İskele ve LED ışıklarından ibaret “yatay gökdelenler”

12 Şubat 2014 00:11

Rus sanatçı ve tasarımcı El Lissitzky, Sovyetler Birliği’nin kurulduğu dönemin başlangıcında avangart sanat hareketinin öncülerinden biriydi. Sanatçının değişimin bir aracı haline gelebileceğine inandı, basit ve geometrik şekillere dayanan soyut sanatı anlaşılır ve etkili bir biçimde popülerleştirebileceğini düşündü.

Almanya’da kültür elçisi olarak onurlandırılan Lissitzky‘nin en kalıcı ama değeri yeterince anlaşılamamış konseptlerinden birisi onun “yatay gökdelenleri.” Şimdi mimar Guillaume Mazars; olmayanı, inşa edilmemiş olanı açığa çıkarma üzerine kurulu yeni bir konseptle daha önce hiç inşa edilmemiş bu yapıları inşa edebilmenin bir yolunu hayal etti.

Wolkenbügel ya da “demir bulutları” adı verilen bu binalar, Lissitzky tarafından bilindik Batılı gökdelenlere daha doğal bir alternatif olarak ortaya konmuştu. Mazars’ın konsept görselleri ve taslakları yapıları tamamen inşa etmeyi önermiyor; bunun yerine inşaat iskelesinin Lissitzky’nin tasarımlarında olduğu biçimde ortaya konmasını hedefliyor. Mazars, onu fiziksel olarak yeniden inşa etmeden “Lissitzsky’nin projesinin mekansal olarak varlığını” tekrar kurmaya çalıştığını böylece bu imgesel projenin “görünmez ama farkedilebilir” olarak kalacağını söylüyor.

Gece olduğunda, bütün yapı Lissitzky’nin demir bulutlarının şeklini yapı iskelesinin her tarafına dizili bir sürü LED ışıklarıyla açığa çıkarıyor. Gündüz vakti, yapının desteklerinin üzerine boyanmış kırmızı çizgiler “her bir bakış açısına göre benzersiz bir grafik kompozisyon” yaratıyor. Bu konseptin Lissitzky’nin ülkesi Rusya’da inşa edilme olasılığı bile heyecan verici olsa da, Mazars’ın sanatçının eserini yeniden yorumlayarak oluşturduğu tasarımın –tıpkı 1920’lerde olduğu gibi– inşa edileceğine dair henüz bir plan yok.

Paylaş