Köşe Yazısı

E-posta ya da elektronik posta, kuşkusuz internet altyapısının getirdiği en büyük nimetler arasında yer alıyor. Tam 40 yılı aşan bir geçmişi bulunan bu teknoloji, çoğu kişi farkında olmasa da özellikle şirketler içerisinde büyük bir “problem” haline gelmiş durumda. Eğer yukarıda yer alan görsel sizin hayatınızın da bir parçası olduysa bilin ki acınızı paylaşıyoruz.

“Akıllı olsun ama pili çabuk bitmesin, klasik olsun ama modern de olsun, bir de saat ekranı hep açık olsun” diyenlere gelsin

1 Ekim’de başta Youtube olmak üzere tüm sosyal medyada #SenKimsin başlığı altında elden ele dolaşan video aslında ulvi amaçlara sahip kampanyanın hikayesi.

Toplantı, hedef, satış, plaza, trafik derken beyaz yakalının can simidi: Müzik. müziği müzik yapan, ofis ortamından kurtaran kulaklıklar ise aşağıda…

Eğlendirirken düşündürsün mü, yoksa gerçekten iyi eğlendirsin mi? Zamanında Cem Yılmaz’ın gösterilerine bile konu olmuş bu sorunun cevabını bulabilen var mı çok emin değilim. Hatta bir cevabı da olmalı mı, muallakta. Ama şu gerçek ki, her ne kadar eğlenceli gibi görünse de YouTube kanalı yaşatmak büyük emek, çaba ve ciddiyet gerektiriyor.

sahip olmak mülkiyetinde olmak, elinde bulundurmak Güncel Türkçe Sözlük Satın aldığınız bir uygulama, indirdiğiniz bir oyun veya her ay abonelik ücretini ödeyerek dinlediğiniz şarkılar… Bir yazılıma para verip kullanmaya başladığımızda o yazılımın bizim olduğunu düşünürüz. Çünkü bize bir hizmet sunulur ve biz de o hizmetin karşılığını veririz. Ancak burada küçük bir nüans var. Dijital ortamda bir şeyler satın almak ve fiziki satın alımlar yapmak arasındaki fark bugüne kadar hep vardı ancak abonelik sistemlerinin yaygınlaşmasıyla uçurum gittikçe derinleşiyor.

Kimi işini bırakıp yemek yaptı, kimi takipçilerinden gelen “challenge”ları kabul etti, kimi oynadığı bilgisayar oyununu kaydetti… Dönemin fenomenleri YouTuber’lar artık kendi başlarına birer marka

Geleceğe yatırım yapmak mı? Yoksa mevcut ana iş koluna odaklanmak mı? Peki ya her ikisini de yapmak zorundaysanız?

İnternet hayatımıza girdiği dönemden bu yana sosyal ve iş hayatımızdaki birçok dinamiği değiştirirken, web dünyası da kendi içinde kullanıcı talepleri doğrultusunda hızlı bir değişimden geçiyor. Artık internet sadece bilgi kaynağı olarak görülmüyor; kullanıcılar gerçek hayattaki deneyimlerini bu dünyada da devam ettirme yönünde tercihlerini kullanıyor. Arkadaşlarımız ve iletişimde olduğumuz kişiler çevrim içi dünyadaki yaşamımızın önemli bir parçasını oluşturuyor. Bugün birçok kullanıcı internette blog yazıları, tweet’ler ve profil güncellemeleri ile sosyal bağlantılar kuruyor. Artık kullanıcıları “web insanları” olarak tanımlıyoruz. Çünkü birbirleri ile iletişimleri, paylaşımları ve sosyal platformlardaki kimlikleri bugün internetin önemli bir parçasını temsil ediyor. Bu paylaşım sadece son kullanıcılar için geçerli bir durum değil. İşletmeler, hatta ülke liderleri de sosyal medya aracılığı ile mesajlarını kitlelere ulaştırmayı tercih ediyor.

Günümüzde yeni nesil bilgisayar dünyasında yaşanan tüm gelişmeler, tüketici deneyimi etrafında şekilleniyor. Bu noktada bilgisayarın hayatımızdaki rolü de oldukça değişti. Eskiden sadece bir üretim makinesi olarak görülen bilgisayarlar, şimdi notebook, netbook ve tablet seçenekleriyle tüketicilerin en yakın arkadaşı, hayatlarının vazgeçilmezi konumuna gelmiş durumda. Tüketiciler artık cihazlarıyla daha interaktif bir ilişki kuruyor. Aynı cihazdan film izleyebiliyor, internete ve sosyal paylaşım sitelerine girebiliyor, alışveriş yapabiliyoruz. Global araştırmalar, saniyede 1.100 fotoğrafın Facebook’a yüklendiğini ve 30 milyarı aşkın görsel içeriğin her ay Facebook’ta paylaşıldığını ortaya koyuyor.