reklamı kapat

POPÜLER

Kanadı kırık amiral gemisi; Huawei Mate 30 Pro incelemesi

EKRAN VE PERFORMANS

Huawei Mate 30 Pro’nun yukarıda bahsettiğimiz yüksek kavis aracılığıyla en çok dikkat çeken yanı kesinlikle ekranı oluyor. 2400×1176 piksel çözünürlük sunan 6,53 inç OLED ekran, gerçekten oldukça canlı renklere sahip. Canlı renkler yanında renk doğruluğu da yüksek olan ekran, burada maalesef 90 Hz gibi yüksek bir yenileme hızı sunmuyor. Firmanın yüksek yenileme hızına bir sonraki amiral gemisiyle geçeceği tahmin ediliyor. Çözünürlüğünü ve renk profilini değiştirebildiğiniz Mate 30 Pro ekranı, yüksek parlaklık seviyesi ile gün ışığı altında dahi rahat bir kullanım sunuyor.

Bu ekran için yapacağımız tek eleştiri ise yüksek kavisin getirdiği olumsuzluklar oluyor. Kavisli kenarlar, özellikle beyaz sayfalarda köşe noktalarda ciddi şekilde gölgelenme yapıyor. Ayrıca birçok içerik bu ekranlara özel hazırlanmadığından çok kenarda kalabiliyor. Bu durum zaman zaman bazı kullanım zorlukları oluşturabiliyor. Kullandığımız süre boyunca bazı diğer kavisli kenarlı cihazlarda sık görülen “istenmeyen dokunma sorunu” yaşamadığımız telefon, kavis derecesinin bu kadar çok artırılmasının çok daha iyi olmadığını düşündürüyor. Evet cihaz çok etkileyici görünüyor ancak bu ekranları hem korumak hem de efektif kullanmak zorlayıcı olabiliyor.

Huawei Mate 30 Pro’nun en etkileyici yanları arasında performans geliyor. Gücünü firmanın yeni nesil 7 nm Kirin 990 işlemcisinden ve 8 GB RAM’den alan telefon, performans konusunda beklentileri fazlasıyla karşılıyor. Android 10 temelli EMUI 10’un da etkisiyle arayüz performansı çok akıcı olan telefon, kaydırma temelli arayüzüyle iPhone X serisi kadar pürüzsüz bir deneyim sunabilen nadir Android modelleri arasında yer alıyor.

Telefonda öndeki 3D sensörü kullanarak çalışan bir uzaktan kontrol sistemi de yer alıyor. Bu sistem sayesinde telefon el hareketleriyle yönetilebiliyor. Ancak bu sistemin iyi çalışmadığını belirtelim. Modelin tahmin edebileceğiniz üzere oyun performansı da oldukça yüksek. PUBG Mobile üstünde yaptığımız denemede oyunu olabilecek en yüksek ayarlarda hiçbir takılma olmadan rahatlıkla oynayabildik. 16 çekirdekli Mali-G76 grafik biriminin etkisiyle her güncel oyununun altında rahat şekilde kalkabilen telefon, burada kesinlikle pişman etmiyor.

Burada Huawei Mate 30 Pro’nun pil performansından da bahsetmek gerekiyor. Telefonda 4.500 mAh pil yer alıyor. Bu pil ile yoğun kullanımda bir günü rahatlıkla tamamlayabiliyorsunuz. Kablo üstünden 40W gücünde, kablosuz olaraksa 27W gücünde şarj edilebilen amiral gemisi, destekli şarj adaptörleriyle kısa sürede şarj edilebiliyor. Bu yüksek hızlı şarj destekleriyle telefonu elinizde olmadığı durumlarda hızlıca doldurarak “şarj bekleme” sorununu hayatınızdan çıkarabiliyorsunuz. Modelde etkili çalışan ters kablosuz şarj özelliği de mevcut.

Huawei Mate 30 Pro’da iki farklı biyometrik giriş sistemi yer alıyor. Bunlarda birisi üç boyutlu yüz tanıma. Ekran çentiğinde yer alan kamera ve sensörler ile çalışan yüz tanıma sistemi, gerçekten güvenli ve çok hızlı görev yapıyor. Burada iPhone X ve sonrasında çıkan modellerden daha hızlı bir giriş performansı sunuluyor. Bir diğer biyometrik giriş sistemi ise ekrana entegre parmak izi sensörü oluyor. Üç boyutlu yüz tanıma gibi ekrandan parmak izi okuma sistemi de oldukça iyi çalışıyor. Optik temelli bu sistem birçok benzerinden çok daha hızlı görev yapıyor. Ayrıca Mate 30 Pro’da parmağınızı koyacağınız yeri aramak da gerekmiyor. Siz telefonu elinize aldığınız an tarama konumunda bir parmak izi simgesi beliriyor.

Bir amiral gemisi olarak Huawei Mate 30 Pro’nun ses kalitesi de oldukça yüksek bir seviyede. En yüksek seviyeye açtığınızda dahi bozulma yapmayan hoparlör, bu konuda beğenimizi topladı. Yatay video izlerken üstünü kolay kolay kapatamadığınız hoparlör, bass konusunda da tatmin ediyor. Bir 3,5 mm kulaklık girişi olmamasıyla üzen Mate 30 Pro, kişileri kablosuz çözümlere yönlendiriyor. Ancak elbette modele USB-C portu üstünden dönüştürücü adaptör ile standart kulaklıklar da takılabiliyor.

İLGİLİ HABERLER