Koronavirüs ile taşların yerinden oynadığı ülkelerden birisi olan Almanya’da, otomotiv dünyasındaki talep ve üretim durumları işçilerin geleceğini tehlikeye sokabilir.
Koronavirüs salgınının en çok etkilediği sektörlerden birisi olan otomotiv dünyasında süreç titizlikle takip ediliyor. Pek çok üretici küresel bazdaki faaliyetlerini nisan ayının ortasına kadar durdurma kararı almış durumda. Otomotivin kalbi olarak nitelendirebileceğimiz ülkelerden birisi olan Almanya’da da endişe bir bekleyiş söz konusu. Geçtiğimiz günlerde Volkswagen tarafından yapılan açıklamada, en kısa sürede güvenli bir üretim sürecine geçiş adımının atılması gerekliliği vurgusu, aslında çanların çaldığını hissettirmeye başlamıştı. Ülkenin köklü kaynaklarından birisi olan Welt, Almanya’da yaklaşık 100.000 otomotiv işçisinin koronavirüs ve bunun endüstri üzerindeki etkisi nedeniyle işlerini kaybetme risk altında olduğunu satırlarına taşıdı.
Salgından ekonomik olarak önemli oradan etkilenen Almanya’daki araçlara olan talebin düşeceğini ön gören uzmanlar üretim kapasitesinin bu tabloya fazla gelmesinden ötürü stok fazlalıklarının ortaya çıkabileceğini ifade ediyor. Almanya’da otomobil üretiminin, 2019 yılında yerel olarak üretilen 5,1 milyon araca kıyasla bu yıl 3,8 milyon araca gerilemesi bekleniyor. Üretimdeki bu düşüşün talepte önemli düşüşle birleşerek var olan işçi ihtiyacında da azalmaya sebep olması gündemde. Elbette bu sürecin içerisinde doğrudan otomotiv markaları dışında tedarikçileri de etkileyeceği aşikar. Otomotiv Analisti Ferdinand Dudenhöffer Alman hükümetini, özellikle elektrikli ve hibrit taşıtlara yönelik talebi artırmak için teşvik adımlarını artırmaya çağırıyor. Halihazırda bu tarz araçları tercih edenlere uygulanan 6.000 euroya kadarki teşviğin de bu kapsamda artırılma beklentisi var. Aşı çalışmalarının devam ettiği salgın sürecinin sağlık kadar ekonomiye olan etkilerini de uzun vadede konuşacağız gibi görünüyor.