LG Optimus G incelemesi

IPS+ FARKI
LG Optimus G, piyasaya çıkan ilk dört çekirdekli akıllı telefonlardan. Qualcomm tarafından geliştirilen Snapdragon S4 işlemci içinde 1,5 GHz hızında çalışan Krait CPU ve Adreno 320 GPU bulunuyor. İkili, performans anlamında oldukça güçlü. Yaptığımız Benchmark testlerinde AnTuTu’dan aldığımız puan 17.503 olurken Quadrant’ta 6117 oldu. Bu değerlerle, benzer donanıma sahip rakipler arasında iyi bir konumda olan telefon, performans ihtiyacı duyabileceğiniz uygulama ve oyunlarda yarı yolda bırakmıyor. Arayüz kullanımı ve telefonun verdiği tepkiler de gayet hızlı. Hiçbir uygulamayı, oyunu açarken beklemedik, takılmayla karşılaşmadık veya zorla kapanmayla karşı karşıya kalmadık. Optimus G’de bizim en beğendiğimiz şeylerden biri göz alıcı parlaklık ve renkler sunan 4,7 inçlik True HD IPS+ ekran oldu. LG’nin bu işten anladığının ispatı niteliğinde olan ekranın siyah performansı Super AMOLED ekranlar kadar iyi değil belki ama onlarla yarışacak seviyede. Ancak IPS+, çok daha gerçeğe yakın ve doğal renklerle farkını ortaya koyuyor. Piksel yoğunluğu yaklaşık 318 ppi olan ekranda pikselleri seçebilmek bir hayli zor. Ekranın alıştığımız üzere 16:9 yerine 15:9 formatında olması yanlara doğru daha geniş bir alan sağlıyor ancak bunun yanında 16:9 formatlı videolar izlerken ekranın alt ve üstünde ince siyah boşluklar kalıyor. Güncellenerek 13 megapiksel olan kamera, fena değil ancak kalite olarak HTC One X+ ve Samsung Galaxy S III’ün altında. Gün ışığı altında çekilen fotoğraflar daha keskin ve canlı. Az ışıklı ortamlarda ise fotoğraflardaki kirlilik artıyor. Full HD video kaydı yapabilen telefonun video performansı da büyük bir tatmin yaşatmaktan uzak. Panorama ve sürekli çekim modlarına sahip olan kamera bunun yanı sıra HDR da destekliyor. HDR modunda çektiğiniz fotoğraflar, özellikle açık havada renk ve canlılık olarak daha güzel görünüyor. Kameranın zaman yakalamalı çekim özelliği, deklanşöre bastığınız anda birkç kare yakalıyor ve bu kareler arasından istediğinizi seçebiliyorsunuz. “Cheese shutter” olarak adlandırılan, kullanması zevkli özellik aktif edildiğinde ise fotoğrafı çeken veya fotoğrafı çekilen kişinin, Cheese, Smile, Kimchi (Turşu benzeri bir Kore yemeği) ve LG demesiyle fotoğraf çekiliyor.

BAŞKA YERDE YOK
Sıra geldi LG’nin farkını ortaya koyan özelliklere ve uygulamalara. Belli bir sıra tekip etmeden ilk olarak QSlide fonksiyonuyla başlayalım. Bir video izlerken QSlide ikonuna bastığınızda videonun oynadığı pencere küçülüyor ve ekranda ufak bir kontrol barı beliriyor. Ekranın istediğiniz köşesine çekebileceğiniz video penceresinin transparanlığını bu barla ayarlayabiliyorsunuz. Video bir taraftan oynamaya devam ederken siz altta kalan pencerede internete girebiliyor, uygulamaları kullanabiliyorsunuz. Yani telefonu normal bir şekilde kullanmaya devam edebiliyorsunuz. Live Zooming sayesinde ise bir video izlerken standart çimdik hareketiyle videoya zoom yapabiliyorsunuz. Aynı özelliğinin benzerini fotoğraf, video ve müzik listelerinde de yapabiliyorsunuz. LG’ye has bir özellik olan QuickMemo, her iki ses tuşuna da aynı anda bastığınızda açılıyor. Üst tarafta açılan küçük bir menüyle kontrol edilen özellik, o anda kullandığınız ekran (tamamı veya bir kısmı) üzerine notlar almanızı ve üzeri yazılı bu ekranları kaydetmenizi sağlıyor. Akıllı ekran, ekrana baktığınızı anlayıp ekranı açık tutan bir fonksiyon. Aktif hale getirdiğinizde ekrana dokunmuyor olsanız bile telefon tuş kilidine girmiyor. Hareket sensörü de telefona yeni işlevler kazandırıyor. Ana ekrandaki öğeleri taşımak için öğeye basılı tutarak telefonu eğmeniz yeterli olurken, gelen aramayı sessize almak, alarmı ertelemek ya da durdurmak ve videoyu duraklatmak için telefonu ters çevirmeniz gerekiyor. Tabii ki bun saydıklarımızın hepsi tercihlerinize göre aktif oluyor. LG’nin kullanıcı arayüzü sade ve kolay kullanılabiliyor ancak artık rakiplerin yaptığı gibi LG’ye de bir makyaj şart.