60’lı yıllardan beridir ilk kez altı silindirli motor dinamiklerini ürün gamına getiren Ferrari 296 GTB, sürüş karakteriyle marka tarafından öne çıkartılıyor.
On iki silindir mimarisi otomobil dünyasının sihirli kombinasyonlarından birisidir. Resim dünyası için Mona Lisa, müzik dünyası için Ay Işığı Sonatı ne ise burada da aynı sanatsallıktan bahsetmek mümkün. Özellike söz konusu Ferrari gibi bir isim olduğunda motor sporlarından gelen geleneklerin harmanı da bu harmoniyi bambaşka bir seviyeye çıkartır. Günümüz dünyasının gereklilikleri ise bu motorların dinamiklerini daha kompakt kombinasyonlardan alma formülünü zorunlu kılıyor. Marka içerisinde “Piccolo V12” yani küçük on iki silindirli lakabıyla karşımıza çıkarılan yeni Ferrari 296 GTB, bahsettiğimiz bu formülden doğan önemli bir otomobil konumunda. İtalyan üreticinin 60’ların ortalarından 70’lerin ilk dönemlerine kadar ürün gamında yer verdiği Dino’dan veri ilk kez altı silindire dönüş oyuncusu olan 296 GTB, lakabını hak edecek rakamsal verileriyle performans konusunda hiçbir şüphe uyandırmamak konusunda iddialı.
Aslında yeni 296 GTB’yi ilginç kılan birden fazla nokta olduğunu söylemek mümkün. Ferrari tarihinde “Şahlanan At” rozetini giymeden nadir örnek olan Dino’nun bugün böyle önemli bir dönüş otomobiline referans olması uzun yıllar sonra gelen bir selamı akıllarımıza getiriyor. Aracı özel kılan noktalarından bir başkası da, Ferrari’nin unutulmaz tasarım çizgilerinden birisine sahip olan 250 ailesinin LM versiyonundan da izler taşıyor olması. “Bu kadar çok duygusallık yeter…” derseniz, doğrudan resmi kaynakların “Ürün gamımızda sürüşü en keyifli otomobil” olarak lanse ettiği 296 GTB’ye bir de rakamlar üzerinden bakma vakti gelmiş olabilir.
Otomobilde bir adet elektrik motoruyla hibrit kombinasyona dahil edilmiş 2,9 litrelik turbo beslemeli bir makine konumlandırılıyor. V6 mimarisi üzerine geliştirilen bu motor tek başına yaklaşık 655 beygir güç üretirken, elektrik gücünün devreye girmesiyle birlikte ortaya 830 PS’lik güç ve 740 Nm’lik tork değeri çıkıyor. Bu değerleri görünce ilk baştaki “Piccolo V12″nin zihinlerde daha anlamlı hale geleceğine olan inancımız da tam.
Ferrari Roma