LEGO Marvel Super Heroes incelemesi

KARAKTER CÜMBÜŞÜ
LEGO Marvel Super Heroes, bugüne dek yapılmış en büyük LEGO oyunu olma özelliğini taşıyor. Ne kadar büyük olduğunun anlaşılabilmesi için oynanabilir durumda tam 150+ karakterin bulduğunu söylememiz yeterli olacaktır. Bu sayı sadece önceki LEGO oyunlarında değil, herhangi bir oyunda karşılaşabileceğiniz karakter sayısından daha fazla. Üstelik hiçbiri ufak makyaj hileleriyle görsel anlamda değişkenlik gösteren tasarımlar değil. Hepsinin farklı bir oynanış sistemi, farklı bir hikayesi ve eğlencesi bulunuyor.

Oyun boyunca kimlerle karşılaşacağınızı merak ediyorsanız ufak bir seçki yapalım; Iron Man, Thor, Hulk, Spider Man, Wolverine, Deadpool, Venom, Gambit, Ghost Rider ve Blade dahası… Eğer Marvel evrenini seviyorsanız, Avengers filmi dahil bugüne değin sizin için yapılmış en müthiş şey kesinlikle LEGO Marvel Super Heroes’tur. Elbette bu karakterlerin tamamı başlangıçta oynanabilir durumda değil. Bazılarını senaryoda ilerledikçe açarken bazılarına sahip olmak içinse özel görevleri tamamlamanız gerekiyor. Hikaye kısmı belirli bir düzlemde ilerliyor olsa da, New York şehri tamamen gezilebilir ve ucu açık şekilde oynanabilir olarak karşımıza çıkıyor. Üstelik sadece kara parçası değil, başımızın üzerinde yer alan gökyüzü de uçabilen karakterler sayesinde emrimize amade durumda. Sadece karakter çeşitliliği değil, oyun alanı anlamında da oldukça geniş bir yelpaze sunuyor oyun.

Stark Kulesi, Oscorp, Avenger Malikanesi gibi yapıların yanında S.H.I.E.L.D.’ın Helicarrier’ı ve hatta Asgard bile LEGO’nun o benzersiz görselliği ile beraber oyunda yer alıyor. Boş boş gezmeleri bir kenara bırakıp kendinizi senaryonun gidişatına bıraktığınızda ise bir LEGO oyunundan beklenmeyecek seviyede performansla karşılaşıyorsunuz. Dr. Doom’un evreni yok etme planları doğrultusunda Silver Surfer’ın sörf tahtasını parçalaması ve bu parçaların New York’un dört bir yanına saçılmasıyla başlıyor oyun. Bunun üzerine Dr. Doom ulaşabildiği tüm kötülere haber uçurup parçaları ele geçirmeye çalışırken, Nick Fury de bir yandan iyileri toparlamaya çalışıyor. Oldukça basit görünen bu hikaye, LEGO atmosferine cuk oturuyor ve konu ilerledikçe iyice dallanıp budaklanarak oyuncuyu iyice içine çekmeyi başarıyor. Bunda senaryonun ilerleyiş şekli kadar karakterler arası diyaloglar da büyük rol oynuyor.

Oyunun en başarılı yanı şüphesiz sevilen karakterlerin birbirleriyle olan ilişkilerini en eğlenceli şekilde sunabiliyor olması. Bilindik Marvel öykülerine yapılan göndermeler bir yana, alternatif evrenlerin de dahil olduğu dokundurmaları yakaladıkça devamlı bir gülümseme yüzünüzden asla eksik olmuyor. Wizard of Oz’a sık sık şapka çıkartılması, Spidey’nin Hawkeye’a “LEGO-las” şeklinde seslenmesi, Asgard yolculuğu sırasında TARDIS’in görünmesi gibi detaylar o kadar başarılı yedirilmiş ki oyuna, “LEGO oyunu işte, en fazla ne olabilir ki?” sorusunu ustaca ekarte edip her anıyla büyüleyen bir yapım olduğunu gözler önüne sermeyi başarıyor. LEGO Marvel Super Heroes, senenin kesinlikle en sağlam yapımlarından birisi.