2012 yılında çıkan ve pek çok insanı kendine hayran bırakan Journey oyununun yaratıcısı Jenova Chen oyun dünyasındaki büyük boşluktan oldukça rahatsız. Herkesin sevebileceği oyunlar yapmak istediğini söyleyen Chen oyunların sadece genç kitleye hitap eden bir alan olmadığını savunuyor.
Thatgamecompany isimli bağımsız oyun şirketinin sahibi Jenova Chen, insanların olgunlaştıkça oyun oynamayı geride bırakıyor olmasına oldukça içerliyor. Hayallerindeki ideal dünyada insanların film izlemeyi bırakmadıkları gibi oyun oynamayı da bırakmamalarını istiyor. Herkesin sevebileceği oyunlar yapmak ise en büyük arzusu.
Mashable‘a verdiği röportajda oyunların hayatının her döneminde yeri olduğunu söyleyen Chen, “Küçükken arkadaşlarımla hep oyun oynardık, fakat büyüdükçe onlar oynamayı bıraktı.” diyerek üzüntüsünü anlatıyor. “İnsanlar hala film izliyor, kitap okuyor, müzik dinliyor ama oyun oynamayı yavaş yavaş bırakıyor. Arkadaşlarımın teker teker oyun oynamayı bırakması beni gerçekten çok üzüyor. İnsanlara oyunların sadece çocuklar için olmadığını gösterip her yaştan insanın oyunlara saygı duymasını nasıl sağlayabilirim?”
Chen video oyunların özellikle genç erkek kitleyi hedef alarak piyasaya çıktığını, bu yüzden arada pek çok türün kaybolduğunu söylüyor. Kategorileri artırarak farklı türlere de hitap edilmesi gerektiğini söyleyen Chen bu şekilde insanların saygısının da kazanılabileceğine inanıyor.
Özellikle kan, dövüş, intikam temalı oyunların çok sattığı bu pazarda kadınların kendi deneyimlerine yakın bir oyun bulamadıklarını söyleyen Chen, çok az belgesel tarzı oyun olduğuna da dikkat çekiyor. Dram barındıran oyunların da çok çok az olduğunu belirtirken, oyunlardaki duygu yoğunluğunun olgun kitleye de hitap edebilecek şekilde geliştirilmesi konusunda ısrarcı.
Oyunların sadece anlık zevkler olmadığını, çok daha büyük bir güç barındırdığını söyleyen Chen, tüm dünyada bu farkındalığı oluşturabileceğine inanıyor. Şu an ekibiyle yeni bir oyun üzerinde çalışan Çin asıllı geliştiricinin yeni oyunu istediği etkiyi bırakabilecek mi göreceğiz.