Lincoln Model L100; görkemli 100. yıl kutlaması sürücüsüz geleceğe ışık tutuyor
Ford birlikteliğinin 100. yılı şerefine geliştirilen Lincoln Model L100, markanın gelecek yaklaşımı içi önemli bir temel olabilir.
Dönem dönem ciddi krizlerle sarsılan Amerikan otomotiv endüstrinde ayakta kalmayı başaran isimler arasında yer alan Lincoln, bu süreci şüphesiz Ford’a borçlu. 1922 yılında Ford bünyesine dahil olan marka, bu yıl itibarıyla birlikteliğin 100. yılını yaşıyor. Günümüz dinamiklerinde Lincoln için önemli hazırlıklar yapan Ford, gelecekte markanın konumlanacağı seviyeyi göstermek adına ciddi bir projenin temelleriyle bugün karşımızda. 100. yıl kutlama pastasını görkemli detaylarıyla çok daha tatlı hale getiren Lincoln Model L100, otonom sürüş teknolojisinin otomobil dünyasına getireceği yeni tasarım yaklaşımı hakkında da ciddi mesajlar taşıyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Lincoln Model L100 geleneksel otomobilden bağımsız dinamikler sunuyor
Tamamen elektrikli bir altyapı mimarisi üzerine tasarlanan L100 projesi, menzil ve performans gibi rakamsal verilerden ziyade tasarım ve vizyonu göstermek üzerine kurulu. 1922 Lincoln Model L’den ilham alınarak geliştirildiği vurgusu yapılan araç, dışarıdan bakıldığında aerodinamik bir GT otomobil gibi hissettiriyor. Bu durum ise kapılar açılana kadar devam ediyor diyebiliriz. Adeta bir çiçek gibi, kapıları tavanıyla birlikte açılan otomobil oldukça davetkar.
Modelin kokpitinde de lüks bir oturma odasını akıllara getirecek yapı söz konusu. Direksiyon ve pedal gibi geleneksel modellerin temel taşı olan parçaların hiçbir şekilde konumlandırılmamış olması ilk dikkat çekenler arasında. Aracın orta bölümünde yer alan ve akıllara mücevheri getiren panel ise kontrol mekanizması niteliği taşıyor. Halihazırda SUV odaklı modellerle kullanıcılara çözümler sunan Lincoln’ün, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde elektrik odağında atacağı hamleler, markayı tekrar premium niteliklerin binek tarafına geri döndürebilir. Markanın 2025 yılında Star konseptini de seri üretime taşıması bekleniyor.