Merakla beklediğimiz Rolls-Royce Cullinan yapbozu nihayet tamamlanmış bir şekilde sahne alırken, sınıf standartlarının yeni bir noktaya çekilişi gözlerden kaçmıyor.
Özellikle son bir haftadır gündemimizi meşgul edenler listesinde kendisine en üst sırada yer açan Rolls-Royce Cullinan, bugün itibarıyla resmen karşımızda duruyor. Tanıtım öncesinde gelen sızıntılarla tasarım detaylarıyla ilgili büyük oranda fikir sahibi olduğumuz model, kaputunun altında tahminlerimizi yanıltmayan bir motorla sahneye giriş yaptı. Marka yetkililerinin “dünyanın ilk süper lüks crossover modeli” olarak tanımladığı Cullinan, yine aynı kişiler tarafından sınıfının en teknolojik aracı olarak da nitelendiriliyor. Elimizde bu kadar çok iddia varken sözü fazla uzatmadan merakla beklediğimiz detaylar havuzunda yüzmek için kulaç atmaya başlayalım.
Cullinan’a ilk olarak motor, altyapı ve performans değerleri üzerinden giriş yapıyoruz. İlk olarak Phantom’da kullanılan “lüksün mimarisi” isimli bir temel üzerine kurulan modelin kaputunun altında 6,75 litre hacimli V12 motor yer alıyor. 563 beygir güç ve 850 Nm tork (1.600 devirde) üreten bu motorla maksimumda 250 km/s hıza erişebildiği açıklanan Cullinan’ın 0-100 değeri ise şimdilik verilmiyor. Ortalama yakıt tüketimi için ise 100 kilometre için 15 litre civarları ön görülmekte. Şirketin özellikle üzerinde durduğu yepyeni bir dört tekerlekten çekiş sistemiyle yola çıkan araç, bunu destekleyici bir direksiyon sistemini de es geçmemiş. Sürüş dinamikleri kısmına doğruda etki edecek parçalar arasında elden geçirilen şasi ve süspansiyonlar var. Sönümleme süreleri artırılan bu yapıyla birlike, arka tarafta yer verilen tam beş noktalı geometri, en zorlu arazi şartlarında bile kabin içerisindeki konforu maksimumda tutuyor.
Cullinan her ne kadar alüminyum platform üzerine geliştirilse de 2.660 kilogram gibi hatırı sayılır bir ağırlığa sahip. Son olarak ebatsal değerlere baktığımızda; 5.341 milimetre uzunluğa, 2.164 milimetre genişliğe, 1.835 milimetre yüksekliğe ve 3.295 milimetre aks mesafesine sahip bir aracın karşımızda durduğunu görüyoruz. Cullinan’ın en büyük rakibi olarak gösterilen Bentley Bentayga’dan her açıdan daha büyük bir model olduğunu da belirtmeden geçmeyelim.
Adını kraliyet tacında yer alan mücevherden alan Cullinan, bunun hakkını vermek konusunda pek şüphe bıraktıracak bir model gibi gözükmüyor. Kullanıcılarının içeriye daha rahat erişebilmesi adına 40 milimetreye kadar otomatik olarak kendini alçaltabilen bir otomobil için bu pek de sürpriz olmasa gerek. İçeriye girdiğimiz bizleri ultra lüks deri döşeme ve bolca ahşap kaplamayla karşılayan aracın direksiyonu ailenin diğer üyelerine göre biraz daha ince bir yapıya sahip. Multimedya ekranının yanı sıra yüksek çözünürlüklü head-up display‘in de yer verildiği konsolda, “uçan kadın” dokunuşunun yer alması, sizi gerçekten köklü bir aracın içerisinde hissettirecek detaylar arasında. Arka koltuklarda iki farklı opsiyon sunduğunu açıklayan Rolls-Royce, istenilirse ortadan iki konsolla ayrılmış yapıyı, istenilirse tek standart modellerde gördüğümüz dizilimi getiriyor. Elektronik olarak ayarlanan koltuklarda ısıtma özelliğinin olduğunu da belirtmeden geçmeyelim.
Rolls-Royce Cullinan’ın bagaj kısmında ise işi bambaşka noktaya yaşıyan manzara süiti özelliği karşımıza çıkıyor. Bunu daha önceden tanıtan şirket, elektronik olarak yer verdiği sistem sayesinde kullanıcılara istedikleri zaman aracı kenara çekiş rahat bir masada oturma hissiyatını vadediyor. Bagajın kullanım alanı içinse standart olarak 560 litre, koltuklar yatırıldığında 1.930 litre seviyeleri sunulmakta. Katlanır arka koltuk yapısının marka tarihi için bir milat olduğunu da meraklıları kolaylıkla hatırlayacaktır. Standart olarak gece görüş sistemi, dört kameralı panoramik görüş, kuşbakışı görüş, çarpışma uyarı asistanları, şerit değiştirme uyarısı ve şeritte tutma gibi elektronik parçalarda desteklenen Rolls-Royce Cullinan 325.000 dolarlık başlangıç fiyatıyla alıcı bulacak. Ve tabi ki bir hayli uzun olan opsiyon listesiyle.