Yağmur gibi yağan zombilerin ortasında müthiş bir hayatta kalma mücadelesi. 80’lerin ‘splashstick’ olarak adlandırılan ‘o kadar kötü ki çok iyi’ sınıfı korku filmlerine bir saygı duruşu. Aynı zamanda son zamanların en iyi çok oyunculu FPS oyunlarından biri. Hazır mısınız? Öyleyse başlayabiliriz…
Bir düşünün; normal bir sabaha uyanıyorsunuz. İşinize ya da okulunuza gitmek için hazırlanmaya başlıyorsunuz. Ancak bir tuhaflık var: Ortalık biraz fazla sessiz. Dışarıdaki araba ve insan sesleri adeta bıçak gibi kesilmiş durumda. Bir anda tepeden tırnağa ürperiyorsunuz. Alışık olduğunuz seslerin yerine birtakım inlemeler geliyor dışarıdan. Kafanızı yavaşça pencereden uzatıyorsunuz ve kaçınılmaz olanla yüzleşiyorsunuz. Sokaklar zombi istilası altında. Kana susamış ve insan etine açlar. Siz olsanız ne yapardınız? Left 4 Dead’deki dört kahramanımız olan Zoe, Bill, Francis, Louis hayatta kalmak için savaşmayı seçiyor ve bunun için ne gerekiyorsa göze almaya ve yapmaya hazırlar.
“ONLAR DELİRMİŞ BARBARA…
Left 4 Dead’de dört adet ana bölüm bulunuyor. Bu dört ana bölüm ise beş alt bölüme ayrılmış. Tek kişilik seçenekte bu bölümleri istediğiniz karakteri seçerek oynayabiliyorsunuz. Takım arkadaşlarınızı ise yapay zeka yönetiyor. Tamam, belki oyunun asıl kimliği çok oyunculu modda ortaya çıkıyor olabilir ancak tek kişilik modda da son derece eğlenceli dakikalar geçirebiliyorsunuz. Oyun takım tabanlı olduğu için takım arkadaşlarınızın yapay zekası bu noktada önem kazanıyor. Meraklanmayın, zira geliştirici ekip Turtle Rock bu konuda gayet iyi bir iş çıkarmış. Yapay zeka size destek olmak için elinden geleni yapıyor, destek ateşi açıyor, yaralandığınız zaman yardıma koşuyor, yakalandığınız zaman sizi kurtarıyor. Bu nedenle oyunu tek kişilik modda denerken yoğun zombi saldırıları karşısında yapay zekadan dolayı bir sıkıntı yaşamyorsunuz. ‘Yapay zeka’ demişken oyunun nasıl oynadığınıza bağlı olarak üzerinize rastgele zombi göndermesinden de bahsetmem gerek. Evet, oyunda bir de rastgele düşman paketleri yaratma sistemi bulunuyor. Bir diğer deyişle oyunu tekrar tekrar oynadığınız zaman aynı düşmanlar aynı yerlerden gelmiyor. Bu durum hem bölümden bölüme, hem de bölümlerin kendi içinde değişiklik gösteriyor. Örneğin, takım arkadaşlarınızla iyi koordine olur ve hasarsız ilerlemeye başlarsanız, oyun sizi hafiften daha da zorlamaya başlıyor. Zombiler normalde gelmedikleri yerlerden gelmeye, aklınıza hiç gelmeyecek deliklerden çıkmaya başlıyorlar. Bu durum hem oyunun heyecanını, hem de tekrar oynanabilirliği artıyor. Oyunun atmosferi ise tek kelimeyle zımba gibi. Zombiler üzerinize öyle şekillerde geliyor ki paniğe kapılmadan edemiyorsunuz. Bazen son derece kalabalık gruplar halinde birkaç farklı noktadan aynı anda çıkabiliyorlar. Bu noktada zombi tiplerinden bahsetmemek olmaz. Infected denen zombilerin aralarında farklı bir şekilde evrilmiş, normalden daha güçlü ve farklı özelliklere sahip türleri de bulunuyor. Smoker’lar sizi uzun ve güçlü dilleri ile yakalayabiliyor, Hunter’lar son derece çevik bir şekilde sizi alaşağı edebiliyor, Boomer’lar üzerinize kusup sizi diğer zombilere hedef gösterebiliyor, Tank’lar ise devasa cüsseleriyle etrafta ne var ne yoksa yıkıyorlar. Normal zombilerin arasında bir anda bitiveren bu boss tadındaki düşmanlar oyuna hem çeşitlilik katıyor, hem de sizi taktik geliştirmeye zorluyor.
…UZUN ZAMANDIR ÖLÜLER…
Oyunun genel özelliklerini anlattık. Şimdi tüm bu eğlenceyi çevrimiçine taşıyın. Yanınıza arkadaşlarınızı alıp Left 4 Dead’i çok oyunculu modlarda oynamaya başladığınız an heyecan ve adrenalinin en üst noktasını yaşayacaksınz. Takım arkadaşlarınızla haberleşecek, sağlık ve mühimmat paylaşacak, birbirinizi zor durumlardan kurtarmaya çalışacaksınız. Ve tüm bunları yaparken oyunun sinematik algısı hiç değişmeyecek. Nasıl, kulağa hoş geliyor değil mi? Dört sıkı arkadaşınızla birlikte omuz omuza bir zombi ordusuna karşı gelmeye ve hayatta kalmaya çalışmaktan daha eğlenceli ne olabilir ki? Tabii ki başka arkadaşlarınızın oyuna zombi olarak katılması. Evet, Left 4 Dead’i zombi olarak da oynayabiliyorsunuz. Bir önceki paragrafta bahsettiğimiz farklı zombi türlerinden birini seçip arkadaşlarınızın canına okumayı tercih edebiliyorsunuz. Oyunu asıl eğlenceli kılan özellikler tam da burada yatıyor işte. İstediğiniz tarafta yer alıp bu kaotik ortamın bir parçası olabiliyorsunuz. Oyunun Versus modunda ölen takım arkaşlarınız zombi olarak da dirilebiliyorlar. Oyunu ‘Infected’, yani zombi olarak oynamaya başladığınız zaman tamamıyla bambaşka bir oyun deneyimi yaşıyorsunuz. Haritalar bambaşka bir hale bürünüyor. Duvarlara tırmanmaya, havalandırma deliklerinde gezinmeye başlıyor, saldırmak için avını kollayan avcı haline geliyorsunuz.
…SENİN İÇİN GELİYORLAR…
Oyun hem PC, hem de Xbox 360 için geliştirilmiş ve Source motorunu kullanıyor. Bu nedenle oyunu PC’nizde hakkını vererek oynayabilmek için çok üst düzey bir PC’ye sahip olmanız gerekmiyor, ortalama bir PC işinizi görecektir. Elbette ki geniş bant bir internet bağlantısına da ihtiyacınız olacak. Ayrıca hızlı ve dinamik bir oyun tecrübesi için de hassas bir mouse tavsiye ediyorum. Bunları söylememin amacı ise elbette ki bu satırları takip eden gözlerin sahiplerinin bir şekilde bu oyunu oynamalarını sağlamak. O kadar eğlenceli bir yapım Left 4 Dead
….ETİN İÇİN”*
Oyunun Source motoruyla yapıldığından az önce bahsettik. Görece eski bir motor olmasına karşın Left 4 Dead son derece iyi görünüyor. Özellikle kahamanların modelleri ve animasyonları son derece gerçekçi. Zombileri ise daha gördüğünüz anda tüyleriniz diken diken oluyor. Özellikle üzerinize doğru koşmaya başladıkları zaman küçük ya da büyük çığlıklar atabilirsiniz. Terkedilmişlik ve bitmişlik hissiyatını en iyi şekilde veren oyunun karakter sahibi grafikleri var. Sesler de bu atmosferi en iyi şekilde bütünlüyor. Ne yapın edin, bu oyunu bir şekilde oynayın. Son zamanların en iyi FPS’lerinden biri sizi bekliyor; içindeki ölülerle birlikte…
*Yaşayan Ölülerin Gecesi adlı filmden. (1968 – George Romero)
DAĞILMAYIN
Oyunda birarada kalmak çok çok önemli. Saldırı anında takım arkadaşlarınızdan çok uzaklaşırsanız çok büyük ihtimalle ölüyorsunuz. Bu nedenle arkadaşlarınızın yanında kalın ve onlara destek olun. Yaralanırsanız da size ulaşmaları kolay olur.
ETRAFA BAKIN
Bir adım atmadan önce gideceğiniz yere mutlaka bakın. Zombi ordusu sizi gafil avlamak için elinden geleni ardına koymayacaktır. Havalandırma boşlukları, boruların üzeri, dolapların içi gibi yerler son derece tehlikeli olabiliyor.
CADIYA DİKKAT
Bir ağlama sesi duyarsanız tırsmaya başlayabilirsiniz. Çünkü bir cadıyla karşılaşmak üzeresiniz. Bu infected türü hem hızlı, hem saldrgan, hem de çok güçlü. Yerini tespit etmek için sesin nereden geldiğini bulmaya çalışın.
FARKLI TÜRLER
Zombiler çok farklı şekillerde gelebiliyorlar. Örneğin, bir Smoker sizi yakaladığı zaman gelip bir Boomer üzerinize kusabiliyor. Böylece tüm geri kalan zombilere karşı savunmasız bir şekilde açık hedef oluyorsunuz.
EĞLENCE GARANTİLİ
Versus modunda öldüğünüz zaman üzülmeyin, zombi olarak dirilebilirsiniz. Hem de farkı güçlerle. Eğer takım arkadaşlarınız da zombiyse herkes farklı bir görev alsın ve kalanları temizlesin. Emin olun, çok eğleneceksiniz.
YAPIMCI
VALVE
DAĞITICI
ELECTRONIC ARTS
OYNANABİLİRLİK
-5YILDIZ-
GRAFİK
-4YILDIZ-
EĞLENCE
-5YILDIZ-
MÜZİK
-5YILDIZ-
PLATFORM
PC, XBOX 360