Geçtiğimiz ay The Witcher 3: Wild Hunt incelemesinde Polonya oyun sektörünü övdükten sonra bu ay daha küçük firmalardan iki oyun daha karşımıza çıktı. Kholat, insanlık tarihinin en gizemli olaylarından birisine kendi perspektifinden bir fikir üretme gayesinde 2 Şubat 1959… Konusunda uzman ama henüz gençliğinin baharında dokuz dağcı, Ural Dağları’nı keşfetmek için bir yolculuğa çıkar. Önlerinde uzanan yol zorlu olsa da ekip tecrübelidir ve kendilerine en güvenli istikameti belirlemiştir. Ancak yolculuk ön gördüklerinden çok daha zorludur ve rotalarından sapmak zorunda kalırlar. 2 Şubat günü kendilerini Kholat Syakhl, yani Mansilerin deyişiyle Ölüm Dağı’nda bulurlar. Dağcılardan belirli bir süre haber alınamayınca bölgeye araştırma ekipleri yollanır. Araştırmalar sonucunda dağcıların son kurmuş olduğu kamp ve dokuz tane de ceset bulunur. Gizem tam da bu noktada başlar. İkili, üçlü ve dörtlü gruplar halinde farklı noktalarda bulunan cesetler, “sebebi belli olmayan” bir şekilde ölmüştür. Aradan 56 sene geçmiş olmasına rağmen Dyatlov Geçidi vakası gizemini korumakta ve hakkında sayısız teori üretilmeye devam etmektedir. BAZI ŞEYLER KARANLIKTA KALMALI Olayın tüm detaylarını ve teorilerini buraya yazmak istesek ayrı bir dergi çıkarmamız gerekir. En iyisi oyunu oynamadan önce araştırmanız ve bu esrarengiz olayın perdesini aralamanız olacaktır. Kholat, kimsenin cevap veremediği şeylere yanıt bulma kaygısında olan bir oyun değil. Aksine diğer herkes gibi olaya karşı bir teori geliştiren ve kendi fikrini oyuncuya sunan bir yapım. Bunu da olayın adına yakışır bir atmosfer eşliğinde ortaya koyuyor. Dear Esther benzeri bir şekilde, uçsuz bucaksız yokluğun ortasında tek başımıza yaşananların ayak izlerini takip ediyoruz. Önümüzde tüm haşmetiyle Ural Dağları ve kontrolümüzde de alabildiğine açık bir oyun haritası var. Kholat, bu kadar açık bir dünyada oyuncuyu o kadar kapana kısılmış hissettiriyor ki, benim diyen korku oyunu koridorları bu hissiyatı yaşatamaz. Oyun boyunca bir harita ve pusuladan başka size yardım eli uzatmaya çalışan hiçbir şey olmayacak. Haritanın neresinde olduğunuzu gösteren bir işaret veya nereye gitmeniz gerektiğini söyleyen bir uyarıcıyla karşılaşmayacaksınız. Sadece başlangıç noktanız olan kamp bölgesi ve haritanın üzerine karalanmış dokuz adet koordinat size bir şeyler fısıldamaya çalışacak. Kholat, yalnızlığın verdiği korkuyu ve attığınız her adımda hissedeceğiniz kaybolma tehlikesini kusursuz yaşatan bir oyun. Özellikle atmosfer ve işitsel konularda muazzam bir iş çıkarılmış. Lakin oyunun anlatmayı tercih ettiği teoriyi biz pek ilgi çekici bulmadık. Özellikle gizlenmiş belgelerin yavaş yavaş açığa çıkmasıyla az çok daha mantıklı argümanlar üretilmeye başlanmışken, Kholat’in önümüze sundukları bize pek cazip gelmedi. Oyunun sonlarına doğru iyice mantık düzleminden sıyrılmış olmasını ise hiç sevmedik. Yine de Kholat, bu kadar ilgi çekici ve merak uyandıran bir konuya değinmesi ve son derece başarılı atmosferi ile en az bir kez oynanmayı hak ediyor. PUANLAMA