Geleceğin SUV’si olarak nitelenen Land Rover Discovery konseptini bir önceki haberimizde ayrıntılı olarak incelemiştik. Hatırlayacağınız üzere Land Rover, Discovery’de tasarım açısından çok radikal adımlar atmamış, esas çılgınlığı aracı uzay gemisine çeviren teknolojik özelliklerle yapmıştı. Bunların arasında kulağa en ilginç gelen, en azından bizim açımızdan, aracı telefon veya tabletle sürmeye imkan veren uzaktan kumanda özelliği ve otomatik pilot.
Şu an için bir konsept olan Discovery modeli, aracın çevresindeki araziyi taramak ve varsa suyun derinliğini ölçmek için lazerlerden faydalanıyor. Lazer taramasıyla toplanan verilerle oluşturulan üç boyutlu harita ön cama yansıtılıyor. Araçtaki arazi algoritması ise aracın sürüş performansını arazi koşullarına göre ayarlıyor. Bu kadar veriyi toplayan aracın teorik olarak zaten kendini yönlendirebilmesi gerekiyor. Sonuç olarak, siz arkanıza yaslanmış filmlerin ve dizilerin tadını çıkarırken aracınız gayet güvenli bir şekilde yolda ilerliyor.
Ancak her şeyi de araç kendi yapmasın derseniz, Discovery’nin kontrolün bir kısmını akıllı telefon ve tablet gibi Wi-Fi bağlantılı akıllı cihazlara yönlendirmesini sağlayabilirsiniz. Kumanda kontrolünü tercih ettiğinizde, arabanızı uzaktan kumandalı oyuncak arabalar gibi yönlendirmeniz mümkün oluyor. Örneğin arabayı tablet üzerinden sürmek isterseniz, ekrandaki direksiyonu çeviriyorsunuz, aracın kontrol mekanizması ise bu sırada hızı araziye göre ayarlıyor.
Şüpheci pek çok kişi otonom bir aracın ve uzaktan kumandayla kontrolün felakete yol açacağını düşünse de, bu sistem gerçek hayatta büyük olasılıkla paralel park için kullanılacaktır. Bizim esas merak ettiğimiz, hedonizme yeni bir boyut katacak denli tembellik yaratan bu teknolojinin başka araçlarda da karşımıza çıkıp çıkmayacağı.