Lynk & Co Zero; Geely-Volvo ortaklığının iddialı modeli için kokpit fotoğrafları geldi

2021 yılının iddialı elektrikli otomobillerinden birisi olacak Lynk & Co Zero, bu iddiasını kokpitinde vadettiği yaşam alanı deneyimiyle güçlendireceğini sinyallerini veriyor.

Seri üretime hazır dinamikleriyle geçtiğimiz eylül ayında tanıtımı gerçekleştirilen Lynk & Co Zero, Volvo ile Geely ortaklığıya kurulan markanın ilk binek modellerinden olacak. Geçtiğimiz süreçte özellikle SUV modelleriyle ilgi gören girişimin sedan sınıfındaki modeli için var olan sis bulutları da dağılmaya devam ediyor. Tanıtım etkinliğinde kokpitiyle ilgili çok fazla görselin paylaşılmadı model için resmi kaynaklardan nihayet somut parçalar geldi. Minimal tasarım dilinin esintilerinin korunduğu modelde, zengin grafiklerle bezenmiş dijital ekranlar ve fiziki tuşlardan arındırılmış konsol kolaylıkla ayırt edilebiliyor. Lynk & Co, malzeme kalitesi ve iç yaşam alanındaki deneyimiyle de kendisine fazlasıyla güvenen bir çizgide. Zero’nun özellikle panoramik cam tavanla birleştirilen geniş yaşam alanı, kullanıcılar için tercih sebebi maddeleri arasında üst sıraya oynayacak gibi görünüyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Lynk & Co Zero için bilinen özellikler

İki adet elektrik motoru ve dört tekerlekten çekişli sürüş deneyiminin bir araya getirildiği Zero modelinin bu sayede 544 PS gibi hatırı sayılır güç değerine sahip olacağını tanıtımla birlikte öğrenmiştik. Yapılan testlerdeki 0-100 değeriyse 4 saniyenin altında. Örtülerin kaldırılmasıyla birlikte markanın açıkladığı rakamlar sadece performans verilerinden ibaret değildi. Elektrik temellerinden türü performansı kadar menzil başta olmak üzere batarya konusundaki limitleri de merak edilen konseptin, yapılan testlerinde 700 kilometre yol kat edebildiğini görüyoruz. Bununla birlikte, bataryanın 200.000 kilometreye kadar ömründen kayda değer oranda bir kayıp yaşamaması üzerine kurulduğu da açıklandı. Eğer iddialar gerçek olursa 2 milyon kilometrelik toplam bir kullanım da bu bölümde kullanıcıları bekliyor olacak. Yüksekliği ayarlanabilir hava süspansiyon sistemi, yardımcı pilot desteği sunan yarı otonom sürüş ve yüzde 50-50 oranında ağırlık dağılımı gibi niteliklere sahip olacak.