P9, çok şık tasarımlı kaliteli malzemeden üretilmiş kasasıyla epey başarılı bir cihaz. İşlemci gücü ve hızına diyecek yok. Arayüzün kullanımı zorlaştıran bir tarafı olmasa da eğlenceli, renkli, estetik ve sade olmaktan uzak. Kendini konumlandırdığı sınıfın diğer üyeleri arasında EMUI arayüzü, pratik özellikler sunmaması ve hantal görünümüyle gerilere düşüyor. Sadece kameranın arayüzünü bu eleştirinin dışında tutuyoruz çünkü oradaki ayarlar menüsü ve diğer seçenekler son derece kullanışlı. Çift kameradaki Leica imzası tek başına “benden iyisi yok” mesajı veriyor ve çekilen karelerdeki detay zenginliğiyle ve dinamik aralıktaki başarısıyla belki de haklı. Alan derinliği yazılımıyla adından söz ettireceği kesin çünkü o tür efektlerle oynamak son kullanıcının her zaman hoşuna gitmiştir. Eğer arayüzüyle alıp veremediğiniz yoksa ve bütçeniz de elverişliyse P9’a şans vermemeniz için bir neden yok. ÖRNEK FOTOĞRAFLAR LOG Dergisi editörleri tarafından Huawei P9 ile çekilen örnek fotoğraflar. ▼ Orijinal boyut © LOG ▼ Orijinal boyut © LOG ▼ Orijinal boyut © LOG ▼ Orijinal boyut © LOG ▼ Orijinal boyut © LOG ▼ Orijinal boyut © LOG ▼ Orijinal boyut © LOG ▼ Orijinal boyut © LOG ▼ Orijinal boyut © LOG ▼ Orijinal boyut © LOG ▼ Orijinal boyut © LOG DETAYLAR Leica imzası Leica iş birliğiyle hayata geçirilen çift kameralı P9, detay yönünden zengin fotoğraflara imza atıyor Parmak izi sensörü Gövdenin arka kısmında yer alan parmak izi okuyucu neredeyse ışık hızında çalışıyor. On puan! Pro kamera Çeşitli basit efektlerin yanı sıra manuel olarak ayarları kontrol edebileceğiniz bir modda bulunuyor Ekran 5,2 inç büyüklüğündeki ekran, 1920x1080 piksel çözünürlük sunuyor Çift ton flaş Flaşlı çekimlerde ten rengine daha uygun, doğal görünümlü bir aydınlatma için çift ton flaş kullanılıyor Hibrit odaklama Odaklama teknolojisi, lazer, derinlik hesaplaması ve kontrast yöntemlerini birlikte kullanıyor TEKNİK ÖZELLİKLER VE PUANLAMA