Karanlık senaryo; sürücüsüz otomobiller birer silaha dönüşebilir!
Sürücüsüz otomobillerle ilgili hayata geçirilen konseptlerin sayısı artarken, Blackberry CEO’su John Chen çok önemli noktalara parmak basarak endişelerini dile getirdi.
Amerikan sinemasının popüler senaryolarından birisi bizlere robotların dünyayı işgal edebileceğini söyler. Geriye dönüp baktığımızda bu felsefe üzerinden ciddi izleyici kitlelerine ulaşmış filmler, okuyuculara ulaşmış kitaplar görebiliriz. Tabi ki bu durum işin bilik-kurgu yani realizmden uzak tarafı. Gerçek dünyaya döndüğümüzde ise bu ihtimali düşünenlerin sayısı çok da dile getirilebilecek nitelikte değil. 2018 yılını yavaş yavaş geriye bırakmaya doğru giderken robotikleşme macerasına baktığımızda henüz işin giriş bölümünde olduğunu görebiliriz. Bu alanda yılın en çok öne çıkan isimlerinden birisi olan Amerika merkezli Boston Dynamics, Atlas adını verdiğin “insansı” robotunu zıplatarak veya kapı açtırarak “vay be” dedirtmeyi başarmıştı. 2017 yılında tanıtımı gerçekleştirilen ve Türkiye’yi bu yıl ziyaret eden Robot Sophia ise en azından şimdilik zirve noktalardan birisi olarak akıllarımızda yer edindi.
Robotikleşme denildiği zaman akıllara her ne kadar iki ayağı bulunan ve zamanı geldiğinde bizim için sofrayı kuracak insansı sınıf gelse de, pek tabi ki işin özü asla bununla sınırlı değil. Ulaşım dünyasının içerisinde bulunduğu elektrik dönüşümüyle yolu kısa süre içerisinde kesişmesi beklenen sürücüsüz otomobiller de kontrolü elinde tutan yol arkadaşlarımız rolünü üstlenmeye hazırlanıyor. Tesla’nın geliştirdiği otopilot sistemi, her ne kadar hayal edilen seviyede olmasa da günümüz itibarıyla bu sınıfın referans noktalarından birisi olarak kabul görürken, bu referansın 2017 itibarıyla uzmanlar tarafından hacklenmesi önümüzdeki yıllarda karşımıza çıkacak kötü olasılıklarla ilgili önemli bir kesimi endişelendirmeye başladı bile. Bu arada eğer hacklenme probleminin sonucunu merak ediyorsanız, bunu yapanların iyi tarafta olduğunu herhangi bir istila için ordu toplamadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. (!)
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
İşin özüne döndüğümüzde sürücüsüz otomobillerin beraberinde getirdiği olumlu yanları kadar sorumluluklarını göz ardı etmememiz gerçeği net bir şekilde önümüzde duruyor. Dünyanın bir çok farklı yerinde banka hesaplarına veya bir çok diğer alana yapılan kötü amaçlı saldırıların bir benzerini gelecekteki arkadaşlarımızda görmemiz hiç de olumlu bir senaryo değil. Hele ki biz içerisinde derin bir uyku çekip 2 saat sonra varış noktasına gittiğimizi düşünürken, aslında çok farklı yollara doğru ilerlediğimizi düşündüğümüzde. Bosch başta olmak üzere bu alanda geliştirme yapan pek çok şirket pek ala güvenlik konusunda da ağır önlemler için mesai harcıyor. Çalışmalarla ilgili olumlu düşüncelere sahip olan Blackberry CEO’su John Chen içinse madalyonun biraz önce bahsettiğimiz karanlık yüzü de ciddi sonuçlara sebep olabilir. Otonom teknolojinin hacklenebilir yapıya sahip olduğunu belirten Chen, olası bir durumda otomobillerin tam donanımlı bir silaha dönüşebileceğini düşünüyor.
Riskler tedirgin ediyor
Akıllı telefon pazarında yaşadığı sıkıntıların ardından rotasını daha çok güvenlik teknolojilerine yönelten Blackberry, otonom sürüşle ilgilenen üreticiler arasında. Bu teknolojinin AR-GE sürecini Çin’in önemli isimlerinden birisi olan Baidu ile yürüten şirket, var olan riskler üzerindeki tedirginliğini saklamama konusunda fazlasıyla cüretkar. Konuyla ilgili Telegraph’a açıklamalarda bulunan John Chen, sürücüsüz otomobiller için geliştirilen sistem içerisinde bir savaş uçağının barındırdığından daha fazla kod işlemi olduğunu ve bunun hackerlar için daha büyük bir oyun alanı olabileceğini dile getirdi.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
“Bahsetmekte olduğumuz otomobiller kolaylıkla virüslerden etkilenebilecek bir yapıya sahip. Böyle bir durumda karşımızda bir anda tam donanımlı bir silah bulabiliriz. Eğer hackerlar bunu ellerinde tutabilirse yapabileceklerini sizler de tahmin edebilirsiniz. Yüzde 90 oranında virüsten etkilenmeyecek bir otomobil yapabildiğimizi düşünelim. O otomobil yola çıktıktan sonra işlerin değişmeyeceğini garanti etmek buradaki temel nokta. Sürekli ve kusursuz çalışan bir kontrol mekanizması olmazsa olmaz. Bu araçların sokaklara çıkmasının evvelinde regülasyon ve güvenlik gibi kuralların oturtulması gerekiyor.” diyen Chen, sürücüsüz otomobillerle ilgili aşılması gereken pek çok önemli sorun olduğuna işaret ediyor. Bu alanda çalışmalarına hız kesmeden devam edecek olan Blackberry, otonom teknolojinin önünde en a 5 yıl gibi bir sürenin varlığını da belirtmekte. Tam otonom olarak belirlenen beşinci seviye için küresel bazda çalışmalar devam ederken, sürecin 2025 sonrasında neler göstereceği şimdiden merak konusu. Bekleyip göreceğiz.