Beyaz perdenin en sevilen kahramanlarından birine dönüşen John Wick izleyicilere pek yansımayan bir ikilem yaşıyor. Bunu ifade eden ise serinin yönetmeni Chad Stahelski oldu.
Keanu Reeves‘in hayat verdiği John Wick’in aksiyon dolu hikayesi dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor. Her filmde işlerin daha da karışıp, zorlu bir hal alıyor olması heyecanı dorukta tutuyor. Fakat serinin yönetmenliğini üstlenen Chad Stahelski’nin açıklamasına bakılırsa serinin asıl odağı bu değil. John Wick karakterinin kendi içinde fark edilenden çok daha büyük bir ikilem içinde olduğunu, finali de karakterin alacağı önemli kararın belirleyeceğini söylüyor. Cinemablend‘e konuşan başarılı yönetmen bu durumu şu sözlerle ifade ediyor:
“John onun olmak istediği kişi. John Wick’in ise gerçekteki hali olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum onun kafasını kurcalıyor. Kahramanımızın kafasını kurcalayan en büyük sorun peşine düşen katiller değil. Hayatta kalmaya çalışırken aslında olmak istediği insandan uzaklaşıyor olması. Vefat eden eşini unutmamak, onun hatırladığı gibi biri olmak istiyor. Öldüğünde de karısının istediği gibi bir adam olarak ölmek istiyor. Seri boyunca hayatta kalmakla bu isteği arasında gidip geliyor. Bunlardan hangisinin onun için daha önemli olduğunu göreceğiz.”
John Wick ‘in eşine duyduğu sevgi ve özlem özellikle ilk filmde altı çizilen detaylardan biriydi. Onun bu işlere geri dönmesinin nedeni eşinin hediyesi köpeğin öldürülmesiydi. Fakat zamanında eşiyle birlikte olmak için karanlık işlerden çekildiğini düşününce, şu anki macerası karakterin temel istekleriyle çelişiyor gibi görünüyor. Bakalım finalde hayatta kalma mücadelesi mi yoksa eşinin istediği gibi bir insan olma isteği mi ağır basacak.
Üçüncü filmin fragmanı