Isuzu D-Max incelemesi

03 Haziran 2018 22:00

DAHA İYİSİ NEDEN OLMASIN?

Her ne kadar yeni olarak nitelendirilse de Isuzu D-Max’in halihazırda yollarda olan modeli, üzerinde makyaj niteliğinde değişimlere maruz kalmış bir pickup. Dış kısmında karakter güçlendirmesi odaklı olarak yapılan değişimlere, içeride teknolojik parçalar eşlik ediyor. Dış tasarım her zaman olduğu gibi görecelilik kümesinin içerisinde. Bizim perspektifimizden görünense, D-Max’in pek çok rakibine oranla daha agresif bir karaktere sahip oluşu. V şeklinde tasarlanan yeni ön burunla başlayan güncellemeleri ön ızgara, kaput, ön tampon, LED gündüz farları, nikelaj çerçeveli sis farları, LED stoplar tamamlıyor. İşin içerisine donanımla seviyesiyle birlikte eklenen basamak, tavan rayları ve roll gibi detaylar da girince, Isuzu’nun yapmak istediği farklılık net güçlenmiş bir şekilde ortaya çıkıyor. D-Max’in arka kısmında ise sınıfındaki diğer tüm modellerde gördüğümüz tasarım yapısı benzerliğini koruyor.


Kapıları açıp içeriye girdiğimizde işin teknolojik kısmı devreye girmeye başlıyor. Burada sürücünün en çok ilişkili olacağı noktalardan başlayalım. Direksiyon arkasında yer alan kadranların dışarıda bizi saran sportiflikle bağlantılı oluşu dikkatimizi çekti. Ortada yer alan renkli yol bilgisayarının tasarımı da tüm ihtiyaçları karşılayan ve kesinlikle ucuz hissettirmeyen noktalar arasında. Konsolun merkezindeki 8 inç‘lik multimedya ekran içinse aynı şeyler söylemek biraz zor. Burada, tablet piyasasında orta segment olarak nitelendirebileceğimiz Android cihazları akıllara getiren bir yapıya yer veren Isuzu’nın, “gereklilik karşılama” odaklı hamle yaptığı görülüyor. İleride üzerinde daha çok çalışılmış öznel bir yapıyı burada görmek, eminiz ki bizim kadar kullanıcıları da daha mutlu edecek. Navigasyon entegreli gelen bu ekranın kullanım olarak herhangi bir sorun yaratmadığını da belirtelim.


D-Max’in yaşam alanında iki yüzü keskin bıçak niteliğindeki noktanın kesinlikle eşya gözü olduğunu söyleyebiliriz. Lakin burada aklınıza doğrudan “yetersiz eşya gözü” gelmesin. Bunu, çok ama işlevsellikten biraz uzak olarak değerlendirebiliriz. Isuzu burada, altlı üstlü ikili torpido ile birlikte konsol merkezinde kapaklı bir alana da yer vermiş. Kolçakla ve kapı gözleriyle birlikte sayı olarak bir zenginlik söz konusu. Lakin özellikle torpidoların hacim olarak yeterliliği biraz düşündürücü. Bu sebepten ötürü D-Max’in içerisini inceleyecek olanların bu bölümlere ekstra özen göstermesinde fayda var. İkincil düşündüren konuysa vitesin olduğu bölgede telefon ve cüzdan gibi eşyalarınızı koyacağınız bir alanın yetersizliği. Günümüz şartları gereği eğer sizin de elinizde 5 ile 6 inç arasında büyük ekranlı bir telefonunuz var ise, kendinizi kokpit içerisinde “ben bunu nereye koyacağım” diye düşünürken bulabilirsiniz.

Malzeme kalitesi boyutunda geldiğimizde ise D-Max’in kokpitine ağırlıklı olarak sert plastiklerin hakim oluşu gözlerden kaçmıyor. En üst seviye donanım paketinde elektrikli ve ısıtmalı ön koltukların olması, malzeme kalitesinin yarattığı üzüntüyü kapatacak cinsten. Özellikle soğuk kış günlerinde çıkılacak bir macera sırasında böyle bir özelliğin var oluşu bizi mutlu ettiği gibi kullanıcısını da fazlasıyla mutlu edecektir. Arka bölümündeki yaşam alanı konusunda yolcuların sorun yaşamayacağını gördüğünüzde, D-Max’i ile atılacağını maceraya ortak olacak kişilerin sayısı artırma fikri de aklınıza korkmadan gelebilir. Bununla birlikte koltukların katlanarak ek yükleme alanın da oluşturulabiliyor olması, bazen kasayı kullanmanıza bile gerek bırakmayabilir. Bu dijital klimayla gelen aracın, arka tarafından hava çıkışı olmaması biraz üzse de, USB çıkışının düşünülmüş olması güzel bir detay.

Sayfa: 1 2 3 4 5 6 7

Paylaş