LG Optimus G incelemesi

HER YENİ MODELLE BİRLİKTE DAHA DA İYİ AKILLI TELEFONLAR ÜRETMEYİ BAŞARAN LG, OPTUMIS G MODELİYLE KARŞIMIZDA. TÜRKİYE’YE GELİŞİ BİRAZ GEÇ KALMIŞ OLSA DA OPTIMUS G, PİYASADAKİ BİRÇOK TELEFONDAN ÇOK ÇOK DAHA İYİ

Nexus 4’le kalbimizi fetheden LG, geçtiğimiz yılın eylül ayında ilk dört çekirdekli akıllı telefonu Optimus G’yi duyurdu. Telefonun ülkemizde piyasaya çıkışı biraz uzun sürdü ama bu zaman zarfında kullandığı işletim sistemi 4.1’e güncellendi ve 8 megapiksellik kamerası 13 megapiksele yükseldi. Hatta bu arada Optimus G’nin 5,5 inçlik Pro versiyonu da yurt dışında satışa sunuldu. Geç tanışmış olsak da Optimus G bizi şaşırtmayı başardı. Her ne kadar yakın zaman içinde piyasada olacak HTC One ve Samsung Galaxy S IV gibi telefonların bire bir muadili seviyesinde olmasa da (onun için bkz: Optimus G Pro) günümüz standartlarının çok daha üstünde özelliklere sahip. Telefonun tasarımı, ilk bakışta Nexus 4’e benziyor. Arka panelde kullanılan noktalı desen bu benzerlikte önemli paya sahip. Işığa göre hafifçe parlayan noktalar, telefonun şıklığını artırıyor. Köşeleri yuvarlak, iddiasız bir tasarıma sahip olan kasanın yan ve üst kısmından metal renkli çerçeveler geçiyor. Ekran, kasanın rengiyle neredeyse aynı siyahlıkta ve bu da telefona ayrı bir hava veriyor. Kasanın sağında açma/kapama düğmesi, üstünde kulaklık girişi, solunda ses düğmesi altında ise micro-USB bağlantı girişi bulunuyor. Bağlantılar bununla sınırlı değil elbette. Telefon NFC’nin yanı sıra Wi-Fi Miracast’ı da destekliyor. Miracast ile herhangi bir ağ bağlantısına ihtiyaç duymadan iki cihaz arasında ekran paylaşımı yapılabiliyor.