Detroit Otomobil Fuarı’nda var olan sedan tasarım felsefesini değiştirme iddiasıyla tanıtılan Infiniti Q Inspiration, Japon kültüründen izler taşıyor.
Infiniti’nin ocak ayının ilk haftası içerisinde ilk detaylarını paylaştığı sedan konseptinin tanıtımı Detroit Otomobil Fuarı kapsamında gerçekleştirildi. Q Inspiration adını taşıyan ve otomobil dünyasında sedan otomobile olan bakış açısını değiştirme iddiasıyla gelen proje aynı zamanda markanın önümüzdeki süreçte evrileceği yeni tasarım dilinden izler yaşıyor. Detaylarının paylaşılmaya başlandığı ilk günden itibaren ortaya koyduğu iddia ile ilgimizi çekmeyi başaran aracın merak edilen son parçası olan kokpiti de tanıtım sırasında kendisini gösterdi. Tüm parçaları bir araya geldiğinde başarılı ve ilgili çekici bir proje olarak nitelendirebileceğimiz Q Inspiration’ın beklentilerinizi karşılayıp karşılamadığına ise şüphesiz sizler karar vereceksiniz.
Infiniti Baş Tasarımcısı Karim Habib’in ilk detaylarının paylaşıldığı günlerde “Geleneksel sedan mimarisini yeni bir noktaya getirmeyi amaçladık.” cümleleriyle tanımladığı Q Inspiration’ın ön bölümünde gayet net ve katmanlı bir yapı söz konusu. Ön bölümde ışıklandırılmış marka logosunu da içerisine alan ve hava kanallarına kadar uzanan tasarımda, slim LED ışıklandırma grubuna yer verilmiş. Daha çok arka bölümdeki karakteriyle fark yaratacak gibi gözüken modelde, bagaj kapağına kadar uzayan cam tavan ve yine slim LED stop lamba tasarımı dikkat çeken detaylar arasında.
Infiniti Q Inspiration’ın kokpit bölümüne geçtiğimizde ise beklediğimiz gibi oldukça teknolojik ve minimalist bir dilin kullanıldığını gördük. Burada gürültüyü azalttığı ve sürücünün tamamen önündeki yola odaklanmasına yardımcı olduğu söylenen insan temelli bir birliktelik yaratılmak istenmiş. Burada günümüz modellerinde görebileceğimiz, nispeten daha gerçekçi bir yapıya yer veren Infiniti tasarımcıları, koltukların kaplamalarında Nishijin-ori isimli geleneksel bir Japon ipliğine yer veriyor. Buradaki materyalin, sunduğu konforun yanı sıra sensör odaklı teknolojiyi de desteklediğini belirtmekte fayda var. Kokpitte yer alan ekranlardan bahsetmek gerekirse, marka burada insan-makine uyumunun başarılı bir şekilde yansıtıldığına vurgu yapıyor diyebiliriz. Biyometrik ölçümler ile kullanıcıların sağlık durumlarının sürekli takip edildiği ekran konsolu boylu boyunca sarıyor. Geleneksal Japon mimarisinden izler barındıran ve otonom sürüş teknolojisiyle bir araya getirilen konseptle ilgili düşüncelerinizi bizlere yorum olarak paylaşabilirsiniz.