Marka tarihinin en güçlü dizel motoruyla geldi; Skoda Kodiaq RS ile tanışın
Paris’te tanıtımı gerçekleştirilen Skoda Kodiaq RS, kağıt üzerindeki verilerinin asfalta nasıl yansıdığı merak edilen modeller arasında.
Gün içerisinde RS logosunun ilk üyesi olan Vision konseptiyle birlikte kartlarını açmaya başlayan Skoda, bir süredir merakla beklediğimiz Kodiaq RS’i de nihayet örtülerinden kurtardı. Tarihinin en güçlü dizel motoruna yer verdiği modelinde, SUV sınıfında performans arayışı içerisinde olanları hedef alan Çek üretici, 7 kişilik yolcu kapasitesiyle bu sınıfın fark yaratanları arasında yer alacak. Günümünüze kadar uzanan süreçte kokpit ve bazı teknik detaylarıyla ilgili değerlendirmelerini yaptığımız otomobilin sunduğu performans değerlerinden ziyade sürüş dinamiklerinin merak edildiğini de ilk adımdan altını çizerek belirtmek gerekiyor. 2.0 litrelik makinenin bi-Turbo desteğiyle 240 PS güç ve 500 Nm tork değerlerine esnetilmiş olması, Kodiaq RS ile ilgili aklımızda yer edinecek ilk bilgi olacak.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Gaza basma zamanı
Hatırı sayılır veriler sunan bu makinenin asfalt üzerinde aracın kendisiyle birleşmesinin ardından ne gibi dinamikler sunduğu merak ediliyordu. Skoda’nın paylaştığı veriler 7 ileri çift kavrama şanzıman ve dört tekerlekten çekiş sisteminin birleşmesiyle birlikte 7 saniyelik 0-100 değerinin yakalandığını gösteriyor. Maksimumda hız konusunda ise 220 km/s’lik bir rakamın belirlendiğini de atlamadan belirtmekte gerekiyor. Kodiaq RS’i akıllarımıza kazıyacak olan en temel noktası şüphesiz Nürburgring’de elde ettiği süre de olacak. 7 kişilik SUV sınıfı baz alınmak üzere 9 dakika 29 saniye ve 84 salise olarak elde edilen rakam, sınıfında bir rekor olarak kenara kaydedilmiş durumda. Bir performans otomobilinde dizel motor görüp; “acaba sesi nasıl olacak?” diye düşünenleri ise, Skoda tarafından geliştirilmiş yapay ses desteği tatmin etmeye çalışacak.
Peki ya donanım?
RS olmasının bir getirisi olarak; gövde, egzoz ve spoiler gibi temel parçalarıyla standart versiyonlardan ayrılan otomobilde yine bu karakteri tamamlayan 20 inç‘lik jant seti yer alıyor. Jantların arasından beliren kaliperlerin de kendisini fazlasıyla hissettirdiği fren sistemindeki değişim de yeni limitleri karşılamak adına önemli. Aracın içerisinde ise Alcantara koltuklardan başlayıp karbon fiber temalı konsol kaplamalarına kadar kullanıcıyı gaza basmaya iten etmenler yer alıyor. Direksiyonun arkasında yer alan sanal kokpit teknolojisini de tamamen özelleştirilmiş temalar üzerinden araca entegre eden Skoda, alüminyum pedal seti, vites topuzu ve ambiyans aydınlatma ile bunu desteklemeyi de ihmal etmiyor. Paris Otomobil Fuarı’nın ardındaki süreçte satışlarının başlaması beklenen modelle ilgili düşüncelerinizi bizile paylaşabilirsiniz.
