Deloitte Türkiye ve Otomotiv Distribütörleri Derneğinin (ODD) ortaklaşa yaptığı bir araştırma sayesinden otonom araçlar hakkında oldukça ilginç bir veri elde edildi.
Deloitte Türkiye ve Otomotiv Distribütörleri Derneği, Türkiye’deki otomobil kullanıcıları üzerinde oldukça güzel bir araştırma yapmış. “İleri Araç Teknolojileri” başlıklı araştırmanın sonuçları İstanbul’da bir toplantı ile açıklandı. Araştırmacılar ana başlığı da dört alt başlığa bölerek anlanabilirlik düzeyini de yükseltmişler.”mobilite ekosistemi“, “bağlantılı araçlar“, “otonom araçlar” ve “tüketicilerin bir sonraki araçları” olarak sıralayabileceğimiz bu başlıklar altında tüketicilere sorular sorulmuş. 3 bin tüketiciye yöneltilen sorular sonrası oluşan cevaplar ise oldukça ilgi çekiyor. Buna göre kullanıcılar mobilitenin en büyük amacının yüzde 36 ile seyahat olduğunu söylüyor. Sonrasında ise güvenlik, konfor ve maliyet geliyor. Ortaya çıkan diğer bir sonuç ise kişisel araç kullanımı. Türkiye yüzde 81 ile kişisel araç kullanımı ile birinci durumda. Kullanıcılar gelecek 3 yıl içerisinde de kendi araçlarını kullanmaya devam edeceklerini söylüyor. Araştırmanın en dikkat çeken başlıklarından biri ise sürücüsüz araçlar hakkında. Katılımcıların yüzde 22’si otonom araçlar çok ilgi duyduğunu, yüzde 67’si ise ilgili olduğunu söylemiş. Küresel olarak değerlendirildiğinde sürücüsüz araçlara en yoğun ilgi Türkiye’de çıkmış. Ülkemizi Almanya, İngiltere ve ABD takip ediyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Otonom araçlar güvenli mi?
ODD Genel Koordinatörü Dr. Hayri Erce konu ile ilgili şöyle konuştu; “Mobilite ekosistemi, bağlantılı araçlar, otonom araçlar olarak belirlenen araştırma konuları içerisinde kuşaklar ve otomotiv ürünlerindeki yönelimleri, tüketicilerin ulaşım metotlarına ve mobiliteye yaklaşımları, araç çağırma servislerine bakış açıları, bağlantılı araçlardan beklentileri, verilerinin paylaşımı konusundaki görüşleri, otonom araçlardan sağlanmak istenen yararlar, tüm bu gelişme ve değişimler ışığında gelecekteki araç tercihlerinde kime güvendikleri gibi çok değerli verilere ulaştık.İlk olarak, mobilite devrimi, pruvadan esen sert rüzgarlarla karşı karşıya.
Tüketiciler hala ağırlıklı olarak ulaşım için kişisel araçlarına güvenmekte. İkinci olarak, tüketiciler, bağlantılı araçlar tarafından üretilen verilerin yönetimi konusunda hala şüpheciler. Tüketiciler, bağlantılı araçlara yüksek ilgi gösterse de veri güvenliği konusunda kafaları karışık. Üçüncü olarak, tüketicilerin otonom araçlara olan güveni iyileştirilmeli. Otonom araçlara karşı ciddi ölçüde ilgi duymakla birlikte bu araçların güvenli olup olmadığına dair çekinceleri var. Özellikle sürücüsüz araçların trafiğe açık yollarda güvenli şekilde kullanıldığına dair kayıtları görmek istiyorlar. Son olarak hibrit ve elektrikli araçların ölçek oluşturabileceklerine dair potansiyellerini açığa çıkardığını söylemek doğru olur.”