Türkiye yollarına çıkmasına sayılı günler kalan 2022 Opel Astra ile geçirdiğimiz kısa sürüşten kalan notlar bir araya geliyor.
Opel’in 1992 yılından beridir ürün gamında yer verdiği Astra, 2022 yılına geçişle birlikte 30. yaşını geride bırakmaya hazırlanıyor. Bu geçiş dönemiyle birlikte aynı zamanda yepyeni bir jenerasyonu da getiren Astra içerisinde, ortalama her beş yılda bir yeni döneme geçiş yapıldığını görüyoruz. İstikrarlı geçişlerini başarılı satış rakamlarıyla destekleyen Astra için “L” jenerasyonu başlı başına ilkleri getiriyor. PSA’ya geçişten sonra ilk kez bu kadar net şekilde grubun izlerini taşıyan bir Astra ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz. Motor sonrası artık altyapı olarak da PSA’dan dinamikleri taşıyan Astra için Opel cephesi ise “Alman” vurgusunu hiç olmadığı kadar sık kullanmayı tercih ediyor. Geçtiğimiz yıl Avrupa’da başlayan macerası eylül ayıyla birlikte Türkiye’ye de yansıyan 2022 Opel Astra için şu aşamada ön sipariş ve talep toplama günlerindeyiz. Astra’yı satın almak isteyen kullanıcılara ilk teslimatlar ise önümüzdeki ay başlıyor. Biz de düzenlenen özel etkinlik kapsamında kısa da olsa yeni Astra’nın direksiyonu başına geçerek, silahlarının ne denli güçlü olduğunu ufak tadımlarla görme şansına erişiyoruz.
Otomotiv dünyasını yakından takip edenler için Astra’nın getirdiği tasarım evrimi çok da sürpriz dinamikler taşımıyor demek doğru olacak. Markanın “Compass” adını verdiği yeni ön yüzü Crossland, Mokka ve Grandland gibi isimlerden sonra Astra’da da görmek mümkün. Altıncı jenerasyonu tasarım olarak ele aldığımız zaman, sadeliğin öne çıktığını görebiliyoruz. Araca her cepheden baktığımızda, karmaşık çizgilerden uzak net bir karakter karşımıza çıkıyor. Yeni Compass ön yüzü ile birlikte kaput üzerindeki çizgi, araca sadeliğin yanında biraz da agresiflik baharatını katma konusunda güzel bir detay. Yine GS ve GS Line donanım paketlerinde konumlandırılan 18 inç batlı jant seti ve ön tamponun sağ ve sol uçları kesen “çekiç” formlu yapı da ilk kez Astra’da gördüğümüz tasarım detayları arasında.
Astra’nın tasarım dinamiklerinde detaycıların dikkatini çekecek özgün nüansların varlığından da bahsetmek mümkün. Örneğin ön bölüme baktığımızda aracı diğer modellerden ayıran panjurdaki şeritleri görebiliriz. Tamponun yapısıyla güzel bir devamlılık getiren ızgara formunu Mokka ve Grandland gibi diğer isimlerde görmemiştik. Bu ızgara detaylarının yansımalarını kokpitte de hissettik. Klima çıkışlarınında neredeyse birebir şekilde kullanılan şerit formu, güzel bir DNA aktarımını akıllara getiriyor. Değinmek istediğimiz bir diğer tatlı detay ise yalnız Opel ailesi değil segmentte hiçbir otomobilde görmediğimiz bir noktayı beraberinde getiriyor. Arka bölümde spoiler’a entegre edilen ışıklandırma detayı, her ne kadar ufak olsa da büyük fark yaratıyor. Tavandaki köpekbalığı anten ile çok keyifli bir bütünlük sağlayan bu ince LED dokunuşu, gece sürüşlerinde de ayırıcı bir etmen olarak işaret edebiliriz.
“İnce” olarak nitelendirebileceğimiz bir diğer tasarım detayı ise C sütununda. Opel’in Manta A’dan getirdiği ufak bir gen dokunuşu niteliği taşıyan bu bölümde, üç tırnaklı bir yapı karşımıza çıkıyor. Tasarımın benzerini Manta’da da kullanan marka, HB mirasına güzel bir gönderme yapıyor. Bu da bizim gibi meraklılar için işin duygusal tarafındaki tatmini bir katman daha yukarıya taşıyor.
Yeni Astra’nın kapılarını açıp içerisine girdiğimizde ilk olarak önceki jenerasyonla bir kıyaslama yapmadan edemiyoruz. Bu çerçevede baktığımızda malzeme kalitesinde belirgin bir iyileşmeden bahsetmek mümkün. Sürücüye dönük konsol tasarımı, direksiyon başında olan kişiyi iyi hissettiriyor. Burada nostaljik bir BMW hafası da almadık desek yalan olur. Vites seçicinin baskın olduğu orta konsol ise genel iç tasarımda aracı PSA Grubu ile doğrudan ilişkilendirebileceğiniz neredeyse tek nokta. Citroen ve Peugeot modellerinde de gördüğümüz bu yapının birebir şekilde aktarılması doğrusunu söylemek gerekirse Astra’nın kendi karakterinden biraz taviz verilmiş hissi yaratıyor. Aracın genelindeki çalışılmışlığı düşündüğümüz zaman buradaki panelde de gözlerimiz biraz özgünlük aramadı desek yalan olur.
Yüzeysellikten çıkıp kokpitin detay girdabına daldığınızda ise Opel’in tüm silahlarını Astra üzerinde kullanıldığını görebilirsiniz. AGR sertifikalı ortopedik koltuklara zaten önceki nesilden de alışık olmamız konfor tarafında güzel bir devamlılık getiriyor. Koltuklar demişken, yeni jenerasyonun iç bölümünün büyük çoğunluğunda kadın tasarımcıların eli olduğunu belirtmeden geçmeyelim. Bunun dışında yepyeni bir direksiyon simidi karşımızda. Kalite algısı yukarı çekebilmek adına direksiyonun hemen her boşluğunda alüminyum parçalar kullanıldığını görüyoruz. Bu da sürücünün gördüğü kadar en fazla temas halinde olacağı noktalarda algıyı yukarı çekmek için tercih edilmiş bir dokunuş hissiyatı yaratıyor. Bu durum 10 inçlik multimedya ekranın altında konumlanan piyano tipi fiziksel tuşlar için de geçerli. Opel, tıpkı Peugeot’nun da yaptığı gibi dijitalleşen kokpitte fiziksel tuşlardan vazgeçmeyerek pek çok kişiyi memnun edecek. Konsolda tuşlar ile ekran arasındaki derinlik mesafesi de dikkat çekiyor. Sizin de, tuşlar arasında gezerken kendinizi piyanonun başındaki Ludwig van Beethoven gibi hissetmeniz de mümkün.
Kokpitteki değişimler elbette sadece ön tarafla sınırlı değil. Astra’nın dışta ebatsal olarak yukarıya taşınması, doğrudan iç yaşam alanını da ileriye götürüyor. Aracın ebatlarına baktığımızda; 4.374 milimetre uzunluğa, 1.860 milimetre genişliğe, 1.470 milimetre yüksekliğe ve 2.675 milimetre aks mesafesine sahip olduğunu görüyoruz. Ebatlardaki tüm bölümler, 14 milimetre aşağı çekilen yükseklik değerinin dışında ileriye taşınmış şekilde karşımıza çıkıyor. Özellikle aks mesafesindeki revizyonla arka taraftaki diz mesafesinde hissedilir iyileşme gördük. Bu artışlara paralel olarak bagaj hacmi de 50 litrenin üzerinde genişleyen Astra, 422 litrelik toplam kullanım alanı sunuyor. Bu değer 380 litre sunan VW Golf ve 411 litre sunan yeni Peugeot 308’in ilerisinde.
Astra ürün gamına donanım tarafına baktığımızda güncel standartları karşılayacak silahları barındırdığını görebiliyoruz. Planlamaya göre Edition, Elegance, GS Line ve GS olmak üzere dört farklı donanım versiyonu satışta olacak. Ailenin giriş seviyesi niteliği taşıyan Edition donanım paketinde bile; “Full-LED far grubu, Uzun Far Asistanı, Far & Yağmur Sensörü, Ön-arka park sensörü, 10 inç multimedya ekran 10 inç dijital sürücü ekranı ve Sürücü Yorgunluk Tespit Sistemi” gibi parçaların standart olarak sunulması önemli. Bu değerler Golf ve 308’e karşı Astra’yı geride bırakmayacak.
Bizim test ettiğimiz GS versiyonu ise tahmin edebileceğiniz üzere bir tek kırmızı halının eksik olduğu tüm donanımları beraberinde getiriyor. Test sırasında kullanıcıların en fazla muhatap olacağı donanımların performansı üzerine yoğunlaşmayı tercih ettik. Bunlardan ilki sürücü ve multimedya ekranları. Sistemleri genel olarak gerek kullanım gerekse görsellik açısından başarılı bulduk. Sürücü ekranındaki görseller, sürüş moduna göre değişen renklerle farklı atmosfer yansıtabiliyor. Multimedya ekranında da geri bildirimler beklentileri karşılayacak düzeyde. Yeni Astra ürün gamında 10-10 inç olarak iki parça tek çerçeve formunda konumlandırılan ekranlarda siyah boşlukların fazla oluşu da bazılarını yer yer rahatsız edebilir. Burada dikkatimizi çeken bir diğer nokta sunulan ön ve arka kameralar oldu. Çözünürlük olarak fazlasıyla başarılı olan yeni kameralar, ihtiyaç duyulduğunda kusursuza yakın iş çıkartıyor. Üst versiyonlarda gelen açılır cam tavandaki perde ise tıpkı 308’de olduğu gibi manuel olarak açılıyor.
Opel’in versiyonlara göre standart olarak sunduğu öne çıkan donanımlar şu şekilde;
Edition
16 inç alaşım jantlar
Kumaş koltuk
Deri direksiyon
Full-LED far grubu
Uzun Far Asistanı
Far & Yağmur Sensörü
Ön-arka park sensörü
10 inç multimedya ekran
10 inç dijital sürücü ekranı
Kablosuz Apple CarPlay ve Android Auto
Koruma özellikli aktif şerit takibi
Kamera bazlı aktif acil frenleme
Hız sabitleyici
Sürücü, yolcu, yan ve perde hava yastıkları
Yokuşta Kalkış Desteği
İkincil Çarpışma Freni
Sürücü Yorgunluk Tespit Sistemi
Anahtarsız Çalıştırma
Elegance
17 inç alaşım jantlar
Kumaş/Vinil koltuk döşeme
Deri direksiyon
Full-LEd far grubu
AGR onaylı sürücü koltuğu
180 derece geri görüş kamerası
Adaptif hız sabitleyici
Radar bazlı aktif acil frenleme
GS Line
18 inç jant seti
Siyah tavan
panoramik açılır cam tavan
ısıtmalı ön koltuklar
Isıtmalı direksiyon
ısıtmalı ön cam
360 derece çevre görüş kamerası
GS
18 inç jant seti
Siyah tavan
Alcantara koltuklar
IntelliLux LED Pixel Farlar
Elektrikli ve hafızalı sürücü koltuğu
Hafızalı yan aynalar
IntelliAir araç içi hava kalitesi ölçümü
Şerit ortalama özellikli aktif şerit takibi
Çok kısa da olsa kullanma şansına eriştiğimiz Astra’nın kaputunun altında 1,2 litrelik turbo benzinli motor yer alıyor. Tüm grubu adeta sırtında taşıyan bu ünite için bir maden demek de çok yanlış olmayacak. Uzun süre segmentinde yılın motoru ödülünü alan bu makine rakamsal olarak bildiğimiz değerleri yola aktarmaya devam ediyor. 130 beygir güç ve 230 Nm tork üreten bu motor, toplamda 1.371 kilogram olan Astra’yı 9,7 saniyede 0’dan 100’e taşıyor. Erişilebilecek olan maksimum sürat ise 210 km/s ile limitli. Motordan ve değerlerden de anlayabileceğimiz üzere 8 kademeli otomatik şanzımanla kombin edilen bu paketten çok ciddi bir performans beklemek mümkün değil. Lakin söz konusu ara hızlanmalar olduğunda “Spor” moda geçişle birlikte istenilen tepkiyi daha hızlı yere aktarabilen bir Astra söz konusu.
PSA’nın EMP2 platformu üzerine inşa edilen yeni Astra’nın altyapısı kendini kanıtlamış bir mimari olarak görülebilir. Ön bölümde MacPherson arka tarafta ise torsiyon çubuğu kombinasyonunu barındıran süspansiyon sistemi, Opel’in kendi içerisinde yaptığı optimizasyonlarla Astra’yı 308’den ayırmayı amaçlıyor. Gerçekleştirdiğimiz sürüşte Astra’nın önceki nesline göre daha sezgisel ve tepkilere daha hızlı cevap verebilen bir otomobil olduğunu hissettik. Özellikle virajlarda kendinden daha emin ve savrulma limitleri artmış bir deneyimden bahsetmek mümkün. Yüksek süratlerdeki kabin ses geçirgenliği de önceki nesile göre biraz daha iyi hissettiriyor. Yeni Astra ile ilgi çekici nokta ise 1,5 litrelik mild-hybrid sisteme sahip olan VW Golf’ten bile daha ağır olması. Buradaki ağırlık etkisiyle fabrika verisinde 5,6-5,8 litrelik karma tüketim değeri olan Astra’ya göre Golf cephesinde 4,5-5,3 litrelik veriler teknik tabloya yansıyor. Elbette rakamları 2022 Opel Astra ile gerçekleştireceğimiz uzun dönem testine aldığımızda daha gerçekçi şekilde değerlendireceğiz.
Yeni Astra ile geçirdiğimiz ufak deneyimin ardından Opel’in hiç olmadığı kadar iddialı olduğunu ortaya koyuyor. Artık donanım kadar tasarımıyla da kullanıcıları tatmin etmek isteyen bir Astra karşımızda. Buna paralel olarak özellikle Türkiye’de segment liderliği iddiası dikkat çekiyor. Düzenlenen etkinlikte çok iddialı açıklamalarda bulunan Opel Türkiye Genel Müdürü Alpagut Girgin, Astra ile birlikte markanın Türkiye’ye olan yaklaşımı konusunda da önemli mesajlar verdi. Kısa süre önce yeni CEO olarak göreve gelen Florian Huettl’in ilk yurt dışı ziyaretini Türkiye’ye yaptığını hatırlatan Girgin, markanın Türkiye’yi öncelikli pazar olarak görmeye başladığına işaret ediyor.
Girgin konuyla ilgili açıklamalarında; “Huettl’in göreve geldikten sonraki ilk ziyaretini Türkiye’ye yapması hepimiz için önemli. Potansiyelli ve istikrarlı bir pazar olarak görülmesi, Türkiye’ye tedarik önceliğini de beraberinde getiriyor. Bu sayede tedarik sorununu büyük oranda çözdüğümüzü söyleyebiliriz. Özellikle 2023 ile birlikte araç bulunabilirliği sorunu yaşamayacağız. Bunu çözdüğümüzü görebiliyorum. Önümüzdeki yılın sonunda en büyük rakibimizi geride bırakıp ithal C Hatchbackler arasında birinci olacağız. Hedefimizi çok net bir şekilde bu yönde.” ifadelerine yer verdi.
Opel’in resmi kaynakları tarafında paylaşılan fiyatlar şu şekilde karşımıza çıkıyor;
Benzin
1,2 litre 130 beygir MT6 Edition – 668.900 TL
1,2 litre 130 beygir AT8 Edition – 774.900 TL
1,2 litre 130 beygir AT8 Elegance – 844.900 TL
1,2 litre 130 beygir AT8 GS Line – 894.900 TL
1,2 litre 130 beygir AT8 GS – 924.900 TL
Dizel
1,5 litre 130 beygir AT8 Edition – 824.900 TL