Bulmacaların genel zorluk yapısı ise oldukça ortalama seviyede. İsyan ettirecek bir bulmacayla karşılaşacağınızı zannetmiyoruz (eğer hile yapmazsanız final mücadelesi biraz zorlu sadece). “Bu eşyanın burayla ne alakası var şimdi?” anları A Knight to Remember’da karşınıza çıkmayacak. Oyunda sizi zorlayacak yegane unsur, aynı bölgeden çok defa geçmek zorunda kalmanız oluyor.
Birbirine bağlı yollardan oluşan haritada sürekli daire çizdiğinizi, aynı yere tekrar ve tekrar gitmek zorunda kaldığınızı göreceksiniz. Zorluğunun yanında oyun adına eksi diyebileceğimiz yegane unsur da bu zaten.
Artılarda ise çok daha önemli detaylar var. Anlatıcı koltuğundaki yaşlı Graham’ı, Geleceğe Dönüş serisinin profesörü olarak hatırlayacağımız Christopher Lloyd seslendiriyor mesela. Usta aktör sesiyle harikalar yaratmış resmen. Ha keza grafiklerde de benzer bir başarı söz konusu. El çizimi arka planların tadına zaten doyulmuyor. Ancak asıl olarak karakter tasarımlarında ustalık kokusu alınıyor. Yan karakterler öyle güzel işlenmiş ki, bazılarının Graham’dan rol çaldığı bile oluyor. Özellikle Whisper karakterine dikkat etmenizi tavsiye ediyoruz.
KING’S QUEST TARZINI YARATTI
Geçmişten günümüze taşınan macera oyunlarının başarılı olmasına alıştık. Gerek Telltale’in Monkey Island ve Sam & Max çalışmaları olsun, gerek Grim Fandango’nun Remastered versiyonu olsun, yıllar geçse de bu oyunların kalitesini kaybetmediğini gözler önüne serdi. Aynı durum King’s Quest için de geçerli ancak burada daha fazlası var. Bize göre bu oyun, Telltale’in ortaya çıkardığı yeni tarzın tam olarak nasıl olması gerektiğini ortaya koyuyor. Bundan sonraki süreçte daha çok oyunun King’s Quest’in izinden gitmesi dileğiyle…