Klasik modellerin elektrik dönüşümü projelerinde gözdelerden olan Mini, artık resmi kanat tarafından bu sürece dahil olacak.
Elektrikli otomobillerin geride bıraktığımız her dönem payını artırmasıyla birlikte, üreticilerin model bazındaki çeşitliliği de aynı eğride yükselişte. Bu dönüşüm beraberinde fabrika ve tedarik gibi pek çok kolu da beraberinde değişime götürürken, klasik otomobillerin de bu sürece çok çekici bir yönden dahil olduğuna sık sık şahit oluyoruz. Çoğunlukla bağımsız üreticilerin gerçekleştirdiği projelerle geleneksel motorların yerini elektrikilerin aldığı otomobil efsanelerine artık markaların resmi kanalları da ilgi kayıtsız kalmıyor. Geçtiğimiz süreçte E-Type Zero ile dikkatleri üzerine çeken Jaguar’ın planlarını askıya alması herkesi üzerken, grubun diğer üyesi Mini ise bu alanda çok önemli bir adım atıyor. Mini Recharged olarak duyurulan planlama kapsamında, markanın Oxford’da yer alan fabrikasında klasiklerin resmi kanallar üzerinden elektrikliye dönüştürüleceği duyuruldu.
2018 yılında konsept niteliğinde gerçekleştirilen projeye olan ilgi üzerinde süreci daha kapsamlı bir dönüşüm planına yaymaya karar veren Mini ekibi, araçlarını elektrikliye dönüştürmek isteyenlere şimdilik tek seçenek sunuyor. Altyapısında 122 PS güç üreten tek elektrik motorunun konumlandırıldığı modeller, bu üniteyle birlikte 0’dan 100’e yaklaşık 9 saniyede erişebilecek. Batarya tarafında da günlük şehir içi kullanım ihtiyaçlarını karşılacak kapasitede bir seçim karşımıza çıkıyor. Paylaşılan bilgilere göre klasik Mini’lerin elektrik dönüşümü sonrası tamamen dolu batarya ile 160 kilometrelik menzil değeri olacak. Dönüşüm kapsamında aracın klasik genlerinde herhangi bir değişim söz konusu değil. Kullanıcıların sürüşte fark edeceği temel fark ise, “Menzil, Sıcaklık” gibi yeni bölümlere ev sahipliği yapacak ön panelde.