Görselliğe çok önem veren ve büyük ölçüde görme algısı çevresinde şekillenmiş bir dünyada yaşıyoruz. Ekran tabanlı kullanım dışında pek bir seçenek sunmayan televizyon, bilgisayar ve akıllı telefonların ardından Google Glass gibi yeni tüketici teknolojilerinin büyük bölümü de görerek yaşadığımız esasına dayanıyor. Hatta geliştiriciler artık lafı dolandırmayı bırakıp doğrudan gözlerimize odaklanıyor desek çok da yanılmış olmayız. Geçtiğimiz aylarda Google‘ın kan şekerini ölçen lens projesine yer vermiştik, şimdi de Michigan Üniversitesi‘ndeki mühendisler kızılötesi görüş sağlayan bir teknoloji geliştirdiklerini açıkladı.
Görünür ışık ve morötesi ışınıma ek olarak kızılötesi tayfın tümünü algılayabilen lenslere bu mucizevi yeteneği grafen sağlıyor. Bir atom inceliğinde olan grafen, boyutu sayesinde lenslerde kullanılmaya çok uygun, ancak bu kadar ince olması nedeniyle grafen ışığın sadece yüzde 2,3’ünü soğurabiliyor. Lensleri geliştiren mühendisler bu sorunu aşmak için iki grafen katmanının arasına yalıtkan bir katman yerleştirerek duyarlılığı artırmayı başarmış.
Araştırmacılar, serçe parmağın tırnağından küçük boyutlara sahip olan prototipin rahatça daha da küçük boyutta üretilebileceğini belirtiyor. Askeri uygulamalarda kullanılacağına neredeyse kesin gözüyle bakılan bu teknolojinin sıradan tüketiciler için çok daha heyecan verici uygulamalarda da kullanılabileceği düşünülüyor. Örneğin akıllı telefon kameralarına kızılötesi görüş yeteneği sağlayabilecek grafen sensörler kontakt lenslere eklenerek bize bildiğimizin çok ötesinde bir dünyayı gösterebilir. 2008’den beri üzerinde çalışılmakta olan ve kendi başına bir bilgisayar gibi çalışan biyonik lenslere eklenmesi halindeyse insanların Predator’ın ve belki de Terminatör’ün görüşüne sahip olacağı günler yakındır.
