LG Optimus 4X HD incelemesi

AKILLI TELEFONLAR ARASINDA DEVAM EDEN GÜÇ YARIŞINA LG DE KATILIYOR VE DÖRT ÇEKİRDEKLİ YENİ AMİRAL GEMİSİ İLE KULLANICILARA CİDDİ BİR ALTERNATİF OLUYOR. LG, ÖZELLİKLE İŞLEMCİ, EKRAN VE KULLANICI ARAYÜZÜNDE İDDİALI

Akıllı telefon dünyasındaki büyük üreticilerin hepsi, onlarca cihazla kullanıcıların karşısına çıkıyor. Bu cihazlar arasında zirveye oynayanların sayısı ise bir hayli az. LG de bunun farkına varmış olsa gerek ki, Samsung ve HTC’nin izlediği yoldan giderek oldukça güçlü, amiral gemisi olarak nitelendirilebilecek Optimus 4X HD’yi geliştirmiş. Telefonun birçok özelliği, üst seviye Android’li cihazlar arasındaki rekabeti zorlayacak kadar iyi. Tasarımdan başlamak gerekirse, LG’nin iyi bir iş çıkardığını söyleyebiliriz. 4,7 inçlik büyük ekrandan ötürü kasa bir hayli büyük. Bu anlamda herkesin kullanımı için uygun değil. Sade görünümlü kasanın yanlarını iki çizgi halinde metalik şeritler sarıyor. Üst tarafta açma/kapama tuşu ve kulaklık girişi, solda ses tuşu, altta ise micro-USB girişi var. Hepsi bu kadar. Telefonun arka kapağı, Prada serisindekini andıran özel bir tasarıma sahip ve hoş bir his veriyor. Kapağın altında SIM girişi, microSD kart yuvası ve değiştirilebilir pil bulunuyor. Tasarım için söylenebilecek olumsuz bir şey yok. Optimus 4X HD göze hoş gelen bir telefon olmuş.

PERFORMANS OYUNLARI
Android işletim sistemini kullanan telefonlar, birbirinden farklılaşabilmek adına tasarımın dışında en çok donanıma ve performansa önem veriyor. Malumunuz artık ceplerimizde dört çekirdekli işlemcilere sahip hız canavarlarıyla dolaşıyoruz. LG de haklı olarak bu yola girmek istemiş ve Optimus 4X HD’de, NVIDIA Tegra 3 yonga setini kullanmış. 1,5 GHz gibi oldukça yüksek bir saat hızında çalışan dört çekirdekli işlemci haricinde, 12 çekirdekli ULP GeForce görüntü işlemcisi bu yonga setinin içine yerleştirilmiş. Bu ikilinin bir araya gelmesi telefona ciddi anlamda hız ve performans kazandırmış. Optimus 4X HD’nin rahatlıkla piyasadaki en güçlü akıllı telefonlardan biri olduğunu söyleyebiliriz. Ancak LG’nin bu yarışta biraz geride kaldığını da hatırlatmak gerek. Bu performansı daha önce başka telefonlarda da gördük, ortada yeni bir şey yok anlayacağınız. Bir de bu gücün yan etkisini söyleyelim; telefon yoğun kullanım esnasında fazlasıyla ısınıyor. El yakmıyor tabii ama yine de arka kısım fazlaca sıcak bir hale geliyor. Devasa ekran, yüksek parlaklık değeri ve hassasiyet sunuyor. Gün ışığı altında dahi rahatlıkla görünüyor. Telefonun 2150 mAh’lik pili ise priz arama aralığını azaltarak, uzun bir kullanım süresi vadediyor.