Infamous: Second Son incelemesi

YETENEK MIKNATISI
Doğru yapılan noktaları değerlendirirken ilk olarak karakterden başlamak gerekli. İlk iki oyunda bizimle olan Cole McGrath, Second Son ile birlikte yerini Delsin Rowe’a bırakıyor. Delsin ile tanıştıktan sonra görüyoruz ki Cole gerçekten soğuk ve sevilmekten uzak bir karaktermiş meğerse. Delsin, kendi halinde yaşayan ve hayatını küçük dünyasındaki anarşik dokunuşlarla yansıtan bir genç. Bu umursamaz ve yer yer bıktıran hareketleri gençliğinin ateşinden geliyor olsa da kendisinin tam zıttı karakterdeki abisinin bir polis memuru olması işin rengini biraz değiştiriyor. Kendisini devamlı olarak abisine tutuklatmayı başaran Delsin’in son macerası hiç beklenmedik olayların gelişmesine neden oluyor.

Yolda devrilen bir DUP (Department of Unified Protection. Süper güçleri bulunan insanlara karşı savaşan özel bir birlik) aracından kaçan bir Conduit (Süper güçleri bulunan insanlar) Delsin ile fiziksel temasa giriyor ve olanlar oluyor. Dokunduğu Conduit’in güçleri kendisine geçen Delsin, doğuştan böyle bir yeteneği olduğunu fark ediyor. Ancak bu DUP güçleri yaşadığı bölgeye ciddi zararlar verince en tepedeki baş kötümüzden intikam almak için abisi Reggie ile birlikte Seattle’a doğru yol almaya karar veriyor. Hikayeyi aktarırken biraz etrafında dolanmaya gayret gösterdik çünkü yapımcı firma sürprizlerinin bozulmaması konusunda oldukça temkinli davranıyor. Tanıtım süreci boyunca itina ile sakladıkları bu özellikleri elbette ki incelememizde açıklayarak bir çuval inciri berbat etmeyeceğiz, bunları sizlerin tecrübe etmesi gerekiyor.

Seattle, en az Delsin kadar önem arz ediyor oyun için. Hazırlanan harita gerçekten çok büyük ve önceki oyunlarda olduğu gibi bölgelere ayrılmış durumda. Şehre adım attığımız andan itibaren her bölgenin DUP güçlerince ele geçirildiğini ve halkın bir baskı rejimi altında yaşamakta olduğunu görüyoruz. Seattle halkına Conduit’ler “Biyo-terörist” olarak tanıtılmakta ve herkesin korkması tembihlenmekte. Hal böyle olunca, daha yola çıktığımız ilk andan itibaren iyi niyetli olsak dahi herkes tarafından düşman gözüyle görülüyoruz. Delsin, halkın üzerindeki baskıyı kaldırmak isteyen ve DUP egemenliğini ortadan kaldırarak refah dolu bir yaşamı “kendi tarzıyla” geri getirmeyi amaçlayan biri.

Oyunun ilk sıkıntısı da burada ortaya çıkıyor aslında. Önceki oyunlarda olduğu gibi Second Son’da da bir karma sistemi bulunuyor ve bu sisteme göre iyi veya kötü bir karaktere sahip olabiliyoruz. Ancak burada oturmayan bir şey var. Hikaye örgüsünde ve ara videolarda Delsin’in daima iyi niyetli ve kahraman olma isteğinde olduğu gözümüze sokulurken, önümüze çıkanı öldürerek “kötü karma” sahibi bir Conduit olma seçeneğimizin olması biraz mantıksız. “Oraya gittiğimde beni kahraman ilan edecekler” diyerek yola çıkan birisi daha şehre adım atar atmaz önüne çıkan herkesi neden öldürsün ki? Tam da bu nedenle, hikayenin sağlığı ve mantığı açısından iyi karma yönüne doğru oynamak “yapılması gereken” bir hareket olarak karşımıza çıkıyor.