İlk kez önümüzdeki ay meraklılarıyla buluşacak olan BMW X7, dahil olacağı sınıfla birlikte premium segmentteki rekabete yeni bir iddia getirecek.
Tırtıldan başlayıp renkli bir kelebeğe dönüşmeyle sonlanan evrenin bir benzerini otomobil dünyasında sıkça yaşamaya başladık. Son dönemlerde konsept olarak hayata geçirdikleri projeleri üretim bandına taşıma konusunda bir hayli cüretkar davranan markalar, kullanıcıları da çeşitliklik konusunda mutlu etmeyi başarıyor. Bu dönüşüm sürecinin hızlı isimlerinden birisi olan BMW, Z4‘ün ardından merakla beklenen bir diğer ismi savaşa hazır bir şekilde karşımıza çıkartmış durumda. Geçtiğimiz yılki Frankfurt Otomobil Fuarı’nda iPerformance rozeti üzerinden konsept olarak karşımıza çıkartılan BMW X7, kasım ayında kapılarını açacak Los Angeles Fuarı‘nda sergilenmek üzere ilk detaylarını ortaya koyuyor. Devasa ebatlarıyla ailenin en üst noktasında yer almaya hazırlanan model, Mercedes GLS ile doğrudan karşı karşıya gelecek. İlk başta verdiğimiz kelebek örneğinin ardından, X7’nin ebatları itibarıyla işi daha çok ejderhaya doğru götürdüğü de kabul etmemiz gerektiğini de belirtmeden geçmeyelim.
BMW X7 başlı başına yepyeni bir model olduğu için dilerseniz ilk olarak ebatları üzerinden zihnimizde bir canlandırma yapmaya başlayalım. Baktığımızda; 5.151 milimetrelik uzunluk, 3.105 milimetre aks mesafesi, 1.990 milimetre genişlik ve 1.805 milimetre yükseklik değerlerine sahip bir aracın karşımıza duracağını görebiliyoruz. Bu rakamları marka içerisinde anlamlandırmak gerekirse; X7’nin 7 Serisi’nden 89 milimetre daha kısa, X5’den ise 230 milimetre daha uzun olduğunu söyleyebiliriz. Temel rakiplerinden olan GLS’ye göre gerek aks mesafesi gerekse toplam uzunluğa göre hatırı sayılır oranda daha ileride konumlandığı da net bir şekilde görülebiliyor.
Aracın tasarımıyla ilgiliyse söylenecek çok fazla yenilik yok diyebiliriz. Geçtiğimiz yılki konsept ile büyük oranda benzeşen X7; ön bölümüne ciddi oranda hakim böbrek ızgarası, laser destekli LED ışıklandırma grubu, 22 inç’e kadar esneklik gösterebilen jant seti ve arka bölümündeki tek tip slim ışıklarıyla dikkat çekecek bir model. Diğer modellere göre hissedeceğimiz farkların başında ise krom parçaların daha zengin şekilde serpiştirilmesi gelecek gibi görünüyor. Aracın altyapısında ise; dört tekerlekten çekiş sistemi, ön bölgede double-wishbone arkada ise beş bölgeden bağımsız süspansiyon ve savrulma başta olmak üzere elektronik kontrol desteklerinin şu aşamada ön plana çıkartıldığını söyleyebiliriz.
Son jenerasyon tüm modellerde gördüğümüz dijital sürücü ekranı, 12,3 inç’lik multimedya ekran ve konsoldaki lüks algısını yaratan kaplamalar ilk anda dikkat çekmeyi başarıyor. Araç içerisinde var olan tüm koltukların kontrolünü elektrikli yapı üzerine inşa eden BMW, 7 kişilik bir model için oldukça yerinde bir karar almış. 7 koltuğun 7’sinin de aktif olduğu anda bile 326 litrelik bagaj hacminin sunulması da altı çizilmesi gereken noktalar arasında. Bu aynı zamanda Citroen C3’ün sunduğundan daha ileri bir değer anlamına geliyor. Kullanıcıların bagaj anlamında kullanabileceği maksimum alan ise 2.120 litre olacak.
Önümüzdeki süreçte değişebilmekle birlikte şu an dört farklı X7 versiyonunun netlik kazandığını görebiliyoruz. Bu seçeneklerin giriş seviyesi niteliğinde rolünü xDrive40i üstleniyor. 3.0 litrelik altı silindirli motoruyla 340 beygir güce sahip olacak olan versiyon 0’dan 100’e hızlanmasını 6,1 saniyede tamamlayabilecek. Aynı motorun dizel versiyonu olan xDrive30d ise bizleri 265 beygir güç ve 7 saniyelik 0-100 değerleriyle karşılıyor.