Little Nightmares incelemesi
BİLE BİLE LADES
Inside ve Little Nightmares ciddi anlamda birbirlerine benzerken, ayrıştıkları noktalar da elbette bulunuyor. Örneğin ikisi de hikayesini tek bir kelime dahi kullanmaksızın anlatmayı tercih ediyor. Ancak Inside bunu genel anlamda metaforlar kullanarak icra ederken, Little Nightmares yaşananları en çıplak haliyle gözler önüne sermeyi tercih ediyor. Mesela oyun asla insandan daha çok yaratığa dönüşmüş olan ikiz aşçılar eğer bizi yakalarlarsa acaba ne olur diye düşündürmüyor. Onun yerine mutlaka yakalanmanızı sağlıyor ve ne olacağını gözler önüne seriyor. Ve siz ne olacağını artık bildiğiniz için, bir sonraki sefer çok daha büyük bir panik haliyle harekete geçiyorsunuz. Bu son derece sıra dışı bir yaklaşım çünkü pek çok korku oyunu belirsizliği kullanarak oyuncuyu korkuturken, Little Nightmares içeriğinin rahatsız ediciliğine o kadar güveniyor ki, başımıza gelecekleri gözler önüne sermekten hiç çekinmiyor.
ÖLÜYORSAM SEBEBİ VAR
Lakin bu başarısız ol ve ardından tekrar dene sistematiği maalesef oyunun tamamında kullanılıyor. Tıpkı Outlast 2’de olduğu gibi burada da sürekli olarak bir kovalanma hali içindeyiz ve ne yapmamız gerektiğini bulmak için elimizde yalnızca çok kıymetli birkaç saniyemiz oluyor. Oyunda çok fazla başarısız olacak, yakalanacak, düşecek, ölecek ve tekrar deneyeceksiniz.
Üstte belirttiğimiz gibi; bu durum başımıza nelerin gelebileceğini gözler önüne sermesi adına iyi bir mekanik olsa da, süreklilik arz ettiği ve oyunun tamamına yayıldığı için ne yazık ki keyif de kaçırıyor. Eğer bu başarısızlıkların tek sebebi kovalamacalar sırasında hızlı düşünmek gerekliliği olsa bu denli rahatsız edici olmazdı muhtemelen. “Bir sonraki sefer hiçbir şeyi dikkatimden kaçırmayacak ve tek seferde başaracağım” diye düşünür ve kendimizi motive edebilirdik. Ancak bu başarısızlıkların asıl sebebi beyin fonksiyonlarımızın çalışma hızından ziyade, oyunun kontrollerindeki problem olunca işte o zaman ekran karşısında çıldırıyorsunuz.
2.5 boyutlu bir oyun Little Nightmares’in ne yazık ki yaratmış olduğu derinlik algısında büyük bir problem var. Karakteriniz, atlamak istediğiniz yere hiçbir zaman doğru ve efektif bir şekilde atlayamıyor. Kovalamacaların hemen hepsinde ya bir zıplama ya da z-düzleminde derinliği kullanma gerekliliği olduğu için, oyun sizi olması gerekenden daha sık ölümle tanıştırıyor maalesef…