Evet, muhtemelen oyunun hemen başında gireceğiniz yumruk kavgasında çok uğraşacak ve buna rağmen kaybedeceksiniz. Sonrasında ise yaşadığınız yer her yeri zırhlı, elleri kılıçlı savaşçılar tarafından basılacak ve kaçamadan evvel bu kez de bolca öleceksiniz. Pek çoğunuz bu başarısızlığını, oyunun kullanmayı seçtiği detaylı dövüş sisteminin doğru işlememesine bağlayacak. For Honor’ın kullandığı açılı saldırı sistemini daha da geliştiren ve bunun da üzerine doğru zamanlamaya oturtulmuş savunma mekaniğini ekleyen bu sistem başlarda sizi kesinlikle çok zorlayacak evet. Ancak o dövüşleri kaybetmenizin sebebi bu değil. Asıl sebep, diğer rol yapma oyunlarında olduğu gibi eline silahı alır almaz ustaca savurabilen bir karakteri yönetmiyor olmanız. Olmaz ya, günlük yaşam rutininiz arasında bir iş çıkışı günü otobüse binmeden evvel eli kılıçlı bir şövalyenin üzerinize saldırdığını düşünün. Sizin o şövalyeyi alt etmeniz ne kadar akıl dışıysa, Henry’nin oyunun hemen başındaki o dövüşleri kazanması da bir o kadar akıl dışı olurdu. Kingdom Come: Deliverance’ın sahip olduğu dövüş sisteminin en büyük başarısı da bize göre bu. Çünkü gerçekten de; üzerinde zaman harcayıp, yeterince antrenman yaptığınızda, karakteriniz çok da gelişmiş olmasa bile 2-3 kişiyi rahatça dövebilir hale geldiğinizi şaşkınlıkla tecrübe edeceksiniz.