Bir dönem telefonların küçüklüğü popülerlik yarışında markaları ileri taşısa da yeni teknoloji büyük ekran bağımlılarını ortaya çıkarmış durumda. Ekran büyüdükçe gelen avantajların yanında dezavantajların da olduğu bir gerçek. iPhone 6s Plus da bu avantaj-dezavantaj ikilisinden nasibini alıyor. İlk olarak tasarıma değinecek olursak, 7000 serisi alüminyum gövde ile gelen iPhone 6s Plus, iPhone 6 Plus’ın tasarım açısından neredeyse bir kopyası. Ancak cihazı elinize aldığınız anda bir önceki modelden daha ağır olduğunu fark ediyorsunuz. Bunda güçlendirilmiş alüminyum gövdenin etkisi büyük. Yani bükülme korkusu taşıyanlara daha “sağlam” bir his veriyor.
Tasarım her ne kadar bir önceki modelin neredeyse aynısı desek de yeni renk seçeneği Roze Altın aranılan farklılaşmayı sağlamayı başarıyor. Roze Altın her ne kadar genel bir kullanıcı kitlesine hitap etmeyen bir renk seçeneği olsa da, telefonun kasasının arkasında yer alan “S” takısını saymazsak, cihazın yeni nesil iPhone olduğunu bir görüşte anlamanın tek yolu. Ancak büyük gövde bu noktada Roze Altın versiyon için bir handikapa dönüşüyor. iPhone 6s modelinde oldukça sevimli ve çekici bulduğumuz Roze Altın, gövde büyüyünce o çekiciliğini bir parça yitirmiş. Tabii bu yorum kullanıcıdan kullanıcıya göre farklılık gösterecektir, ancak 4,7 inçlik ekranla daha uyumlu olduğunu söyleyebiliriz.
Bir önceki modelde olduğu gibi 5,5 inçlik ekranla gelen iPhone 6s Plus’ın Plus takısı tabii ki sadece ekran boyutundaki artışı işaret etmiyor. Cihazın iPhone 6s’ten “daha fazlasını” sunmasını beklememiz o sebeple gayet anlaşılır. Retina HD ekran 1920×1080 piksel çözünürlük sunuyor ve iPhone 6s’in 326 ppi piksel yoğunluk değerine karşın iPhone 6s Plus’ta 401 ppi piksel yoğunluk değeri bulunuyor. Bir parça daha parlak bir ekranın yer aldığı iPhone 6s Plus’ta da basıncı algılayabilen 3D Touch teknolojisi bulunuyor. Bu noktada 3D Touch teknolojisinin detaylarına yeniden değinmeyeceğiz. Ancak büyük ekranın kullanımı zorlaştırabileceğini düşünen kullanıcılar için belirtmeliyiz ki böyle bir sorunla karşılaşmayacaksınız. Geçtiğimiz sene ekranın büyümesiyle ekranın her noktasına baş parmağıyla erişemeyeceğini düşünen kullanıcıların eleştiri oklarının hedefi haline gelen cihaz için geliştirilen ana ekran tuşuna iki kere dokunarak, ekranın her noktasına erişeceğiniz şekilde ekranın aşağı doğru kayma özelliğinin iPhone 6s Plus’ta da olduğunu hatırlatalım. Yani baş parmağınızla dokunmak veya bastırmak isteyeceğiniz her noktaya erişebiliyorsunuz.
iPhone 6s Plus’ın gövdesinde kullanılan alüminyum materyal değişmiş olsa da cihaz inceliğinden pek bir şey kaybetmemiş. Ekran boyutunun da aynı olmasının getirdiği avantajla eğer bundan önce bir iPhone 6 Plus kullanıyorsanız, cihazınız için kullandığınız kılıfları iPhone 6s Plus’ta da kullanabilirsiniz. Ancak daha önce belirttiğimiz gibi eğer cihazınızın illa iPhone 6s Plus olduğu anlaşılsın istiyorsanız muhtemelen kılıf kullanmamayı seçeceksiniz. Çünkü kılıf da takılınca masanın üzerinde duran bir sene arayla çıkmış iki modeli Tim Cook dahi ayırt edemez.