Yalnızca televizyon yayınlarını seyrettiğimiz bir kutu olmaktan uzun zaman önce çıkan televizyonlar; uygulamaları, internet bağlantısıyla yapabildikleri, incelikleri ve çözünürlükleri gibi farklı özellikleriyle birbirlerinden ayrılıyor. Ancak bunlarla yetinmeyip işi daha farklı alanlara taşıyan ürünler de ara ara karşımıza çıkıyor. LG’nin Pentouch TV serisinin bir üyesi olan 50PZ850 de onlardan biri. İlk bakışta pek de farklı durmayan televizyon, dokunmatik kalemiyle farkını ortaya koyuyor.
YENİ NESİL PLAZMA
Adettendir, yine tasarımla başlayalım. 50PZ850, metal alaşımlı bir kasaya sahip. Bezel olarak geçen kenar çerçeveleri, bir plazma televizyona göre oldukça ince. Aynı şekilde televizyonun kendisi de yeni nesil plazmalar gibi bir hayli ince. Televizyonu ayakta tutan stant, alıştığımız formların dışında. Bu nedenle de montajı biraz uzun sürüyor ancak görünüşü çok çekici. Yapısından ötürü televizyon sağa sola döndürülemiyor. Standın ayakları hem öne arkaya doğru hem de yanlara doğru açılıyor ve bu sayede 50 inçlik televizyonun daha dengeli bir şekilde durmasını sağlıyor. Üzerine yazı yazacağımız bir televizyonun dengeli olması önemli takdir edersiniz ki. Ekranın hemen sağ alt kısmında dokunmatik özellikte kontrol tuşları bulunuyor. Bu tuşlar aracılığıyla ses, kanal ve giriş işlemleri yapılıyor; ana menüde gezilebiliyor. Plazmaların ciddi sorunlarından biri olan ekran yansıması ne yazık ki 50PZ850’de rahatsız edici seviyede. Özellikle gün ışığında bir şeyler izlemeye kalktığınızda, televizyon ayna vazifesi görmeye başlıyor. Yanlış anlaşılmasın, görüntüde herhangi bir kayıp veya görünmezlik olmuyor. Sahnelerdeki renklere göre, televizyonun önünde kalan nesnelerin yansımaları ekranda beliriyor.
AKILLI DEĞİL
Pentouch TV, Smart TV özellikli değil, bu nedenle de içinde uygulamalar ve çeşitli çevrim içi servisler bulunmuyor. LG, “Madem ki bunlar olmayacak, o halde internet de gerekmez” diye düşünmüş olsa gerek çünkü televizyonda dahili Wi-Fi veya Ethernet girişi de yer almıyor. Tüm bunların sonucu olarak, televizyonda eski nesil LG’lerde gördüğümüz kullanıcı arayüzü tercih edilmiş. Gri tonların hakim olduğu arayüz, kutulardan oluşan bir ana ekrana sahip. Buradan, direkt olarak farklı ayarlara ulaşabiliyor, USB girişinden televizyona bağladığınız flash bellek veya taşınabilir sabit diskteki medya içeriklerini görüntüleyebiliyorsunuz. LG’nin medya desteği ve sunduğu ayarlar başka markalarla kıyaslandığında bir hayli tatmin edici. AVI, MKV, MP4 gibi formatları sorunsuz olarak izleyebiliyorsunuz. Altyazı desteği de mevcut ve altyazının boyutu, konumu ve senkronunu ayarlayabiliyorsunuz. İzlerken kapattığınız bir videoya, sonraki açışınızda kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz. 50PZ850 aynı zamanda üç boyut desteğine de sahip. Active Shutter teknolojisini kullanan televizyonun kutusundan bir adet gözlük çıkıyor.
YAZ, ÇİZ, BOYA
Gelelim televizyona adını veren özelliğe. Pentouch TV’nin özel bir kalemi bulunuyor ve bu kalem sayesinde ekran üzerine yazı yazabiliyor, resimler çizebiliyorsunuz. Ancak ilk aşamada biraz uğraşmanız gerekiyor. İlk yapmanız gereken, televizyonun kutusundan çıkan CD’deki sürücü ve Pentouch TV yazılımını bilgisayarınıza yüklemek. Sonrasında bilgisayarınızı HDMI veya VGA bağlantısı üzerinden televizyona bağlıyorsunuz. Dokunmatik kalemin USB dongle’ını bilgisayarınızın boş bir girişine yerleştiriyorsunuz. Bilgisayarınızdan, Pentouch TV yazılımını çalıştırıyor ve sonrasında da kalemi üzerindeki düğmeden açıyorsunuz. Artık karşınıza gelen Pentouch ekranından seçtiğiniz özelliği kullanabilirsiniz. Tabii ki bu saydıklarımızı yalnızca ilk seferde yapıyorsunuz. Sonrasında bilgisayarınızı HDMI’dan bağlayıp kalemin dongle’ını bilgisayarınızın USB girişine takmanız yeterli oluyor. Özel kalem, arkasındaki USB girişi aracılığıyla şarj ediliyor. Pentouch yazılımı üzerinden Eskiz Defteri’ni kullanarak boş ekrana veya seçtiğiniz bir fotoğrafın üzerine çizimler yapıp, yazılar yazabiliyorsunuz. Galeri’de daha önceden yaptığınız ve sakladığınız resimlere bakabiliyorsunuz. Fotoğraf Düzenleyicisi ile fotoğraflar üzerinde basit değişiklikler yapıp, Aile Günlüğü ile de Pentouch’ta yaptığınız çalışmalardan oluşan ve tarih tarih ayrılmış bir aile albümü oluşturabiliyorsunuz. Bunların yanında İnternet ve Dokümanlarım aracılığıyla da internet sayfaları ve ofis dokümanları üzerine notlar alabiliyor, çizimler yapabiliyorsunuz. Yaptıklarınızı bağlı yazıcınızdan çıktı alabiliyorsunuz. Aslında her şey bilgisayar üzerinden çalışıyor, televizyonunuz, bir çizim tableti işlevi görüyor. Tercihinize göre kalem de fare imleci vazifesini yerine getiriyor. Yukarıda saydığımız tüm Pentouch uygulamalarını denedik; açıkçası pek memnun kalmadık. Kalem yeterince hassas değil ve bu nedenle ekranda oldukça özenli bir şekilde hareket ettirmek gerekiyor. Hızla bir şeyler yazmayı, çizmeyi denediğinizde ekranda kesik kesik çizgiler kalıyor. Bu anlamda, Pentouch TV vadettiğini yerine getirmek konusunda ne yazık ki yetersiz.